Hollywood’un altın kızları ışıl ışıl parlıyor

Güncelleme Tarihi:

Hollywood’un altın kızları ışıl ışıl parlıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2024 07:00

Bir zamanlar sinema sektöründe yaş alan erkekler iyi rolleri kapmaya devam ederken kadınlar görmezden geliniyordu. Ama artık işler değişiyor. ‘Beterböcek Beterböcek’te Winona Ryder ve Monica Bellucci’yi izliyoruz. ‘Borderlands’te Cate Blanchett bir süper kahramanı canlandırıyor. Nicole Kidman gücüne güç katıyor! Hollywood’un 40 yaş üstü kadınlar cephesinde neler oluyor bir bakalım.

Haberin Devamı

Hollywood’un altın kızları ışıl ışıl parlıyor
Cate Blanchett bilimkurgu filmi ‘Borderlands’te Lilith karakterini canlandırıyor.

“Meryl Streep her yeni yaşında kendisine yeni bir alan bulabiliyor.”

Bugünlerde Hollywood’da bir önceki kuşaktan, 50 yaş üzeri kadın oyuncuların nasıl da ortalığı kasıp kavurduğundan bahsediliyor. