Güncelleme Tarihi:
Aşk, sevgi, tutku, arkadaşlık, yarenlik... Adını ne koyarsanız koyun, insanın flört etme ihtiyacı hiç bitmiyor. ‘Yaş kemale erse’ bile... Bir zamanlar uzaktan uzağa bakışan, mektuplaşan ya da çok çok ele ele tutuşup bir küçük öpücük kondurarak flörtleşen 50’li, 60’lı, 70’li yaştakiler de bugün bir sebeple eğer yalnızsa, yeniden flört etme ihtiyacı duyabiliyor. Uzman psikolog Esra Yatağan, toplumda genellikle ‘yaş almış’ insanlara karşı pek çok önyargı olduğunu belirtiyor: “50 yaş diyoruz, ‘ikinci bahar’ diyoruz... Bunlar bile önyargı! Bir kere zaten her yaşın duygusu ayrı. 55 yaşındaki biriyle 75 yaşındakinin duygularının bambaşka olabilmesi gibi... Ayrıca 20 yıl öncenin 50 yaşıyla bugünün 50’si de çok farklı. Eskiden 50 yaşında biri anneanne oluyordu mesela. Bugün 50 yaşında pek çok insan henüz ergen çocuklarıyla beraber yaşıyor.”
50 yaşın üzerindeki insanlara ‘ununu eleyip eleğini asmış’ kişiler gözüyle bakılmasının büyük hata olduğunu söylüyor Yatağan: “Önyargılardan bahsedersek, 50 deyince ‘cinselliği duran ya da aksayan insan’ diye bakılıyor. Emekli olduğu düşünülüyor. Oysa, bugün 50’lerindeki pek çok kişi kariyerinin zirvesinde. Ayrıca cinsel ilişki ve flört etme isteği gayet yerinde. Hiç evlenmemiş, eşini bir sebepten kaybetmiş ya da boşanmış fark etmez, sahalara dönmek istiyor olabilir. Yani 50 sonrası için ‘ikinci bahar’dan bahsetmiyor olabiliriz büyük ihtimalle! Üstelik bu yaşlardan sonra yaşanan ilişkilerde kişi ne istediğini ve ne istemediğini artık daha net bildiği için daha başarılı ilişkiler de yaşanabiliyor.”
‘Sudan çıkmış balık gibi’
Peki, 50 yaşın üzerinde ve yakın zamanda yalnız kalmış biri, yeniden flört hayatına başlarken ne gibi korkular yaşayabilir? Uzman psikolog Esra Yatağan bu konuda şunları söylüyor: “Genellikle ‘Ya birini bulamazsam, benim yaşımda herkes kapıldıysa, bu da başarısız olursa, acaba benden mi kaynaklanıyor’ gibi korkular yaşanabiliyor. Oysa bir bilgelik var artık 50 yaşla birlikte. Bu korkular da kişinin kendisiyle ilgili farkındalığının düşük olmasından kaynaklanabilir. Belki mutsuz bir evlilikten çıktı veya uzun zamandır bir sevgili adayıyla karşılaşmadı. Belki şunu bile bilmiyor: ‘Ben yakışıklı mıyım, güzel miyim, çekici miyim, sohbetim nasıldır?’ İnanılmaz eleştirildiği bir evlilikten de geliyor olabilir. Özgüveni sarsılmış, uzun süreli ilişkiden çıkmış biri, eğer sosyal hayatı yoksa ‘sudan çıkmış balık’ durumunu daha yoğun yaşayabiliyor. Yeni biriyle nerede tanışılır, onu bile bilemiyor.”
Flört uygulamaları, sosyal medya platformları, eski arkadaşlarla yeniden görüşmeye başlama, dost ve aile çevresinin tanıştırması gibi yöntemler, her yaş gibi 50 yaşın üzerindeki kişiler için de en sık başvurulan yöntemler. Esra Yatağan, en güzel yöntemlerden birinin yeni bir hobi edinmek olduğunu; bir kursa başlamanın, briç, edebiyat kulübü gibi bir yere ya da bir koroya yazılmanın, ortak zevki paylaşan insanların tanışması için çok güzel bir yol olduğunu belirtiyor.
