Güncelleme Tarihi:
Dünyayı uzun süredir hâkimiyeti altına alan hip-hop müzikle birlikte R&B de yükselen türler arasında... Ülkemizde de benzer bir durum yaşanıyor. Son dönemde R&B tınılarının çokça olduğu pek güzel örneklere rastlıyoruz. Ve bu yükselişi kadın müzisyenler sırtlıyor. Farklı türlerle harmanlayarak R&B’ye yeni bir soluk getirme yolunda ilerleyen isimlerden Güneş, Martino ve Bade’yle konuştuk. Bu yetenekli genç kadınlar hem son çalışmalarını hem de müzikal hedeflerini anlattı.
Güneş
“Her zaman istediğim müziği yapıyorum”
Onunla geçen eylül yaptığımız söyleşide, R&B-pop müzikte kalıcı olma peşinde olduğunu anlatmıştı. Güneş şimdilerde, iki bölümden oluşan ‘Atlantis’ albümüyle gündemde. Albümün ‘Su’ adlı ilk kısmı yayımlandı. Bir rap oluşumu olan Bakırköy İstasyon sayesinde hip-hop kültürüyle tanışan 22 yaşındaki Güneş, müzik söz konusu olduğunda sokaktan beslendiğini söylüyor.
* ‘Dua’ ile büyük bir başarı yakaladın. Ve herkes sonrasında ne yapacağını merak ediyordu. ‘Atlantis’i hazırlarken bu durum üzerinde baskı oluşturdu mu?
O baskıyı her zaman hissettim. Dancehall-Afro tarzında şarkılar yapmayı sevsem de ‘Dua’ gibi başka bir şarkım yok. İlk ve tekti. İnsanların bu tarz şarkılar için beklentiye girmesi beni strese soksa da ben her zaman istediğim müziği yapıyorum. Daha çok dinlenmesi, daha fazla para kazandırması veya daha fazla beğenilmesi benim için önemli değil.
* R&B, urban, hip-hop... Bunların seni motive eden yönü ne?
Müziğimi gerçekleştirebilmem adına bu türlerin daha özgür ve dinç alanlar olduklarını, ayrıca yaşam tarzımı ve karakterimi yansıttıklarını düşünüyorum.
* Bu alanlarda son dönemde kadın müzisyenlerin yükselişini nasıl değerlendiriyorsun?
İddialı kadın müzisyenler gündeme gelip popülerleştikçe birçok kadın müzisyene cesaret veriyor. Önümüzdeki yıllarda kadın müzisyenlerin çok daha ön planda olacağını düşünüyorum.
* Müzikal yolculuğuna ‘Atlantis’le devam ediyorsun. İki bölüm olarak tasarlanmış bir albüm... İki bölüm arasındaki fark nedir?
Albümün birinci kısmı olan ‘Su’da suyun altındaki sakinlikle birlikte boğulmuşluk
hissiyatını da alıyorsunuz. ‘Su’ henüz anne karnındayken hayata başladığımız yer, başlangıcı anlatıyor. İkinci bölümde ‘Kara’ya geçtiğimizde artık nefes alabileceğiz. İç dünyamızdan materyal dünyaya geçip dış dünyanın etkisinde şekillenen bir sound’a sahip...
Şu sıralar ne dinliyor?
* Drake, ‘Views’ ve ‘Too Good’
* The Weeknd, ‘Trilogy’
* SAINt JHN, ‘Reflex’
* Bernadette Carroll, ‘Laughing on the Outside’
Bade
“Kenan Abi’yle ekrana bakmaktan gözlerimiz kızarmıştı”
Kenan Doğulu’nun yapımcılığını üstlendiği ‘Fragile’ adlı teklisini yayımlayan Bade, müziğe 4 yaşında piyano çalarak başlamış. Şarkı söylemeye de 9 yaşında... O dönem Whitney Houston, Alicia Keys, Beyoncé gibi pop divalarından etkilenen Bade, sonrasında müzik eğitimine devam etmiş ve geçen yıl Berklee College of Music’ten mezun olmuş. İstanbul’da ve New York’ta yaşıyor.
* Müziğe ilişkin ilk hatırladığın olay nedir?
4-5 yaşlarımdayken babamın çektiği videolar var... Evdekilere şov yapıyorum, bildiğim 3-4 şarkıyı peş peşe söyleyip dans ediyorum. Arada seyirciden konuşma sesi duydukça da “Susun” diye bağırıyorum. 4 yaşındaki özgüvenimin yanından bile geçemem şu an... Şaka bir yana, müzik hep hayatımın içinde oldu. Hayatımı müzik etrafında şekillendirmek istediğimde en büyük destekçim hep ailem oldu, onlara ne kadar teşekkür etsem az.
