Güncelleme Tarihi:
Alerjiye yatkın bir bünyeniz varsa gözleriniz eninde sonunda polenlerden veya akarlardan nasibini alıyor. Son kullanma tarihi geçmiş bir göz temizleyicisi veya far kullandıysanız da vay halinize! Gözleriniz öyle tatlı kaşınıyor ki... Kaşırsanız da durum facia oluyor. Acıbadem Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Coşar’a alerjik konjonktivitle ilgili merak ettiklerimizi sorduk. Vatan Medipol Üniversitesi Hastanesi göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Göktuğ Demirci ise alerjenlerden korunma yöntemlerini, alerjik konjonktivitle göz enfeksiyonu arasındaki farkı anlattı.
ALERJİK KONJONKTİVİT NEDİR?
‘Histamin denen bir madde salgılanır’
Alerjik konjonktivit gözlerde kaşıntı, kızarma, yaşarma, ip gibi uzayan salgı ve gözkapaklarında şişmeye yol açan bir rahatsızlıktır. Polenler, toz, küf, duman, evcil hayvan tüyü veya bazı kozmetik ürünler göz alerjisine yol açabilir. Bu maddelerle karşılaştığımızda göz akımızın üstündeki zar histamin denen bir madde salgılar ve o da gözlerimizdeki bu rahatsızlıklara yol açar. Göz alerjisi yaşayanlarda sıklıkla burunda da alerji olur ve buna bağlı hapşırık, kaşınma ve tıkanıklık gibi şikâyetler ortaya çıkar. Ağaç polenleri genellikle kış sonu ve baharda belirtilere yol açar. Kimi polenler de yazın ve sonbaharda salınır. Yıl boyu süren alerjik konjonktivitse ev tozu, hayvan tüyü gibi alerjenlere karşı gelişir. Ailesinde alerji hikâyesi olanlarda bu rahatsızlık daha sık görülür. Ayrıca astım ve atopik dermatit hastaları, alerjik konjonktivitin atopik dediğimiz tipine daha yatkındır.
NASIL KONTROL ALTINA ALINIR?
‘İmmünoterapi yapılabilir’
◊ Alerjide temel tedavi yaklaşımı alerjiye neden olan maddeden, yani alerjenden kaçınmaktır. Neye alerjiniz olduğunu cilt veya kan testleriyle öğrenebilirsiniz. Antialerjik, antienflamatuar, kortizonlu damlalar ya da pomatlarla bu rahatsızlık kontrol altına alınabilir. Alerjinin çok şiddetli olduğu durumlarda gözkapağı altına dondurma tedavisi (kriyoterapi) uygulanabilir. Eğer tüm bu yöntemlere rağmen devam ediyorsa alerji iğneleriyle immünoterapi (bağışıklık tedavisi) yapılabilir.
KOZMETİK ÜRÜNLER TETİKLER Mİ?
‘Işıltılı farlar daha alerjik’
Kapatıcı, rimel, eyeliner, ipek kirpik, makyaj temizleyicisi, göz kalemi veya farı gibi ürünlere bağlı alerji yaşayabiliriz. Bu yüzden kozmetiklerle ilgili şu durumlara dikkat etmek gerekir:
◊ Krem veya losyon yerine toz farları tercih edin. Yeşil, mavi, mor renklerdeki göz farları toprak tonlarına göre daha alerjiktir. Ayrıca parıltılı farlar da mat olanlara göre daha çok alerjiye yol açar.
◊ Suya dayanıklı değil, suyla çıkan ürünler kullanın. Eskimiş ürünlerinizi atın.
◊ Eyeliner ve maskaranız siyah renkte olsun. Maskarayı kirpik diplerinize kadar sürmeyin.
ORANLAR NEDEN ARTIYOR?
‘Polen mevsimi uzuyor’
Şu anda dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si alerjinin bir türünden etkileniyor. Alerjik hastaların yaklaşık yüzde 60’ında gözle ilgili belirtiler mevcut. Alerji vakalarındaki artışın çevresel alerjenler, kentleşme ve iklim değişikliği gibi faktörlere bağlı olduğu düşünülüyor. Daha yüksek sıcaklıklar ve daha yüksek karbondioksit seviyeleri bitkilerin büyümesini teşvik ediyor ve polen üretimi artırıyor. Bu da polen mevsiminin uzamasına ve alerji belirtilerinin şiddetlenmesine neden oluyor.
TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
‘Görme kaybına yol açabilir’
Gözleri sert bir şekilde kaşımak veya ovalamak, gözün şeffaf (kornea) tabakasında incelmeye, şekil bozukluğuna ve görmenin azalmasına yol açabilir. Göz alerjisinin daha şiddetli seyreden ‘vernal keratokonjonktivit’ adında bir tipi de vardır. Bu türde gözün şeffaf tabakasında damarlanma ve şeffaflık kaybına bağlı görme kaybı gelişebilir.
Alerjenlerden korunmak için: Pencereleri kapatın, gözlük kullanın
◊ Alerjenlerden korunmak için polen mevsiminde gözlük kullanmak, pencereleri kapalı tutmak, düzenli temizlik yapmak ve hipoalerjenik kozmetikler, ürünler tercih etmek etkili olabilir.
◊ Alerjik konjonktivit göz enfeksiyonuyla karıştırılabilir. İkisinin arasındaki fark şudur: Alerjik konjonktivitte kaşıntı ve sulanma ön plandayken enfeksiyonda genellikle gözde akıntı ve çapaklanma görülür. Kesin tanı için bir göz doktoruna danışmak gerekir. (Prof. Dr. Göktuğ Demirci)