'İran’da isyanı Z Kuşağı kadınları başlattı ve artık geri dönüş yok'

Güncelleme Tarihi:

İran’da isyanı Z Kuşağı kadınları başlattı ve artık geri dönüş yok
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2022 07:00

Tahran’da 13 Eylül’de ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girdiği ve hastaneye götürüldüğü açıklanan Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi İran’da infiale yol açtı. Önce genç kadınlar sokağa döküldü, ardından milyonlar. Artık her yaştan ve cinsiyetten insanlar rejime karşı kol kola direniyor.

Haberin Devamı

İran’da 1979’da kurulan İslam Cumhuriyeti son bir haftadır belki de bugüne kadar ülkede yaşanan en güçlü başkaldırıyla karşı karşıya. Üstelik bu bir kadın hareketi, özgürce yaşamak isteyen İranlı kadınların isyanı. İran’ın Kürdistan eyaletinden Tebriz’e, Tahran’dan ülkenin güneyine ve daha birçok şehrine yayılan İslam rejimine yönelik bir ayaklanma bu. Ülkeyi yangın yerine çeviren ayaklanmanın ilk kıvılcımı geçen hafta 22 yaşındaki genç kadın Mahsa Amini’nin öldürülmesi oldu. Kürdistan eyaletinin Sakkaz şehrinde yaşayan ve iş için Tahran’a giden genç kadın 13 Eylül’de İrşad devriyesi olarak bilinen ahlak polisi tarafından çevrildi. Gerekçe başörtüsünü düzgün şekilde takmayışıydı. Amini gözaltına alındı. Ertesi gün de hapishaneden hastaneye sevk edildiği haberi geldi. Yoğun bakımdaki fotoğraflarıyla tanıdı dünya Amini’yi, komadaydı. Ancak yaşam savaşı iki gün sürdü. 16 Eylül’de hayatını kaybetti.
İran Devleti genç kadının kalp rahatsızlığı olduğu için öldüğünü açıklasa da Amini’nin ailesi cesur davrandı ve susmadı. Baba Amini “Kızımızın küçüklüğünden beri herhangi bir rahatsızlığı yok, naaşını aldığımızda vücudunda morluklar vardı. İşkence gördüğü açık, otopsi raporunu bizimle paylaşmıyorlar” dedi. Hastanedeki bir sağlık çalışanı aileyi doğruladı. Devamında genç kadının polis tarafından götürülürken şiddet gördüğü anda yere düştüğü ve kafasını tuttuğu videolar ortaya çıktı.
İranlı kadınlar başta olmak üzere halk için bardağı taşıran son damla oldu belki de Amini’nin ölümü. O günden bu yana, sokaklarda isyan sesleri dinmiyor, insanlar evine dönmüyor. Kadınlar hijablarını (başörtüsü) ateşe veriyor, protesto için saçlarını kesiyor. Fakat son birkaç gündür İran’da internete erişim yok, ülke dünyaya kapatıldı. İran dışında yaşayan birçok aktivist, gazeteci ve oyuncu kadın da ülkelerinde yaşananları dünyaya duyurmak için sosyal medya üzerinden elinden geleni yapıyor.
Ben de Türkiye’de yaşayan İranlı kadınlarla konuşmak istedim ancak rejimin korkusu hâlâ öyle içlerinde ki; orada yaşayan ailelerini tehlikeye atmamak için sorularımı yanıtlamak istemediler. Aralarından sadece biri, adını vermememiz şartıyla dünden bugüne neler olduğunu anlatmayı kabul etti ve birkaç gündür devam eden eylemleri oradan aldığı haberlerle şöyle özetledi: “Bazı işyerleri çalışanlarına izin verdi, birçok esnaf kepenk kapattı. İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Humeyni’nin fotoğrafları protestocular tarafından duvarlardan sökülüp atılıyor.
Z Kuşağı kadınlarının başlattığı isyan ülke çapında beraberliğe dönüştü. Kadın-erkek bir olmuş kol kola direniyor. Buradan dönüş yok. Çünkü artık bundan daha kötüsü yok!”

Haberin Devamı

(Bu haberi cuma günü yayına hazırlarken, öncesinde konuşmaya çalıştığımız ama ne yazık ki ulaşamadığımız, ABD’de yaşayan İranlı aktivist-gazeteci Masih Alinejad, Twitter’dan son dakika paylaşımları yaptı. Alinejad’ın iddiasına göre Amini için gerçekleşen cuma protestolarına katılan biri 23, diğeri 32 yaşında iki kadın daha İran polisi tarafından öldürüldü.)

Haberin Devamı


* Siz doğduğunuzda İran nasıl bir yerdi?
Ben 1990 doğumluyum. Bu rejimin içine doğdum aslında. Kadın olmanın zorlukları elbette var ama İranlı bir kadın olmak gerçekten çok zor. Daha küçücük bir çocukken yükleniyor rejimin kuralları üstünüze.

İran’da isyanı Z Kuşağı kadınları başlattı ve artık geri dönüş yok


*Nedir o kurallar?
Kız çocuğuysanız, kadınsanız kimse sizi önemsemez. Size sadece erkekler için yaşayan cinsel bir varlık olarak bakarlar. Daha 7 yaşında başörtüsü takarak okula gidiyoruz biz. Kız-erkek ayrı okullar. “Eğer başınızı kapatmazsanız, erkekler sizi görürse cehenneme gideceksiniz ve Allah sizi saçlarınızdan asacak” diye öğretiyorlar. Evin dışında devamlı başını örtmek zorundasın. Evde babanın ve erkek kardeşinin yanında açık olma izni var.

*Ahlak polisleriyle hiç muhatap oldunuz mu?
Kaç kere ellerinden kaçtım hatırlamıyorum. Birçok kez çevirdiler beni okula girip çıkarken fakat ilk yıllarda bu kadar vahşi değillerdi, çevirip konuşurlardı, anlatırlardı. Yıllar içinde kendilerini göstermeye başladılar. Ben de onların yüzüne, gözlerinin içine bakarak konuştuğumdan beni asi buluyorlardı. Onlardan korkmadığım için sinirleniyorlardı bana.

*Öğrenciliğiniz ne kadar sürdü, okuyabildiniz mi?
Üniversitede biyoloji bölümünü bitirdim. Ancak ne öğrenciliğimizi anladık biz ne çocukluğumuzu. Yaşayamadığımız onca yıl bıraktık geride. Televizyondan yabancı kanalları seyrederdik, en çok da Türk kanallarını... Dünyayı TV’den görüyordum. En büyük destekçim babamdı, okulda öğretilenler ve sonrasında dayatılanlar için “Böyle bir Allah yok, sen her zaman dürüst ol, yalan konuşma, iyi insan ol. İstediğin gibi yaşa” derdi.

*İran’dan Türkiye’ye gelme hikâyeniz nasıl?
Amacım İran’da yüksek lisansımı alıp doktora için Amerika’ya gitmekti ama Trump başa geldi ve işler çok karıştı. İran’da yaşamak artık beni boğuyordu.
3 yıl önce Türkiye’ye geldim.

Haberin Devamı

“Dünyayı internetten gören yeni nesil, başörtüsü yüzünden arkadaşlarının öldürülmesini kabul etmiyor.”

Taşla, sopayla...

*Yaşayamadığımız yıllar var dediniz. Şimdi Türkiye’de rahat mısınız?
İlk zamanlar arkadaşlarıma elinizdeki özgürlüğün farkında değilsiniz diyordum. En çok da isteyenin başını örterek, istemeyenin başı açık dışarı çıkma özgürlüğünü seviyorum. Fakat mutlu muyum diye sorarsanız ailemden, arkadaşlarımdan, topraklarımdan uzaktayken mutlu olduğumu söyleyemem. Biz İranlılar ya ülkemizde kalıp ölmeyi göze alacağız ya da ülkeden gidip özlemi göze alacağız. İkisi de zor.

İran’da isyanı Z Kuşağı kadınları başlattı ve artık geri dönüş yok

22 yaşındaki Amini’nin ölümüyle ilgili Türkiye de dahil birçok ülkede protesto gösterileri düzenleniyor.

