Karınları tok, sırtları pek olsun

Geçen pazartesi toplantımızda arkadaşımız Hakan Gence geçirdikleri yangın tehlikesini anlattı. Apartmanlarının girişinde bir kedi evi varmış. Çocuklar da hava soğuk, kediler üşümesin diye elektrik sobası koymuşlar yanına (Soba olayı değil, ama böyle vicdanlı çocuklar olması ne güzel). Yuva tutuşmuş. Alevler, dumanlar.... İtfaiye gelmiş. Facianın eşiğinden dönmüşler. Tabii ki “Kedilere ne oldu” diye sorduk. Şükür onlara da bir şey olmamış. Ve ekipçe dedik ki bu hafta hem ‘sokak hayvanlarına soğuk havalarda nasıl destek olabiliriz’i yazalım hem de iyilik olarak yaptığımız ama yapmasak daha iyi olacak şeyleri.

Barınma

Karton kutulardan kedi evi yapmak iyi bir şey. Ama illaki ıslanıyor. Uzun dayanması ve daha dayanıklı olması için kalın naylonla paketlerdik biz, hani şu hırdavatçılarda ruloyla satılan. Bir de suya dayanıklı yapıştırıcılı tamir bantlarıyla sardınız mı gayet sağlam oluyorlar. O kadar uğraşamam derseniz battal boy kalın çöp torbaları da işinizi görebilir. Ama ıslandığında yenisini yapın.
Bir diğer alternatif de strafor köpük kutular. Soğuğu gerçekten kesiyor ve aylarca sağlam kalıyorlar. Hele bir de naylonla sararsanız mis! Alışveriş sitelerinden alabilirsiniz.

Bu arada belediyeler kusura bakmasın ama dağıttıkları o plastik yuvalar hiç korunaklı değil. Mutlaka sağlamlaştırılmaları gerekiyor.
Yuvayı yaptınız, içine sıcak tutar diye polar ya da herhangi bir kumaş koymayın. Çünkü kutu su almasa da hayvanın üstü, ayakları ıslanıyor dışarıdayken. Dolayısıyla üzerine yattığı kumaş da. Böylece hiç kuruyamayıp daha çok üşüyor. En iyisi eski gazeteler. Hem soğuğu kesiyor hem de değiştirmesi, dolayısıyla temizliği daha kolay. Temizlik çok önemli. Birkaç günde bir içindeki gazeteyi değiştirmek mikrop üremesini ve olası hastalıkları birbirlerine geçirmelerini de engelliyor.

Peki, yuvayı nereye koymalı? Eğer apartmanınızda yaşayanların tümü sizin kadar hayvansever değilse binanın kapısına, yanına vs koymayın. Mutlaka itiraz eden çıkıyor. Olan hayvanlara oluyor.

O yüzden mümkün olduğu kadar gözden uzak, arabalardan uzak, yağmuru-rüzgârı direkt almayacak bir yer bulmalı. Bahçeye, toprağa koyacaksanız su çekmesin diye bir tahta kasayı ters çevirip üzerine oturtabilirsiniz. Biz kasanın sivri kenarlarını toprağa saplıyorduk ki oynamasın yerinden. Kutuyu da kasaya iple, bantla vs. sabitliyorduk.

Köpekler ne yazık ki çok daha şanssız barınacak yer bulma konusunda. Birkaç yıl önceki kış, çok da sert geçiyordu, genç bir köpek peydah oldu mahallede. Bir türlü yer bulamadı kendine. Bizim apartmanın da korunaklı, geniş bir bahçesi var. Apartman grubuna sordum “Bahçede yer yapabilir miyim, temizliğini, bakımını üstlenmek kaydıyla” diye. Önce “Tamam” dediler. Sonra bir-iki kişi itiraz etti, koca bahçeye sığdıramadılar ufacık hayvanı. Neyse ki sonra biri sahiplendi. Bazı vicdanlı semtlerde kulübe koyuyorlar mahallenin köpeklerine. Onun haricinde onlar için yapılabilecek en iyi şey karınlarını doyurmak. Çünkü soğuk açlıkla birleşince ölümcül olabiliyor.

Beslenme

İllaki ıslanıyor, üşüyorlar. Hava şartlarına dayanabilmelerinin tek yolu, dediğim gibi aç kalmamaları. Bir de karınları tokken bir yer bulup uyuyor, yemek aramak için bu soğukta helak olmuyorlar.

Tabii ki besleme yerleri de çok ayakaltı olmamalı ve mutlaka temiz tutulmalı. Mümkünse akşam ve aynı saatlerde yemek bırakılmalı. Ve asla karışan, laf söyleyen insanlarla tartışılmamalı.

Kedinin, köpeğin yemeyeceği (kuru ekmek, kapuska, biber kızartması vs.), onlara zarar verecek şeyleri (balık kılçıkları, tavuk kemikleri, baharatlı yemekler) koymamak gerekiyor. En ideali kuru mama. Sofradan artan ‘makul’ yemekleri ekmekle karıştırmak, kemik suyuna papara yapmak, tavuk ciğerini makarna, bulgurla haşlamak ya da makarnaya ıslak mama karıştırmak da miktar çoğaltmak açısından iyi oluyor. (Evet, her şey çok pahalı, ama rızık da paylaştıkça çoğalır, değil mi?)

Ve tabii en önemlisi, temiz su. Mecbur kaldıkları için içtikleri yağmur suları sonsuz mikrop ve zararlı kimyasal barındırıyor. Dolayısıyla kapımızın önünde her zaman bir kap temiz su olması hayati.