Güncelleme Tarihi:
Yağışların bir önceki yıla göre yüzde 66 oranında azaldığı son 50 yılın en sıcak mayısını geride bıraktık. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre mayısta bölgesel yağışlarda normale göre en fazla azalma yüzde 83.3 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşandı. Güneydoğu Anadolu’yu yüzde 82.7 ile Akdeniz, yüzde 69.2 ile İç Anadolu ve yüzde 65.5 ile Doğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar “Kuraklık, sadece geçen sezon ürünlerini değil, bu sezon ekilen ürünleri de etkiliyor” diyor.
“Kuraklığın bir sonucu olarak önümüzdeki dönemde piyasada yaşanacak arz-talep dengesizliği tüketiciyi de olumsuz etkileyecek” uyarısı yapan Bayraktar şunları söylüyor: “Öngörülebilirlik imkânsız hale gelecek ve tarım ürünleri fiyatlarında istikrar kalmayacak. Bu nedenle üreticiler desteklenmeli ve üzerinde üretim yapılmayan bir karış toprağımız kalmamalı. Bu artık hayati bir öncelik. Atıl durumda bekleyen 2 milyon hektar arazimiz hızla tarımsal üretime kazandırılmalı.”
Bayraktar ayrıca “Dünyada tahıl arzında sıkıntı var. Pandemi sürecinde gıda güvenliği endişesi gibi nedenlerle ithalatçı ülkeler fazla aldı, ihracatçı ülkelerinse ihracatlarını kısıtladı. Bu durum fiyatların artmasına neden olacak. Buna kurdaki hareketlenmeyi de ekleyince ithal ürünlerin maliyetleri iç piyasa fiyatlarını arttıracak ve gıda enflasyonu riski oluşacak” diyor.
BALDA KAYIP ÇOK FAZLA...
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin de bu yıl kuraklık nedeniyle hem bal üretiminde hem de arı nüfusunda yüzde 70’ler civarında kayıplar beklendiğini söylüyor: “Arıcılık tarımın sigortasıdır. Tarım bir birim zarar görüyorsa arıcılık üç birim zarar görür diyebilirsiniz. Çiçek açacak ki arı yaşayabilsin. Sıcaklık ve kuraklıktan dolayı arı çiçek bulmakta zorlanıyor. Örneğin gevenler bu yıl açmadan kurudu. Çam balında iyi gidiyorduk ama son bir haftada yaşanan yangınlar ve samyelleri hayallerimizi suya düşürdü. Artık tek umudumuz ayçiçeği ve pamuk gibi kültür ürünlerinde...” Şahin, arı nüfusunun bu durumdan nasıl etkileneceğini eylülde göreceklerini belirtiyor ve “Arının hayatta kalması kovanın içindeki yiyeceğe bağlı. Arı polen getirecek ki yavru da yapabilsin” diyor.
Bayraktar “Yeni ekilen mısır, şekerpancarı, patates, yeşil mercimek ve sebzelerde de kuraklık zararları görülüyor” diyor.
GÖLLER, NEHİRLER KURUYOR
- Orta, Güney ve Doğu Anadolu’nun yükseklerinde birçok canlı için can simidi olan su birikintilerinin neredeyse tamamı kurumuş.
- Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden doğup Uşak, Denizli ve Aydın’dan geçerek Ege Denizi’ne dökülen 584 kilometrelik Büyük Menderes Nehri kollarıyla birlikte kurudu.
- Orta Anadolu’daki göllerin de önemli bir bölümü ya kurudu ya da can çekişiyor. Son olarak Konya’nın Kulu ilçesinin 5 kilometre doğusundaki, ‘kuş cenneti’ olarak da bilinen Düden Gölü ve yakınındaki Küçük Göl kurudu.
- Elazığ’da Hazar Baba Dağı eteğindeki, kuşbakışı kalbi anımsatan Kurudolu (Bervi) Gölü de kurudu...