Güncelleme Tarihi:
Birçok bilimsel çalışma, rapor, analiz var bu konuyla ilgili dünyada: Birleşmiş Milletler’in (BM) sık sık gündeme getirdiği bir konu iklim adaleti. Kısacası sonuç üzerinde en az etkisi olanın sonuçtan en çok etkilenen olduğunu ifade ediyor iklim adaleti. Ve bu adaletsiz durumun merkezindeki gruplardan biriyse kadınlar.
Isınan havanın başta hamile kadınlarda daha fazla sağlık sorunlarına yol açmasından gıda güvenliği konusunda en çok etkilenenlerden olmasına, iklim ve afetten kaynaklı göçlerde en çok fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmasından en çok hayatını kaybeden olmaları gibi birçok başlık var kadınlar ve iklim krizi arasındaki etkileşimi ortaya koyan. Birçok da örneği var...
Peki, Türkiye’de durum ne?
Hukuk Doğa ve Toplum Vakfı Başkanı avukat Özlem Altıparmak başta kadınlar olmak üzere iklim karşısında dezavantajlı gruplar konusunu yıllardır çalışanlardan. BM’nin bu yöndeki çalışmalarını da gözlemci statüsünde takip ediyor. Kendisine Nairobi’de bir BM toplantısında ulaştık. Toplantının konusu da ne tesadüftür ki kadındı... Özlem Altıparmak dünya ölçeğinde ortaya konan kadınların iklim krizi karşısındaki dezavantajlı durumunun mikro ölçeklerde de olsa Türkiye’de de yaşandığını tahmin ettiklerini söylüyor. Tahmin diyor çünkü konuyla ilgili Türkiye’de tutulan bir veri olmamasından yakınıyor. Altıparmak “Örneğin Kastamonu’daki afette kaç kadının hayatını kaybettiğini 8 farklı kuruma sorduk ama veri tutulmadığını öğrendik. Bu nedenle Türkiye’deki kırılganlığı tam olarak anlamak ne yazık ki mümkün değil” diyor ve şunları söylüyor:
“Türkiye’de kadınlar özellikle doğal kaynaklar üzerinden ailenin geçimini sağlıyor ve beslenme kadının sorunu. Bu nedenle kadınları gıda güvencesi konusunda daha fazla olumsuz yönde etkileniyor. Genel anlamda dünyaya baktığımızda afetlerde de kadınlar daha dezavantajlı durumda. Örneğin Bangladeş’te kadınlar daha çok hayatını kaybetti. Nedeni yüzme bilmemeleri. Biz Türkiye’de bu durumun çok farkında değiliz çünkü kadınların daha acil hayati sorunlarından dolayı kadınla iklim henüz yan yana gelmiş değil. Ancak şurası net ki iklim krizi adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor.”
KISA KISA
Orman kartalları geçti
WWF Türkiye İstanbul Boğazı Yırtıcı Kuş Göç Sayımı tamamlandı. Kızılakbabadan atmacaya toplam 28 türe ait, 89 bin 650 yırtıcı kuş sayıldı. Dünya popülasyonu 40 bin-60 bin birey olarak tahmin edilen küçük orman kartalından 55 bin 156 bireyin yani bu türün nüfusunun yüzde 92’sinin üzerimizden geçmesiyse sayımların sürprizi oldu.
Yok olma rekoru!
Dünyanın en büyük kurbağa türlerinden dağtavuğu kurbağası ‘Leptodactylus fallax’ uzmanlara göre şimdiye kadar dünyada en hızlı yok olan canlı unvanını alacak. Bir dizi ekolojik felaket ve bilinçsizce yenmesi nedeniyle yüz binlerce hayvandan oluşan eski popülasyon 20 yılda 21 hayvana kadar düşmüş durumda.