Güncelleme Tarihi:
Oyuncak firmaları çocuklar için her fikri oyuncağa çeviriyor, sınırımız hayal gücü! Her varlığın ve hatta olmayanların bile oyuncağının yapılabilmesi mümkün. En çok yapboz küpleri severdim. Kutuların üzerinde resim olurdu, önce onları yapar, bozar, kendi hayal gücümüzle yeni şekiller icat ederdik.
İnsanın oyuncağı da yani bebekler de en vazgeçilmez oyuncaklardandır. Kuzenlerimle çok evcilik oynardık. İşin içine insanın oyuncağı girince evde ne yaşanıyorsa buna benzer bir evcilik oyunu ortaya çıkar. Ve biraz da evimizde neler olmasını istediğimiz... Çocuklar farkında olarak ya da olmayarak aileye bir mesaj verir. Bence oyuncaklarıyla oynayan çocukları izlemek onlarla gerçek iletişimin bir yoludur.
Bugün artık oyuncağın ve oyunun anlamı benim çocukluğumdakinden çok daha farklı ve bu değişime ayak uydurmak oldukça zor. Ancak katıldıkça uyum sağlamak kolaylaşıyor; hem farkındalık artıyor hem de bütün aile çok güzel eğleniyor. İş güç demeyelim, vakit yaratıp çocuklarımızla oynayalım.
SORGULAYACAKLAR...
Oyuncaklardan ve oyundan yola çıktım bu hafta çünkü asıl gündemimde Barbie’nin kör bebeği var. ‘İnsanın oyuncağını’ yapan, bu konuda ekol bir oyuncak Mattel’in Barbie’si. Birçok insan profilinin oyuncağını yaptılar; en sonunda kör Barbie’ye de kavuştuk.
Körler olarak çok da güldük buna kendi aramızda. Kör olan genç kadınlara “Bu oyuncağı duyduğunda aklına ne geldi” diye sordum. Hemen hepsinden, 5 saniye içinde “Kendim” yanıtını aldım. Bu yanıtı tahmin etmiyordum, şaşırdım.
Daha sonra üzerinde biraz düşününce çok mantıklı geldi. Ardından erkeklere de sordum. Buna yakın cevaplar aldım. Yani ortalama olarak kendimizi kör Barbie yerine koyabildik, hiç düşünmeden.
‘Günlük yaşamda basit düşünmek iyidir’ diye savunurum. Yine aynı mantıkla baktığımda çocuklar Barbie’nin sayesinde farklı renk, durum ya da vücut formuyla yaşayanların olduğunu görecek ve muhtemelen sorgulayacaklar. Aileler de bu yolculuğu onların anlayacağı dilde desteklemeyi başarırsa daha çok farklılığı kabul eden yeni bir toplum olabiliriz.
SORULARIM DA VAR
Bu konuda kafama takılan şeyler oldu: Bu farklı vücutlardaki oyuncakları bir araya koyduğumuzda kim, hangi durumdaki oyuncak insanı seçer ve oynamak ister? Bunu bir araştırmayla ortaya koymak, bir istatistik çıkarmak mümkündür. Maalesef bu konuda yeterli bilgiye erişemedim. Çünkü bütün internet siteleri bizim için erişilebilir değil, erişilebilir olanları da reklamlardan dolayı okuyamayabiliyorum.
Dileğim, engelli Barbie’ler gibi o Barbie’lerin yürüyebileceği yolları, sokakları ve evleri de yapsınlar. Çocuklar bunlarla oynarken ‘Yaşadığı durum onun seçimi değildi ama toplumun seçimi onu da kapsamak zorunda’ diye öğrenebilsinler. Protez bacaklı, işitme cihazlı ve tekerlekli sandalyeli bebeklerin yanı sıra vitiligolu (Deride pigment kaybıyla beyaz bölgeler oluşması) Barbie bile üretti Mattel. Bunlar iyi ama kör Barbie’nin duyurulduğu haberlerde ‘kör çocuklar için ideal bir oyuncak olmayı hedeflediği’ gibi cümleler bana doğru gelmedi.
Paketinde kabartma harfler kullanılması gibi detaylar gerçekten güzel ama görmeyen çocuklar sadece kör Barbie ile oynar diye düşünmek ayrımcılık. Kör çocuklar bütün Barbie’lerle oynadı, siz de kör Barbie’yi bütün çocuklar için üretin ki kapsayıcı ve samimi olduğunuzu gösterin.