Kimin evinden kimi kovuyoruz?

Güncelleme Tarihi:

Kimin evinden kimi kovuyoruz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2019 08:00

Geçen haftanın gündeminden: Bir Akdeniz foku “Denize giremiyoruz” diye belediyeye şikâyet edildi. Ancak unuttuğumuz gerçek şu ki, o kıyılar sadece insanlara değil birçok canlıya ait. Üstelik karada, denizde, havada hayatlarını büyük ölçüde zorlaştırdığımız hatta kimisini yok olmanın eşiğine getirdiğimiz canlılar. İşte onlardan birkaçı...

Haberin Devamı

Ada doğanı (Falco eleonorae)
O da insan kalabalığını sevmiyor
Marmara Adaları, Karaburun ve Ildır körfezi, Bodrum Yarımadası, Datça ve Bozburun yarımadalarının kıyılarındaki kayalıklarda yaşıyor. Bu alanlardaki sayılarının 500 civarında olduğu düşünülüyor. Sayısının bu kadar azalmasının nedeni ise turizm için yapılan altyapı çalışmaları, yol ve kıyılardaki inşaatlar, ve yaşam alanlarındaki insan faaliyetleri. Bütün bu olumsuzlukların sonucu ise onların sahillerden giderek uzaklaşması...

Kimin evinden kimi kovuyoruz


Akdeniz foku (Monachus monachus)
Dünyanın en nadirlerinden
Akdeniz fokları ömürlerinin yarısını denizde, yarısını da sahillerde geçiren bir canlı... 20. yüzyılın başına kadar binlerle ifade edilen bir nüfusa sahipti. Ancak türün dünya nüfusu bugün 750’ye kadar düşmüş. Bu canlı Marmara Denizi’nde Marmara Adaları, Karabiga kıyıları ve Mola Adaları ile Kapıdağ Yarımadası kıyılarında, Ege’de Gelibolu Yarımadası ile Behramkale arasında ve Foça ile Datça arasındaki kıyılarda, Akdeniz’de ise Datça ile Kemet arasında ve Hatay Samandağ kıyılarında yaşıyor. Ama ülkemizdeki Akdeniz foku sayısının sadece 100 civarında.
Kimin evinden kimi kovuyoruz


Haberin Devamı

Tepeli karabatak (Phalacrocorax aristotelis)
En eski Alaçatılı
Kullandığı sahiller Alaçatı’dan başlayıp Sinop Yarımadası’na kadar uzanıyor. Nüfus büyüklüğünün 2 bin 500 kadar olduğu sanılıyor. Sadece deniz kıyısında, özellikle de kayalık kıyılarda yaşıyor ve yarlardaki oyuklara yuva yapıyor.

Kimin evinden kimi kovuyoruz


Mavi yengeç (Callinectes sapidus)
Lezzeti başına bela
Arama motoruna ‘mavi yengeç’ yazdığınızda karşınıza nasıl lezzetli olduklarını anlatan sonuçlar çıkacak. Bu bile bu canlıyla ilişkimizi ortaya koymaya yetiyor. Bu yengeç türü Türkiye’de özellikle Muğla ve Antalya gibi güney kıyılarımızın yanı sıra artık Ege kıyılarında da görülebiliyor.

Kimin evinden kimi kovuyoruz

Yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas)
Durumu kritik
Mersin, Adana ve Hatay kumsallarına yuva yapıyorlar. Türün Akdeniz popülasyonunun en önemli yuvalama kumsalları Türkiye’de. Dünyada yaklaşık 200 bin dişinin yuvaladığı tahmin edilirken Akdeniz’de yıllık 500 - 800 arasında dişinin yuva yaptığı tahmin ediliyor.
Kimin evinden kimi kovuyoruz


Haberin Devamı

İribaş denizkaplumbağası (Caretta caretta)
Biraz saygı
Türün popülasyonu insan kaynaklı nedenlerle tehlike altında. Akdeniz’de yaklaşık 2 bin dişinin yuvaladığı tahmin ediliyor. Türkiye için yuvalama dönemleri mayıs ayının ortasından ağustos başına kadar devam ediyor. Temmuz ortasında başlayan yavru çıkışları ise Eylül sonuna kadar sürüyor. Batıda Ekincik’ten en doğuda Samandağ kumsallarına kadar tüm güney sahillerimizde yuvalamasına rastlamak mümkün.

Kimin evinden kimi kovuyoruz


Hayalet yengeç (Ocypode cursor)
Kumsaldaki deliklerin sahibi
Hani kumsallarda gördüğümüz, çocukların genellikle “İçinde ne var” diye tahrip ettiği delikler vardır ya! İşte onlar hayalet yengeç yuvaları. 2007 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı’nda ülkemiz Akdeniz kıyılarında bulunan hayalet yengeçlerin neslinin tehdit altında olduğu belirtilerek, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) ile koruma altında alındı.

Kimin evinden kimi kovuyoruz


Haberin Devamı

Sahilde bir fok varsa orası onundur
Prof. Dr. Halit Filiz Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi

Bazen, doğanın önemini anlamak biz insanlar için zor. Çünkü insan olarak bizler, içinde kendi seçtiğimiz bitki ve hayvanların olmasına izin vererek tasarladığımız şehirlerde yaşıyoruz. Ama temiz su, besin kaynakları, hayatı paylaştığımız diğer canlılar ve tüm insanlığın ortak hakkı.
Sayısı hızla artan insan türü, diğer canlıların yaşam alanları üzerinde muazzam etkilere sahip... Ancak bu etkilerin maalesef çok azı olumlu! Örneğin Akdeniz foku... Denizlerde yaşamasına karşın, güneşlenmek ve yavrusuna bakabilmek için karaya muhtaç. Göç ederler ama mutlaka belli koylar, kumsallar, mağara veya mağaracıklar yuva alanları, sığınaklarıdır. Yani 15 milyon yıldır oluşmuş olan alışkanlık ve ezberleri var. Aslına bakarsanız, foku gördüğünüz her alanın bir sahibi varsa o da foktur. Yapılabilecek en yararlı hareket ise oradan uzaklaşmak, foku ve yaşam alanını rahat bırakmaktır.

Kimin evinden kimi kovuyoruz


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!