Güncelleme Tarihi:
Isı bariyerinin kalkmasıyla birlikte Cebelitarık Boğazı’ndan geçerek Akdeniz’e giren ve ‘istilacı tür’ olarak adlandırılan canlıların sayısı 1000’i geçti. Kimi Akdeniz balıklarının yumurtalarını yiyor, kimi onların yumurta bıraktığı çayırları... Bu yüzden Türkiye ve Kıbrıs kıyılarında toplu aslanbalığı avları düzenleniyor.
Karada da durum hiç açıcı değil. Doğal bariyerleri aşarak Türkiye’ye ulaşan istilacı türlerin verdikleri ekolojik zararlar artık ekonomik zararlara da dönüşmeye başladı. Son yıllarda Doğu Karadeniz’deki bitki verimliliğini ciddi manada düşüren ‘Ricania simulans’ adlı yöre halkının ‘kelebek’ dediği böcek bahçeden bostana, tarladan ormana kadar her yeri istila etmiş. Sorun Sarıyer’in köylerine kadar uzanmış durumda... Bugüne kadar ne yapıldıysa sonuç alınamadı.
Geçen yıl İstanbul Zeytinburnu’nda yüzlerce ağacın kurumasına sebep olan, halk arasında ‘canavar böcek’ olarak adlandırılan ‘Anoplophora chinensis’ böceği nedeniyle Zeytinburnu ve Fatih’te 1500 akçaağacın kesildiğini belirten İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu, “Çin’den getirdiğimiz akçaağaçlarla gelen bu böcek nedeniyle ağaçlarımızdan olduk. Ihlamurla gelen bir böcek var. Antalya’ya ulaşmasıyla işler değişti. Turunçgiller adına ne varsa yağmalıyor” diyor.
‘Karantina yönetmeliği’ gereği istilacı türlerin görüldüğü yerde yok edilmesi gerektiğini belirten Arslangündoğdu, şöyle söylüyor: “Bunu yapmak zorundayız çünkü ekolojik ve ekonomik maliyetleri çok yüksek. İşin kötü yanı halen varlığından haberdar olmadığımız birçok tür var. İstilacı türler önce bir adaptasyon süreci yaşıyor. Çoğalmaya başlıyorlar. Bazıları yılda üç defa ürüyor. Amerika’dan gelen meşe zararlısı bir böcek tespit ettik. Şimdi uyum aşamasında... Bu zararlı beş yıl sonra ciddi sorunlara neden olacak.” Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu en iyi mücadele yönteminin ise dışarıdan mümkün olduğunca ağaç, çiçek, hayvan gibi canlı getirmemek olduğunun altını çiziyor.
İşte bazı istilacılar ve onların sahte yüzleri
Bir seferde 400 yumurta
İspanyol sümüklüböceği (Arion vulgaris)
Bahçelere ciddi zararlar verdiği için Avrupa bu canlıdan yaka silkmiş durumda. O da zaten bu şöhretinden dolayı en istilacı 100 canlı listesinde. Türkiye’de geçen yıl ilk defa tespit edildi. Adaptasyon sağlayıp çoğalması halinde vay halimize...
Bir kolu Edirne’de, bir kolu Ağrı’da
Su maymunu (Myocastor coypu)
Bulgaristan’daki yetiştirme çiftliklerinden kaçıp Meriç ve Tunca nehirlerini takip ederek Edirne’ye, Rusya’dan kaçıp Ağrı Dağı’nın eteklerine kadar ulaşan su maymunlarının anavatanı Güney Amerika. Şu anda ‘avlansın mı, avlanmasın mı’ tartışmaları yaşanıyor.
Yanaklar güzel ama hunharca çoğalıyor
Kırmızı yanaklı kaplumbağa (Trachemys scripta elegans)
Anavatanları Kaliforniya ve Kuzey Meksika olan bu canlı dünyanın en tehlikeli 100 istilacı türünden biri olarak gösteriliyor. Pet shop’lardan alındıktan sonra “Özgürlüğüne kavuşturuyorum” denilerek doğaya bırakılan bu türün hızla çoğalması yerli sukaplumbağalarını tehdit ediyor.
Bize güzel onlara kabadayı
Yeşil papağan ve İskender papağanı
Bütün büyük şehirlerin park ve bahçelerine yerleştiler. Sayıları giderek artıyor. Gördüğümüzde kendimizi tropik bir ülkede olduğumuzu hissettiren bu kuşlar oldukça güçlüler. Yuva yapmak yerinde ağaçkakanları ve sincapları yuvalarından atıp el koymak kolaylarına geliyor. Onların sayısı arttıkça, şehirlerdeki ağaçkakan ve sincapların sayısı azalıyor.