Güncelleme Tarihi:
Bu proje nasıl doğdu?
- 10 yıldır İstanbul üzerine sosyoekonomik araştırmalar yapıyoruz. İlçe düzeyinde yaptığımız bu araştırmalarda gördük ki, İstanbul’u makro düzeyde incelemek imkânsız; daha doğrusu anlamlı analizlere erişmek için yeterli değil. Mikro ölçekte inceleme gerektiğini düşünerek bu projeyi kurguladık.
Peki ne amaçlanıyor?
- Günümüzde bilgi en önemli unsur. Hem özel sektör hem de kamu kurumlarında yoğun bir data var fakat anlamlandırılmış bilgiye rastlayamıyoruz. Yani ‘big data’yı yorumlamakta güçlük çekiyoruz. Öte yandan, ‘açık veri’, kamu kurumlarının şeffaflığı için önemli bir konu. Bu proje İstanbul’da mahalle ölçeğinde kentsel/kamusal hizmetlere ilişkin istatistikler, infografikler, karşılaştırmalı analizler sunan harita tabanlı bir sistem içeriyor. Kişiler mahallelerine ilişkin çeşitli bilgilere erişecek, yerel yönetimler ve yatırımcılar ise kaynak olarak kullanabilecek. Toplumsal bir amacı da var: Kaybolan mahalle kültürüne ve giderek birbirine yabancılaşan mahallelilere bir anımsatma yapmak.
Derinleşen uçurumlar büyük sorun habercisi
Şu ana kadar sizi en şaşırtan veri ne oldu?
- Son açıkladığımız Sosyoekonomik Statü (SES) dağılımı. Buna göre İstanbul’da her 100 kişiden sadece 6’sı yüksek, 35’i yani üçte biri en düşük SES grubunda. Bu, üzerinde derin analizler yapılması ve politika önerileri geliştirilmesi gereken bir durum. Çünkü bir kentin gelir dağılımında ve sosyokültürel yapısında derinleşen uçurumlara rastlamaya başlıyorsanız, ilerleyen dönemlerde büyük sorunlar yaşanma ihtimali var demektir. Birkaç yıllık altyapı projeleriyle kenti fiziksel açıdan daha yaşanır hale getirmek mümkündür ancak toplumsal değişimleri ve sosyoekonomik parametreleri yönetmek, yıllar alabilecek politikaların yansımasıdır. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm ilçe belediyelerinin, klasik faaliyetlerinin yanı sıra hizmet alanlarındaki sosyal dokuyu, toplumsal değişimleri ve sosyoekonomik seviyeyi izlemesi ve ilgili hizmetleri üretmesi gerekiyor.
SES verilerindeki düşüşü neye bağlıyorsunuz peki?
- Ana neden, göçün demografisi. İstanbul her zaman en fazla göç alan şehir olmuştur ancak son yıllarda nitelikli göçten ziyade (yani sosyoekonomik statüsü yüksek kesim yerine) daha düşük eğitim ve gelir seviyelerine sahip kesimden göç almakta. Dolayısıyla SES skoru azalıyor. Mülteciler de dahil edilirse düşme eğiliminin hızlanacağı bir gerçek.
Ulaşım imkânı ilk etken
Verilere göre İstanbul’da yoğunluk merkezden çevreye kayıyor. Sizce neden?
- Alternatif ulaşım imkânları ana nedenlerden biri. Bu bölgeler şehir merkezine uzak görünse de metro, metrobüs, Marmaray hatlarının yaygınlaşması ve entegrasyonuyla cazip hale geliyor. Bir diğer etken, konut fiyatlarındaki uçurum. Aynı özelliklerde bir evin Kadıköy’deki satılık ve kiralık bedeliyle Beylikdüzü ya da Sancaktepe’deki bedeli arasında büyük farklar var. Yeni yerleşim alanlarının merkezdeki ilçelere kıyasla daha planlı olması, altyapı sorunlarının daha az yaşanması da bir başka neden. Ayrıca site yaşamının sunduğu güvenlik, otopark, yeşil alan gibi avantajlar bulunuyor.
Gettolaşma eğilimi metropollerin kaderi
Raporda “gettolaşan ve kimliğini kaybeden mahalleler” diye bir ifade kullanıyorsunuz. Bir yandan da yeni bir kimlik oluşmuyor mu?
- Çoğu metropolün kaderidir gettolaşma eğilimi göstermek. Avrupa’nın birçok bölgesinde eski-yeni şehir ayrımı vardır. Peki İstanbul’un ‘old city’ kavramını taşıyacak yeri neresi? Aklımıza Suriçi gelebilir. Ama bugün Suriçi’nde yaşayanların eski İstanbul’la ne kadar bağlantısı var? Ben de yaklaşık 10 yıl Fatih’te oturdum. Fakat giderek demografik yapının dönüştüğünü fark ettim. Yurtiçi göç dalgaları ve son yıllardaki mülteci nüfusu, İstanbul’un kentsel yapısını her anlamda etkiliyor.
Peki bu yeni hali nasıl açıklayabiliriz?