Menopoz faktörü
Belli bir yaşın üzerinde, uzun süreden sonra ilk kez flört edecek biri için en önemlisi ne istediğini bilmek... Kişi öncelikle güvene, sevgiye ve saygıya dayalı ‘ciddi’ bir ilişki yaşamak isteyebilir.
Ya da daha çok tutku dolu, sonunu düşünmediği, heyecan verici bir aşka yelken açmayı tercih edebilir. Yatağan bu konuda da “Açık iletişim çok önemli. Ne istediğini bilerek ve karşı tarafa bunu açıkça söyleyerek bir ilişkiye başlamak kalp kırıklıklarının önüne geçer. Belirsizlik ve kaçak oynamak her ilişkiye zarar verir” diyor. Konuya cinsellik açısından baktığımızda,50 yaş üzerindeki kadınlar için menopoz faktörü ortaya çıkıyor. Kadın cinselliği hakkında konuşurken uzman psikolog Esra Yatağan şunları söylüyor: “Toplumda genel bir cinsel devrim yaşanıyor. Boşanmalardan veya eş kayıplarından sonra kadınların önce kendi bireysel devrimleri gerçekleşiyor genelde. Mastürbasyona başlamak, seks oyuncaklarıyla tanışmak bile olabilir. Bunlar işin güvenli tarafları. Sonrasında da tercih ederse aktif bir cinsel hayata geçebiliyor kadın. Artık ‘Menopozdan sonra cinsel hayat son buluyor’ algısı da değişiyor. Kayganlaştırıcılar, doğal yollarla hormonları düzenleyici destekler var artık. Hamilelik riskinin de kalmaması daha rahat bir cinsel hayata kapı açabiliyor üstelik. Burada insanların kendi iç sesini, kendi arzularını dinlemeleri çok önemli. Bir kadın menopozla birlikte yürümeyi öğrenirse, kendi bedenini tanırsa, çok da keyifli bir dönem yaşayabilir.
Beden farkındalığı, kendi bedenini kabul etmesi, kalıplaşmış güzellik algısından da sıyrılmayı başarması önemli. ‘Nasıl görünüyorum’ düşüncesinden vazgeçip ‘Ben buyum’a döndüğünde, kendine duyduğu o güvenle birlikte bir devrim yaşayabiliyor kadın. Çocukları büyümüş, kariyerinin zirvesinde, kendinin ve isteklerinin farkına vararak çok daha güzel ilişkiler yaşayabiliyor!”
KENDİ ARZULARINI DİNLEMELERİ ÇOK ÖNEMLİ
“Bir kadın menopozla birlikte yürümeyi öğrenirse, kendi bedenini tanırsa, çok daha keyifli bir dönem ve güzel ilişkiler yaşayabilir.”
‘Eşimle internetten tanıştık’
K.T. (57)-Öğretmen (Erkek)
Eşim vefat ettikten sonra, 5 yıl yalnızdım. İki oğlum vardı, onlar büyüdü o sırada. İnternetten tanıştık şimdiki eşimle. Önce arkadaşça konuşuyorduk. Sohbet ilerledikçe alıştık birbirimize. Gün içinde sürekli konuşmaya başladık. Yazışmadan duramıyorduk. İki büyük kızı vardı. Onun da eşi vefat etmiş. Sonrasında hayatına kimse girmemiş. Bir süre sonra fark ettik ki birbirimizden hoşlanıyoruz. Ve yüz yüze görüşmeye karar verdik. Ben hayatı paylaşmayı seven biriyim. Yeniden bunun mümkün olabileceği bir kadınla tanışmış olmak beni çok mutlu etti. İlk zamanlar sadece dışarıda buluşuyorduk. Arkadaşlığımızdan o da çok mutluydu. Onun için, çok daha uzun bir süre sonra ilk flörttü bu. Ama ters hiçbir şey olmadı. İlişkimiz ikimize de büyük mutluluk veriyordu. Derken evlilik konusunu konuşmaya başladık. Yaklaşık 6 ay sonra ona evlilik teklif ettim. 1 yılın sonunda da evlendik. Çok mutluyuz şimdi. Çocuklarımız da bizim adımıza çok mutlu oldu. Sonuçta yalnızlık Allah’a mahsus.
Benim 20’li yaşlarım 80’li yıllara denk geliyor. O dönemki flörtler kısıtlıydı tabii. Görüşme ve iletişim imkânları da… Mahalle baskısı vardı ve kızlar rahat çıkıp gezemezdi mesela. Flört ederken bir pastaneye ya da deniz kenarına gidip el ele tutuşurduk. En fazla kaçamak bir öpücük olurdu. Ama şimdiki nesil çok rahat flört ediyor. Kızlarla erkekler birbirlerinin evinde bile kalabiliyor. İşin doğrusu, benim bu son flörtümde daha hızlı gelişti olaylar. Biz de daha rahattık yani. Yeni nesle biz de ayak uydurmuş gibi olduk (gülüyor). Ben evlenmek niyetiyle arkadaşlık kurmuştum tabii. Dolayısıyla çok dikkatliydim yine de.
‘Can yoldaşına ihtiyacımız vardı’
V.A. (64)-Emekli öğretmen (Kadın)
İlk kez 14 yaşında, orta sonda flört etmiştim. Karşılıklı bakışmaydı (gülüyor). 1979’da evlendim. 22 yaşımda. 2 çocuğum var. 95’te ayrılmaya karar verdik, 2000’de boşanmayı başardım. Ama 95’te benim için her şey bitmişti. 38 yaşımdaydım. 16 yıl yalnızdım. Çocuklar büyüdü o arada. Onları evlendirdim. Hayatla boğuşurken pek yalnızlık hissetmedim o dönemde doğrusu. Çok güzel bir arkadaş grubum var. Bir gün bir komşum “Biri var sana uygun” dedi. “Yok, ne işim var” dedim. Bir gün bana emrivaki yaptı, bizi buluşturdu. Birbirimizi görünce bir elektrik oldu. Sonra Facebook’tan konuşmaya başladık. Bir süre sonra yalnız buluştuk. Birbirimize uygun olduğumuzu gördük. Onun eşi ve çocukları yoktu. Eşi ölmüştü. Hiç çocuğu olmamış. Çocuk hevesi vardı çok. Benim çocuklarımı da kendi çocukları gibi sevdi. Aşktan çok mantık ilişkisiydi bizimki. Onun da bir can yoldaşına ihtiyacı vardı, benim de. Çocuklarımla da birbirlerini çok sevdiler.
İlk başta cinsellikte zorlandım. Ben kendi kendime hallediyordum daha önce. Ama sonra alıştım. Eşim kibar biridir. Önyargılı olmadım yani cinsellik konusunda. Bazı şeylere biraz zaman vermek lazım. Şimdi çok mutluyuz.
Bizim gençliğimizde zordu flört etmek ama daha heyecan verici, daha ilgi çekiciydi bence. Belli bir yaştan sonra heyecan yerini mantığa bırakıyor. Her ikisi de farklı farklı güzel ama.
Kişi ne istediğini ne istemediğini daha net biliyor
“Üstelik bu yaşlardan sonra kişi ne istediğini ve ne istemediğini artık daha net bildiği için daha ‘başarılı’ ilişkiler de yaşanabiliyor.”
‘Onca zamandan sonra flört edince suçluluk duydum’
P.S. (59)-(Kadın)
İlk flörtüm 14 yaşındaydı. Aniden yanağımdan öpmüştü ve o an hiç hoşuma gitmemişti, korkup eve koşmuştum. Hiç bilmediğim ve anlamlandıramadığım bir duyguydu. 17 yaşımda evlendim. İkinci flörtümdü diyebilirim. Görücü usulü değildi ama 3 ay içinde, birbirimizi hiç tanıyamadan evlendik. O yıllarda birileriyle birkaç kez sokakta görülsen dedikodular çoğalırdı. Anlayacağınız birbirimize uygun olmadığımızı anlasaydık da evlenmek durumunda kalırdık. 35 sene evli kaldım, 4 çocuğum oldu. Boşandıktan sonra 4 yıl yalnızdım. Şu an hayatımdaki kişiyle bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. O zamana kadar
3 kişiyle daha tanıştırılmıştım, facia gibi deneyimlerdi. İlla flört ihtiyacım da yoktu doğrusu. Evliliğimde yaşadıklarımdan, ayak uydurabileceğim değil, bana ayak uydurabilecek biriyle olabilirim düşüncesi iliklerime kadar işlemişti. Doğrularımın uyuşacağı biriyle karşılaşırsam güzel bir dostluk ve duygu bağı kurabileceğim ihtimali vardı aklımda. Onca zamandan sonra ilk flört ettiğimde hissettiğim şeyse aniden gelen suçluluk duygusu oldu. Karşımdakinin sürekli negatif yanlarını görüyor ve sanki elemeye çalışıyor gibiydim. Onu dinlemekten ziyade sanki saf dışı bırakıp güvenli alanıma dönmek istiyordum. Diğer yandan artık 4 yıldır bekâr bir insan olduğumu ve doğal bir süreç yaşadığımı kendime söyleyip durdum. Tek başıma kalmaya alıştığım için uzun vadede çekincelerim vardı tabii ki çünkü genelgeçer bir ilişkiden ziyade uzun süreli bir ilişki düşünüyordum. Diğer yandan çocuklarımı üzmekten çok çekiniyordum. Ama belli bir süre sonra rahatladım. Şimdi birlikte çok mutluyuz.
