Güncelleme Tarihi:
Bir sorunumuz var. Sanki sadece engellilerin sorunuymuş gibi algılanan ama aslında bütün şehrin, herkesin sorunu olan kaldırımlardan bahsetmek istiyorum. Tam da bu konuda konuşmak için uygun zaman diye düşünüyorum. Çünkü kaldırımları yapan yöneticilerimizi bugün seçiyoruz.
Genelde bize “Sizin için ne yapabiliriz” diye soruluyor. Ve bazen öncesinde, bazen de sonrasında “Biz bile rahat edemiyoruz kaldırımlarda” diyorlar. Neden rahat edemiyorsunuz kaldırımda? Çünkü kaldırımlar kötü, hep iyi olan ve yürünebilir tarafından geçip yolunuza devam ediyorsunuz. Ve arkada kalan var mı sorusunu unutuyor olabilir misiniz acaba? Kimseyi sorgulamak haddim değil ama mademki zorlanıyoruz, bu konudaki şikâyetlerimiz neden büyümüyor? Neden toplumca rahatsız olamıyoruz bu konudan? “Şikâyet ediyoruz ama düzelmiyor” diyenle de karşılaşıyorum. Şikâyet ediyor ama sonuç alamıyorsak ne yapmak gerekir, bunu ben de bilemiyorum.
Ben de bugüne kadar şikâyetlerimi oluşturdum ama sonuç yok. Ya yeterince şikâyet yok ya da hiç dikkate alınmıyoruz. Ta ki ilgili bölgede biri ölünceye kadar... Hep biri ölünce mi yapılacak bu düzenleme? İnsan hayatına mı endeksli sokaktaki yaşamımız? Ben bu soruya şöyle cevap veriyorum: Bizim için bir şey yapmanıza gerek yok, gerçekten kendiniz için yapmanız gerekiyor. Çünkü bu sadece benim sorunum değil. Bu şehirde ve bu devirde, bu teknolojiyle hâlâ kaldırımları düzeltemiyorsak; üstelik milyonlar harcayıp metrolarla övünürken o metroya ulaşılamıyorsa sorun sadece engellilerin olmamalı bence.
ULAŞAMADIKTAN SONRA...
“Parklar, otoparklar yapacağız” diyor herkes. Elbette yapılsın ama o yaptığınız yerlere nasıl ulaşacağız? Kimileri de bizlere para teklif ediyor. Para olsa ne yapacağız sokak erişimi olmadıktan sonra? Yolumuz düzgün olsun, parayı çalışır buluruz biz. Ya da kaldırım kirasından bahsedenler var. Kiraya vermek yerine kaldırımları bize bırakın, biz para kazanır, sizi de bu yükten kurtarırız.