Güncelleme Tarihi:
“Neyiniz var kaybedecek? Kanun bir hak vermiş size... Hele bir sımsıkı tutun birbirinizi... Bakın o zaman kimse sizin ekmeğinizle, insanlığınızla oynayabilir mi?”
Ertem Göreç imzalı, 1964 yapımı ‘Karanlıkta Uyananlar’ın, Beklan Algan’ın ağzından Abdurrahman Palay’ın sesiyle çınlayan ünlü repliği... Film, 2. Antalya Film Şenliği’nde en iyi özgün müzik, senaryo ve en iyi 3. film ödülünü kucaklamıştı. Bugün hâlâ cevabını aradığımız ‘Bir film festivali kimindir?’ tartışması da ödül töreninin ardından patlak vermişti. Sinemacılar, belediyenin ödüllerle ilgili kararlarda söz hakkının olmasına karşı çıktılar. Çünkü jüride, dönemin belediye başkanının yakınları vardı. En iyi senaryo ödülünü alan Vedat Türkali törene katılmadı. Fikret Hakan öncülüğünde bir grup sinemacı, Erol Taş’ın İstanbul’daki kahvehanesinde, ödül alan sanatçılardan 16’sının ödülü iade ettiğini açıkladı. ‘Karanlıkta Uyananlar’ın gösterimi, İçişleri Bakanlığı’nın emriyle yasaklandı.
Kaan Müjdeci / Yönetmen
Yarışma işin neşesi
Ulusal Yarışma’da bu yıl sadece yedi film var. Neden?
- Başvuru yapan filmler içerisinde, seçkide yer vermekten mutluluk duyacağımız iki film daha vardı. Sinemacı arkadaşlarımıza filmlerinin seçkide yer alacağını sevinçle duyurduk. Ancak daha sonra bu iki ekip filmlerinin Ulusal Yarışma’da yer alamayacağını üzülerek bize bildirdi. 26 Ekim’de başlayacak Boğaziçi Film Festivali’nin yönetmeliğinde yer alan ‘festivalin başlangıç tarihinden bir ay öncesine kadar İstanbul sınırları içerisinde halka açık gösteriminin yapılmayacak olması gerekmektedir’ koşulu sebebiyle Ulusal Yarışma’da yer alamayacaklarını söylediler.
Bazı filmlerin de gösterimi yapılamıyor...
- İstanbul Film Festivali, Ulusal Yarışma’daki gösterimleri filmin İstanbul prömiyeri sayıyor ve kendi festivallerinde prömiyer yapamayacağını söylüyor. Kötü niyet olduğunu düşünmüyorum, usulde sorun var. İstanbul Film Festivali ile bu konuyu konuştuk. Geçen yıl için tolerans gösterdiklerini ancak bu sene gösteremeyeceklerini, prömiyer şartının önemli olduğunu söylediler.
Sadece yedi filmin yarışıyor olması, bir temsiliyet sorunu yaratmıyor mu?
- Hayır, niye yaratsın? Bizim sayıyla bir işimiz yok. Tüm yönetmen ve yapımcı arkadaşlarım, 21 tane meslek örgütü destekliyor. Yarışma sembolik kısmı işin. Önemli olan Ulusal Yarışma’nın kaldırılamamış olması. Asıl mesele sinemacıların boykotu.
Ulusal Yarışma hakkında ne dediler?
Onur Saylak / Oyuncu, yönetmen, jüri üyesi
‘Biz’ diyebilenler yarışmayı ayakta tutacak
Antalya Film Festivali, sinemacıların şenliğiydi, ta ki son iki seneye kadar. Her şeyin yerli ve milli olmasını bekleyenler, iş film festivaline gelince nedense film festivalinin başka ülkelerdeki gibi olmasını savundular, gelenek yerine marka kavramını ortaya attılar. 50 yılı aşkındır Türk sinemasının ana damarını oluşturan festival, sektörle paylaşmadan, tartışmadan yapılandırıldı. Eminim ki bu değişecek, Ulusal Yarışma hak ettiği yere, Antalya’ya dönecek. Antalya Film Festivali hepimizin özlediği o büyük şenlik havasına bürünecek. ‘Ben’ demeden önce ‘biz’ demeyi beceren sinemacılar ve sinemaseverler bu an gelene kadar Ulusal Yarışma’yı ayakta tutacaklardır.
Gülsün Karamustafa / Sanatçı, jüri üyesi
Sinemayı oluşturanlara güveniyorum
Geçen yıl ödül verme aşamasında içinde bulunduğum Ulusal Yarışma’nın bu yıl jürisindeyim. Şu ana kadar seyrettiğim filmlerin, gerek içerik gerekse sinemasal dil açısından ulaşmış oldukları nokta çok memnun edici. Sinemaya kurumlar destek verir ama sinemayı oluşturan sinemacılar ve seyircilerdir. Onlara güveniyorum.
Uğur Vardan / Eleştirmen, jüri üyesi
Bu bir devamlılık hatasıdır
Antalya Film Festivali’nin kalbi her daim Ulusal Yarışma’da atıyordu. Lakin, festivali yönetenler geçen yıl aldıkları kararla 53 yıllık bu geleneği ve kurumsallaşmış yapıyı kaldırdılar. Bir grup sinemacı da kendi mesleklerine uygun olarak ‘Sinema Tarihimiz’ adlı filmdeki bu ‘devamlılık hatası’nı bertaraf etmek üzere harekete geçti ve ‘Ulusal Yarışma’ kararı aldı. Ben ilerde Ulusal Yarışma’nın evine döneceğine inanıyorum.
Açılış bu akşam ‘Keşanlı Ali Destanı’nın Beyoğlu Sineması’ndaki gösterimiyle yapılacak. 4 Ekim’e kadar sürecek programda paneller ve forum da var bu kez. Film gösterimleri Beyoğlu Sineması’nda, paneller ve forum Galatasaray Lisesi arkasındaki Cezayir’de gerçekleşecek. Ödüllerin açıklanacağı kapanış töreni ise 4 Ekim’de.