- Tabii bir yandan yeni kimlikler de oluşmaya başlıyor çünkü doğa boşluk kabul etmiyor. Bu dönüşümü avantaja çevirenler de var dünyada. Yurtdışında bazı şehirlerde İtalyan, Çin, İspanyol hatta Türk mahallelerine rastlarsınız. Buralar hem kültürel çeşitlilik hem de yeri geldiğinde turizm açısından ekonomik getiri sağlar. Ama bizde o yeni kimlikler de henüz tam oturmuş değil. Sürekli kimliği değişen ve kendini güncelleyen bir İstanbul’la karşı karşıyayız.
Mutluluğun formülü o kadar da açık değil!
Siz ‘mutluluk ekonomisi’ üstüne çalışıyorsunuz. Nasıl bir alan bu?
- En temel tanımıyla gelirle mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen bir alan. Kamu harcamaları ve gelirleri, vergiler mutluluğumuzu nasıl etkiliyor; ülkedeki katılımcı demokrasi düzeyi, bürokratik kalite ve saydamlıkla toplumsal mutluluk arasında bir ilişki var mı, bunları sorguluyorum. Tarihin en eski siyasetname türlerinden ‘Kutadgu Bilig’, devletin varoluşunun temeline ve kamu idaresinin merkezine mutluluğu koyar; devletin erkleri barındıran bir güç odağı değil, milletin refahını ve mutluluğunu artırmaya çalışan bir yapıya sahip olması gerektiğini vurgular. Eserin adının kelime anlamı bile ‘Mutluluk Bilgisi’. Öte yandan, ülkeleri sadece ekonomik parametrelerle değil, mutluluk ve refah gibi daha soyut kavramlarla da karşılaştırmanın daha anlamlı olacağını savunanlar var. Belki de Mahallem İstanbul’un bir sonraki adımı, analizlerin bu bakış açısıyla yapıldığı ‘Mutlu Mahalleler’ olabilir.
EN YAŞLI: KADIKÖY (45)
Kadıköy ilçesine bağlı Caddebostan, Suadiye, Fenerbahçe, Göztepe ve Feneryolu’nda yaşayanların ortalama yaşı 45; Caddebostan’da yaşayanların yüzde 44’ünün yaşı 55’in üstünde.
EN KALABALIK: ATAKENT (88 bin 956)
Küçükçekmece’deki Atakent Mahallesi, 2016 nüfusuyla, yılların birincisi Bahçelievler Zafer Mahallesi’ni geçti.
EN EVLİ: ESENYURT
Nüfusunun üçte ikisinden fazlasının evli olduğu mahallelerde Esenyurt’tan 19, Sancaktepe’den 14, Pendik’ten 12, Sultanbeyli’den 11, Arnavutköy ve Çekmeköy’den 10’ar mahalle yer aldı.
EN BEKÂR: KADIKÖY, ŞİŞLİ, BEŞİKTAŞ, BAKIRKÖY, MALTEPE, FATİH
Nüfusunun yüzde 10’undan fazlası boşanmış bireylerden oluşan mahalleler içinde Kadıköy’den 9, Şişli’den 5, Beşiktaş’tan 4, Bakırköy ve Maltepe’den 3’er, Fatih’ten 2 mahalle yer aldı.
EN YOĞUN: YEŞİLTEPE (9.6)
Nüfus yoğunluğu en yüksek olan mahalle, 21 bin 611 nüfusuyla (2016 verilerine göre) 100 metrekareye düşen kişi sayısının 9.6 olduğu Zeytinburnu, Yeşiltepe.
EN TAHSİL SEVER: ÜMRANİYE, PENDİK, KÜÇÜKÇEKMECE, MALTEPE, ESENYURT, BAŞAKŞEHİR
Yüksek eğitimli nüfusun en fazla arttığı ilçeler böyle sıralanırken bu nüfusu kaybetmeye başlayan ilçeler Üsküdar, Fatih, Şişli, Bakırköy ve Beşiktaş oldu.
EN GELİŞMİŞ: BEŞİKTAŞ (20)
SES verilerinin en yüksek olduğu mahalle sayısı 20. Bu mahallelerde kentin yüzde 1.6’sı yaşıyor. 9 mahallesiyle Beşiktaş bu grubun lider ilçesi.
EN KÜLTÜRLÜ: BEYOĞLU (100)
Kültür-Sanata Erişim Endeksi verilerine göre en kültürlü ilçe, listeye 5 mahallesiyle giren ve tam puanı da alan Beyoğlu oldu. Bu mahalleler sırasıyla Kuloğlu (100), Hüseyinağa (95.6), Şehit Muhtar (95.2), Asmalımescit (80.3) ve Şahkulu (76.5). Ataşehir Atatürk Mahallesi ise 30 puanla listenin sonuncusu.
Mobil aplikasyon yayında
Projenin iOS ve Android tabanlı bir uygulaması da var. Kullanıcılar mahalle okulunda bir derslikte kaç öğrenci var, sağlık merkezinde bir doktor günde kaç hastaya bakıyor, siyasi eğilim, eğitim ve gelir düzeyi gibi birçok veriye ulaşabiliyor. İkinci hedef grubu yerel yönetimler ve kamu kurumları. Belediyeler için güncel, izlenebilir ve geliştirilebilir bir veri seti oluşturulmuş durumda. Üçüncü hedef grubu ise başta konut ve perakende olmak üzere özel sektör.