‘Kişi eski yeme alışkanlıklarına dönerse tekrar kilo alması kaçınılmaz’

Son zamanlarda zayıflama hapları ve iğnelerine yönelim arttı. Çünkü hızlı ve kolay kilo vermeyi sağlıyor. Ancak bu ilaçlarla verilen kiloların sağlıklı yaşam tarzına geçilmedikçe kalıcı olmayacağı konusunda uzmanlar hemfikir. Beslenme uzmanı Berrin Yiğit de “Kilo probleminin altında psikolojik bir neden yatıyorsa ilaç ve iğneyle sorunu çözmek mümkün olmaz” diyor. Ayrıca birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyorlar. İç hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya “Bu tedaviler kişiye özgü kullanılması gereken yöntemlerdir, yetersiz beslenmeye yol açabilir” diye vurguluyor. Prof. Dr. Rüştü Serter ise bilinçsizce kullanıldığında tehlikeli olabilecek şeker düşmelerine yol açabileceği, ayrıca uyku bozuklukları, baş ağrısı, safra taşı gibi problemler görülebileceği konusunda uyarıyor.

‘Herkes bu tedaviye uygun olmayabilir’
Berrin Yiğit, diyetisyen ve beslenme uzmanı

◊ Bazı zayıflama ilaçları yağların emilimini engelliyor, bazılarıysa sinir sistemini uyararak tokluk hissini arttırıyor.
◊ Eğer doktor tarafından reçete edilmiş bir tedavi olacaksa mutlaka beslenme ve egzersiz önerisi de yapılmalı. Aksi takdirde hastalar ilaç veya iğneyi bıraktıktan sonra verdikleri kiloyu koruyamaz ve tekrar
2-3 misli bir kilo artışı yaşayabilirler. Bu durum hastayı hüsrana uğratabilir, fizyolojik ve psikolojik olarak yıpratıcı olabilir.
◊ Herkes bu tedaviye uygun olmayabilir. Özellikle kilo probleminin altında psikolojik bir neden yatıyorsa (duygusal yeme, tıkınırcasına yeme sendromu gibi) ilaç ve iğneyle durumu çözmek pek mümkün değil. Asıl nedeni görmezden gelip üzerine toprak atmak gibi bir şey oluyor…

'Doğru hastaya doğru doz’
Dr. Ayça Kaya, iç hastalıkları uzmanı

◊ Yemek yediğimizde bağırsaklarımızda GLP-1 hormonu sentezlenir. Sentezlenen bu hormon vücudun insülin seviyelerini yükselterek kan şekerini normal seviyelere çıkarır ve beyinde gelişen yeme isteğini azaltır.
◊ Zayıflama hapları ve iğneleri, vücudumuzda GLP-1 hormonunun agonistleri gibi davranarak bu hormonu taklit etme yoluyla etki gösterir.
◊ Başka bir etkisi de mide boşalma zamanını uzatarak kişinin kendini daha uzun süre tok hissetmesi ve daha az yemek yemesini sağlamasıdır.
◊ Bu tedaviler kişiye özgü kullanılması gereken yöntemlerdir. İlaçlar doğru hastada, doğru ve güvenilir belirtiler doğrultusunda ve doğru dozda kullanıldığı takdirde güvenilir olabilir.
◊ Bu tarz ilaçların kullanımı mide-bağırsak sisteminde olumsuz etkilere neden olabilmekte. Ayrıca karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, kabızlık, şişkinlik yorgunluk, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi yan etkiler de sık görülür.
◊ İlaçlar iştahı baskıladığından hastanın yetersiz beslenmesine de yol açıyor. Yeterli karbonhidrat, protein ve yağ alımı sağlanamadığından enerji eksikliği sonucu kişiler hızlı kilo kaybediyorlar.

◊ Bazı zayıflama hapları metabolizmayı hızlandırmak üzere etki ederken çarpıntı, tansiyon yükselmesi, uykusuzluk, baş ağrısı, ağız kuruması vb. yan etkilere neden olabilir.
◊ Gıda emilimini azaltan bazı haplarsa bilinçsiz kullanıldığında ishal, gaz, hazımsızlık, vitamin eksikliğine yol açar.
◊ Sadece 1-2 kilo vermeye çalışan, bölgesel incelmeye çalışan kişilerin kısa süreli kullanımına uygun ilaçlar değildir.
◊ İğnelere başlamadan önce hekim tarafından genel sağlık değerlendirmesi yapılmalı. Kalp veya endokrin hastalığı, mide-barsak hastalığı, pankreatit geçirmiş, meduller tiroit kanseri hikâyesi olanlarda, gebelik planlayanlarda, gebelerde,  emzirenlerde ve 12 yaş altı çocuklarda kullanılmamalıdır. 
◊ Bilinçsizce kullanıldığında tehlikeli olabilecek şeker düşmelerine yol açabilir. Ayrıca uyku bozuklukları, baş ağrısı, safra taşı gibi problemler görülür. Psikolojik bozuklukları olanlarda dikkatle kullanılması gerekir.
◊ Zayıflama ilaçlarının etkisinin kullanıldığı sürece devam ettiği bilinmeli. Hasta diyet ve egzersizle sağlıklı yaşam tarzına geçmezse kilo kaybı kalıcı olmaz.