50 YAŞINDAN SONRA FLÖRT EDİNCE...
“Tek başıma kalmaya alıştığım için uzun vadede çekincelerim vardı tabii ki çünkü genelgeçer bir ilişkiden ziyade uzun süreli bir ilişki düşünüyordum. Diğer yandan çocuklarımı üzmekten çekiniyordum. Ama belli bir süre sonra rahatladım.”
‘62 yaşımda tekrar bekârdım’
N.U. (65) Emekli mali müşavir (Erkek)
İlk kez 24 yaşımda aşk evliliği yaptım. 12 yıl sürdü. 2012’de tekrar evlendim. 7 yıl da o sürdü. 62 yaşında bekârlık hayatıma geri döndüm ve iki evlilikten sonra inzivaya çekilmeye karar verdim. İki ay öncesine kadar... OkCupid adlı uygulama sayesinde bir hanımla tanıştım. Şu an flört aşamasındayız ve ilişkimiz çok güzel gidiyor. Aslında oğlum ve gelinim bir yıl önce bahsetmişlerdi bu uygulamadan. Ben de üye olmuştum. Sonuçta her erkeğin olduğu gibi, benim de ihtiyaçlarım vardı. Seks de bu yaşamın bir parçası. Bırakın seksi, insanların birileriyle bir şeyleri paylaşması lazım. Belirli bir süre yalnızlıktan sonra sıkılıyorsun, yaşlılığın etkisiyle de kuruntular başlıyor. Arıyorsun yani bir noktada birilerini. O dönem evlilik yönünden hevesim kaçmıştı. Yeni neslin tabiriyle sadece ‘takılmak’ istedim bir süre. Benim bir de beğenme problemim var. Biraz fazla seçiciydim. Biriyle flört etmeye başladığımda, eğer cinselliğe uygun bir ilişki tipiyse orada kalıyordu. Eğer şu anki gibi bir ilişkiye dönüşme ihtimali varsa öyle ilerliyor zaten.
Benim gençliğim 70’li yıllara denk geliyor. O zamanlar flört etmek şimdiki gibi kolay değildi tabii. Üç kardeştik. Babam evdeki telefona kumbara takardı. Ancak 2.5 lira koyup öyle konuşabilirdik. Tüm ailenin haberleşme aracı olan telefonu eline geçiren saatlerce konuşurdu. Ortaokulu ve liseyi sadece erkeklerin okuduğu okullarda bitirdim. El ele tutuşup öpüştüğüm ilk flörtüm lise 1’de olmuştu. O zamanlar cinsellik bundan ibaretti zaten.
Şu an flört için her türlü imkân var. Ama buna rağmen mutlaka birlikte olmuyor gençler. Yine kadınların erkekleri beğenmesi şart. Belli seviyedeki erkeklerin daha fazla kadınla birlikte olabilmeleri mümkün oluyor. Bu kurallar da değişmedi yani…
‘YA BİRİNİ BULAMAZSAM’ KORKUSU
“Genellikle ‘Benim yaşımda herkes kapıldıysa, bu da başarısız olursa, acaba benden mi kaynaklanıyor’ gibi korkular yaşanabiliyor.”