*Bugüne dönersek İran’da insanlar sokağa döküldü ve protestolarda başı kadınlar çekiyor. İran’daki kadın hareketi için bu bir dönüm noktası mı sizce?
Devrimden sonra kadınların “Artık yeter” demesi bir ilk. Ara sıra küçük ayaklanmalar oluyordu, interneti kapatıyorlardı, insanları öldürüyorlardı ve bitip gidiyordu. Bu defa farklı. O zamanlar insanlar polise karşılık vermiyordu şimdi savaşıyor. Kendilerini taşla, sopayla savunup direniyorlar.
mMahsa Amini’nin ölmesi bardağı taşıran son damla oldu belki ama insanlar başka nelerden şikayetçiydi? Tek konu başörtüsü değil sanırım.
Rejim gün geçtikçe sertleşti ve bir yandan ekonomi de kötüye gitti. Ne iş var ne para ne özgürlük ne huzur. Bu artık herkes için böyleydi. İnternetin ve akıllı telefonların yayılmasıyla insanlar yaşananlardan haberdar olmaya başladı. Böylelikle bir aydınlanma yaşadı toplum.

Haberin Devamı

“Dünyayı internetten gören yeni nesil, başörtüsü yüzünden arkadaşlarının öldürülmesini kabul etmiyor.”

*Daha önce başka kadınlar da öldürüldü. Sizce neden insanlar şimdi isyan etti?
Amini’nin ailesinin cesur davranmasının etkisi büyük. Korkup susmadılar. Amini’nin babası “Benim kızımın hiçbir hastalığı yoktu, cenazesini aldığımda bacaklarındaki morlukları gördüm” dedi. Ama asıl olarak isyanın başlamasının arkasında yeni jenerasyon, yani Z Kuşağı var.

*Z Kuşağı sizin göremediğiniz neyi gördü?
Yeni nesil internetten her şeyi görüyor ve dünyada işlerin böyle gitmediğinin farkında. Her şeyi kabul etmiyor ve şimdi haklarını almak için direniyorlar. Dünyayı gören 20 yaşındaki bu çocuklar başörtüsü yüzünden arkadaşlarının öldürülmesini kabul etmiyor.

*Protestolarda polis orantısız güç kullanıyor mu?
Polise vurabilirsiniz ve tutuklayabilirsiniz izni verilmiş. Biliyor musunuz, ölseniz artık bitmiş her şey, ölüsünüz. Ama tutuklarlarsa ruhunuzu öldürürler. Türlü işkencelere ve tecavüze maruz kalırsınız.

*Eylemleri kadınlar başlattı ama şu an sokakta erkeklerin de onlara destek verdiğini görüyoruz. Nasıl bir ortam ve birleşme var?
Onlar da baskı altında ve onlar da istedikleri hayatı yaşayamıyorlar. Ben şimdi okullarda bile bizi kız-erkek olarak neden ayırdıklarını anlıyorum. Çünkü bizim birleşmemizden korkuyorlardı. Şimdi tam da korktukları başlarına geldi. Kadınların yanında duran çok fazla erkek var artık İran’da. Futbolcumuz Ali Kerimi ilk günden beri Mahsa için açıklamalar yapıyor mesela.

Haberin Devamı

İran’da isyanı Z Kuşağı kadınları başlattı ve artık geri dönüş yok

İranlı kadınlar olaylara saçlarını keserek tepki gösteriyor.

*Sokaklarda sadece gençler yok, değil mi?
Her yaştan insan var. Birkaç gün önce bir videoda 70 yaşının üstünde, saçları beyazlamış bir teyze gördüm. Sokağa çıkmış, başörtüsünü açmış ve isyan ediyordu.

*Bu isyan rejimi devirebilir mi sizce?
Bence yıkacak güçte ama tek başımıza yapmamız mümkün değil. Bizim bu başkaldırıyı tüm dünyaya duyurmamız gerekiyor. Eğer bizi unuturlarsa Afganistan gibi olacağız. Lütfen sosyal medyada etiketler kullanarak daha fazla insana ulaşmamızı sağlayın.

‘Büyük bir hapishane’

*İranlı aktris Katayoun Riahi geçen günlerde bir röportaj verdi ve İran’ın kendisi bir hapishane haline geldiği için insanların artık hapishaneden korkmadığını söyledi. Katılıyor musunuz?
Evet, katılıyorum. Biz üniversitedeyken bize şunları yaparsanız cehenneme gideceksiniz diyorlardı. Biz de burası zaten bir cehennem diyorduk. Bizi artık böyle şeylerle korkutamıyorlar. İran gerçekten büyük bir hapishane. Ne istediğin gibi yaşayabilirsin, ne para kazanabilirsin ne huzurun var… Hiçbir şey yok. Korkmuyorlar, bundan beter olmayacak çünkü...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!