* Kenan Doğulu ile yollarınız nasıl kesişti? Çoğumuz onu sahnedeki haliyle biliyoruz, peki stüdyoda nasıl biri?
2015’te, Duygu Soylu’nun Ankara konserinde tanışmıştık. 2020 yazının sonunda stüdyoya girdik. Bir akşamüstü, benim bazı bestelerime bakarız, belki prodüksiyonuyla oynarız diye Kanlıca’daki stüdyosunda buluştuk. Stüdyoda da mükemmeliyetçi ve detaylara önem veren biri. Sabah 5’te artık ekrana bakmaktan gözlerimiz kızarmışken Kenan Abi’nin vokal kayıtlarımı edit’lediğini hatırlıyorum. Bütün albüm süreci de aynı şekilde ilerledi zaten. Sokağa çıkma yasakları başlayınca stüdyoya kamp kurduk. Güneş doğunca paydos diyorduk.
* ‘Fragile’ın senin için önemi nedir?
Bu yıl paylaşacağımız altı şarkılık EP için yazdığım ilk parça... Geçen senenin başlarında, duygusal anlamda duvara vurduğum bir dönemden geçiyordum. ‘Fragile’ı yazınca hem ihtiyacım olan duygusal boşalmayı yaşadım hem de bir süredir tıkandığını hissettiğim yaratıcılık kanallarım açıldı.
Şu sıralar ne dinliyor?
* Amber Mark, ‘Bliss’
* Drake ft. Tems, ‘Fountains’
* The Strokes, ‘The Adults are Talking’
Martino
“Çarşaflarıma mor keçeli kalemle notalar çiziyordum”
Hazırlıkları süren ‘Altın’ albümünden ‘bedelll’ ve ‘kanatlarım’ adlı iki tekli yayımlayan Martino, dört nesil müzikle ilgilenen bir aileden geliyor. Anne ve babası keman sanatçısı. O da müzik eğitimine 5-6 yaşlarında keman dersi alarak başlamış. Üniversite döneminde de ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bırakıp Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’ne girmiş.
* Neden R&B ve hip-hop?
Ben R&B, hip-hop veya farklı, pop benzeri bir şey yapmak için oturmuyorum. Bir şeyler yapıyorum, çıkana R&B, hip-hop diyoruz.
* Şarkı sözü yazarken sana neler ilham veriyor?
Diğer insanların bir şeyler hissettiğine, yaşadıklarına tanık olmak... Hepimizin en azından bir tane gündemi var ve her kime yaklaştıysam sonsuza kadar giden yeni bir şeyle karşılaşıyorum. Bu bana ilham ve güç veriyor.
* Müzisyen olmaya nasıl karar verdin?
Müzisyen olmaya hiç karar vermedim de müzisyen olduğumu kabul edip bununla savaşmayı bıraktım diyebilirim aslında... Çarşaflarıma mor keçeli kalemle porte ve notalar çizdiğim ufak bir anı, müzikle ilgili gözümün önüne gelen bir imaj.
* Müzikal yolculuğuna ‘Altın’la devam ediyorsun. İlk çıkış şarkısı ‘bedelll’di. Bu şarkının senin için önemi nedir?
‘bedelll’ benim için bir köprüyü ifade ediyor. Arabesk olarak nitelendirilebilecek bir jargonla Batı etkisinde diyebileceğimiz bir söyleyiş... Hem Türkçe hem İngilizce olması, daha yakından incelendiğinde görülen nüanslarıyla hep dualiteye bağlam olan, dinleyiciye var olmak için alan tanıyan bir şarkı. Üç tane ‘L’ olmasının sebebi şu: ‘Bedel’ hem görsel ve fonetik, hem anlam olarak aslında çok ağır ve zarif bir kelime. Ayakta durmamıza yarayan omurgamızın ne kadar ağır olabileceğini bildiğimiz için kanıtlamaya ihtiyacımız yok, kendi heybetimizi tiye alalım istedim. Herhangi bir durumda kişilerin bir şeyi ciddiye alması yavaş yavaş yok oluyor...
Şu sıralar ne dinliyor?
* Souls Of Mischief, ‘93 ‘til Infinity’
* Kanye West ve Kendrick Lamar, ‘No More Partieszn LA’
* Lucky Daye, ‘Over’