Güncelleme Tarihi:
Henüz 18 yaşında olan Vedat Abiş geçen yıl 1.246 koşuda at bindi ve 283 yarışı kazandı. Yüzde 23’lük birincilik oranıyla zirveye çıktı. Seyis babasından ilhamla atlara merak saran genç jokeyle buluştuğumuzda bize Diyarbakır’dan İstanbul’a gelerek apranti okuluna nasıl başladığını, başarılarının sırrını ve en büyük hedefi olan, bu yıl 98’incisi düzenlenecek Gazi Koşusu’nu anlattı.
- Kariyerinizin daha en başında şampiyon jokey unvanını elde ettiniz. Mesleğe ilginiz nasıl başladı?
Liseye yeni geçmiştim. Babam eskiden seyislik yaptığı için atlara ve jokeyliğe çok meraklıydım. Babam bunu bildiği için bana jokeylik teklifini sundu ve ben de kabul ettim. Ekrem Kurt Apranti Okulu sınavları için İstanbul’un yolunu tuttum.
- O dönemde nerede yaşıyordunuz?
Diyarbakır’daydım. Sınavları kazandım, 2 yıl yatılı okudum ve birincilikle mezun oldum. Sonra Adana’ya gittim. Her sabah idmanlara çıkmaya, atlarla daha sık zaman geçirmeye başladım. Hiç aksatmadan her gün hipodromun yolunu tuttum ve çok emek verdim. Sonrasında güzel başarılar elde ettim ve buralara kadar geldim.
- Bu işin en sevmediğiniz ve sevdiğiniz tarafları neler?
Yarış öncesi kilo dengesini korumak zorluyor. Yediğimize, içtiğimize çok dikkat etmemiz gerekiyor ama kazanma hissi kadar güzel bir duygu yok.
- Şampiyon olmak size ne hissettiriyor?
Hep yaptığım işin en iyisi olmayı istiyordum. Atlarımı çalıştırıyordum ve yarışları analiz ediyordum. Bunların bana çok faydası oldu. Harika bir yıl geçirdim ve sonunda zirveye çıktım.
- Bu yaşta bunu başardınız. Sizden sonrakilere mesajınız var mı?
Şu an okulda eğitim alan kardeşlerime şunu söyleyebilirim: Her zaman hayal ettiğiniz yerlere ulaşabilirsiniz. Çalışıp emek harcarsanız istediğiniz yere gelebilirsiniz.
- Halis Karataş, Sadettin Boyraz, Gökhan Kocakaya, Özcan Yıldırım gibi tecrübeli jokeylerden ilham alıyor musunuz?
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi jokeyleri bu isimler. Eğitim merkezinde hep onların yarışlarını izliyorduk. Her jokeyin at binişinden, davranışından, taktiklerinden birer parça ilham alıp kendime ekliyordum. Sonra ben de kendi stilimi ortaya koydum.
“Atın üstündeyken dışarıdan gelen bütün etkenleri unutuyorsunuz. Onunla bire bir bağlantıdasınız.”
- Halis Karataş meslekteki en ünlü isim. Onunla aynı yarışta at binmek nasıl bir duygu?
Onunla mücadele etmek inanılmaz ama Halis Abi bu aralar yok ve yarışların da bu yüzden tadı yok.
- Bir jokeyin günü nasıl geçiyor, nelere dikkat ediyorsunuz?
Düzenli bir yaşam gerekiyor. Kilomu dengede tutmak için kondisyon çalışıyorum, yediğime dikkat ediyorum. Kilom şu an 54. Başka şehirlerdeki yarışlar için seyahat ediyoruz. Sosyal hayatımız pek yok.
- Atlarla aranızda duygusal bir bağ oluyor mu?
Atın üstündeyken dışarıdan gelen bütün etkenleri unutuyorsunuz. Onunla bire bir bağlantıdasınız. Anlatılacak değil, yaşanacak bir duygu bu.
‘ŞAMPİYON BURGAS BENİ YUKARI ÇIKARDI’
- Hedeflerinizde neler var?
İnşallah bu yıl Gazi Koşusu’nu kazanmak istiyorum. Türkiye’yi yurtdışında temsil etmek en büyük hayalim ve bunu bu yıl gerçekleştireceğim.
- Toteminiz var mı?
Buna inanmam. Bindiğim atların önceki yarışlarını izliyorum, stillerine bakıyorum. Atımı rakiplerime göre koşturduğumda birlikte başarıya ulaşıyoruz.
- Unutamadığınız yarış ve sizi en çok etkileyen at hangisi oldu?
Şampiyon Burgas beni basamak basamak yukarı çıkardı. Onunla çok güzel yarışlar kazandık ve zirveye ulaşmamda büyük rolü oldu.