Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali ödülleri dağıtıldı. Başarılı pek çok yapımın arasında çarpıcı konusuyla dikkat çeken ‘Kadranı Olmayan Saat’ isimli yapım ‘En İyi Belgesel’ ödülünün sahibi oldu. Dr. Fatma Karakuş Kaçmaz 12 bin kilometre yapıp Akdeniz’de 21 farklı noktada iklim krizinin vurduğu, geçimini doğadan sağlayan 21 kişinin hikâyesini kayıt altına aldı. Kaçmaz ödüllü belgeselinde, değişimin sadece bilimsel bir gerçek olmadığını, aynı zamanda insanların günlük yaşamlarına dokunan insani bir mesele olduğunu ustalıkla vurguluyor. Fatma Karakuş Kaçmaz’la ‘Kadranı Olmayan Saat’ belgeselini konuştuk.
- İlk belgeselinizle Altın Portakal aldınız. Nasıl hissettiniz?
İnanılmaz mutluluk duydum, rüya gibiydi. Tarif etmesi zor.
- Belgeseli yapmaya nasıl karar verdiniz?
‘Kadranı Olmayan Saat’ doktora tezimden uyarladığımız bir belgesel. İklim değişikliği sorunu çokboyutlu bir olgu. Bir sosyal politika sorunu olarak iklim değişikliğini incelediğim doktora tezimde, geçimini doğrudan doğadan sağlayanlarla görüşmeye karar verdiğimde görüşmeleri kaydetmeye başladık. Akademik metinlerin kitlelere ulaşma ihtimali bir belgesel filmle kıyaslandığında oldukça sınırlı. Ayrıca belgesellerin kısa sürede yeni bir bakış açısı kazandırma potansiyeli çok yüksek. Zaten ‘Kadranı Olmayan Saat’ öncesinde de belgesel filmimizin görüntü yönetmeni ve aynı zamanda eşim Serkan Kaçmaz’la YouTube için hazırladığımız kısa belgesellerimiz de olmuştu. Onun desteğiyle daha geniş bir kitleye ulaşmak için belgesel yapmaya karar verdik.
- Kaç kişiyle görüştünüz, nerelere gittiniz?
Geçimini doğrudan doğadan sağlayan 21 kişiyle onların mekânlarında görüştük. 12 bin kilometre yol yaptık; Doğu Akdeniz sahilleri, Çukurova, Mersin, Antalya, Davraz Dağı ve Saklıkent Dağı gibi
21 farklı noktada sürece tanık olanlarla görüştük. Uzmanlarla görüşmek içinse İstanbul, Ankara ve Ayvalık’a ziyaretlerde bulunduk. Röportajlar tamamlandıktan sonra eksik görüntüler için sahada çekim yapmaya devam ettik.
- Geçimini doğadan sağlayanlar size neler anlattı?
Katılımcılar geçmişle kıyasladıklarında, özellikle son 10 yıldır iklim değişikliğinin etkilerinin işlerini olumsuz etkilediğini anlattılar. Örnek vermek gerekirse, balıkçılar önceyle kıyasladıklarında avladıkları balık miktarında azalma olduğunu anlattılar. Sarıkeçililer gibi hayvancılık yapanlar, özellikle su kaynaklarındaki azalmayı derinden hissediyor. Çiftçiler ekim ve hasat zamanlarının değişmesinden yağış rejiminde yaşanan değişikliğe kadar pek çok etkinin işlerini olumsuz etkilediğini dile getirdiler.
- Belgesel çekimleri sırasında sizi en çok neler etkiledi?
Görüşmeler sırasında cevaptan sonra bir sonraki soru için verilen es yani sessiz süre, katılımcıların en çarpıcı bilgileri verdiği yerler oldu. Kısa sorup uzun dinlemem gerektiğini fark etmek sıradışıydı. Geçimini doğadan sağlayanlar balıkçılar, çiftçiler, kayak eğitmenleri iklim değişikliğinin farklı etkilerini kendi geçimleri doğrultusunda çok iyi dile getirdiler.
Biz de anlatılan olumsuz etkileri gözlemleme fırsatı da bulduk.
- İklim krizi diye bir şeyin olmadığını iddia edenler var. Onlara ne söylemek istersiniz?
İklim krizi diye bir şey olmadığının iddia edilmesi, yerçekimi yok demekle aynı şey. Onlara söylemek istediğimiz şeyi belgeselde dile getirdik bence. Belgeseli izleyecekler için sürprizi bozmamayı tercih ederim.
- Film sinemalarda gösterime girecek mi?
Filmin festival süreci devam ediyor, biliyorsunuz festival süreci devam eden filmlerin kamuya açık gösterimi yasak. Bu nedenle şimdilik sadece festivallerde. Henüz gösterim tarihi belli değil.