Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin tüm göllerinde, 1960’lı yılların sonlarından 2005’e kadar düzensiz, 18 yıldır da düzenli olarak dünyayla aynı hafta sonlarında kuşların kış nüfusları sayılıyor. Sayımların kışın yapılmasının nedeni kışın göllerde kuşların hareketsiz olmaları. Amaçsa kuşlara bakarak doğanın durumu hakkında bilgi sahibi olmak. Çünkü kuşlar doğanın erken uyarı sistemi. Çünkü onların sayılarının azalıp artmasının da varlığının ya da yokluğunun da bir anlamı var.
Sayımlar günümüze kadar kuşların sayısında önemli ölçüde azalmalar olduğunu ortaya koysa da bu yılki sayımda bambaşka bir durum yaşandığı ortaya çıktı. Gediz Deltası, Büyük Menderes Deltası, Bafa Gölü, Milas Tuzla Gölü, Köyceğiz Gölü, Bakırçay Deltası, Tahtalı Barajı, Küçük Menderes Deltası gibi Türkiye’nin batısındaki önemli kuş alanlarını inceleyen ekip kışın olması gereken bazı türlerin neredeyse hiç olmadığını, olmaması gerekenlerinse bolca görüldüğünü fark etti.
Kurumuş göle gelen kuş var
Sayımlar sırasında birçok sulak alanın durumunu görme şansı da yakaladıklarını anlatan Ferdi Akarsu: “Sadece kuşlar değil, göller de kuraklıktan önemli ölçüde payını almış durumda. Ne oluyor diye geçen yıl kuruyan Marmara Gölü’ne de gittik. Bir zamanlar binlerce sukuşuna ev sahipliği yapan alana birkaç sukuşunun geldiğini gördük ama göl yerinde yoktu. Ege Bölgesi’ndeki birçok sulak alan ciddi susuzluk çekiyor.”
Birçok türün şansı yok
5-10 yıldır iklimde görülen değişikliklerin normalde dünyanın döngüsü içinde on binlerce yılda yaşandığını ve bu uzun sürede birçok canlının değişen şartlara uyum sağlayabildiğini anlatan Ferdi Akarsu: “Böylesi büyük değişikliğe birçok canlının adapte olma şansı yok. Düne kadar Güney Ege’de havalar güzel diye sinekler havada uçuşuyor, onlarla beslenen kırlangıçlar da mutlu mesut göç etmeden yaşıyordu. Ancak şimdi kar ve soğuklar geldi. Burada kalan kuşlar gitse gidemez, kalsa yiyecek bulup bulamayacağı muamma. Birçok canlı bu gibi durumlarla karşılaşacak. Biz dahi uyum sağlayabilmiş ve sağlayacak gibi görünmüyorken kuşlar, kelebekler, böcekler ne yapsın!”
KISA KISA...
Sulak alanlarda tehlike çanları
Doğa Derneği her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle bir rapor yayımladı. Buna göre; Türkiye’de son 60 yılda 260’tan fazla göl, dere, sulak alan işlevsiz hale geldi ya da kurudu. Ayrıca 2023 yılı ocak ayı itibariyle sulak alanlardaki su kayıplarının ortalamasının yüzde 75’in üzerinde olduğu raporda belirtiliyor.
Köpekbalıkları hayati önemde
Farklı ülkelerden 30 biliminsanının yaptığı ve Natura Communications dergisinde yayımlanan bir makaleye göre köpekbalıkları ve vatozların neslinin tükenmenin eşiğinde olması birçok tür için yıkıcı bir etki yaratacak. Araştırmada, dünyadaki mercan resiflerinde yaşayan köpekbalıkları ve vatozların neredeyse üçte ikisinin risk altında olduğunun da altı çiziliyor.
Madagaskar’da yok oluş dalgası
Yeni bir araştırmaya göre, Madagaskar’ın tehdit altındaki memelilerinin neslinin tükenmesini durdurmak için hiçbir şey yapılmazsa, halka kuyruklu lemurdan gece primatlarına kadar 20 milyon yıldan fazladır süren, benzersiz evrimsel tarih gezegenden silinecek. Uzmanlar bu durumun önüne geçilmesi için ormansızlaşmanın acilen önünün kesilmesi ve korunan alanların arttırılması gerektiğini söylüyor.
Av azaldı ama...
Uzmanlar, Afrika gergedanının kaçak avlanma oranlarının 2018’den bu yana düşmesine karşın binlerce kişinin hâlâ yasadışı avlandığı ve türün geleceğini tehdit ettiği konusunda uyarıyor. Uzmanlara göre türün popülasyonunun yüzde 2.3’ü geçen yıl avlandı.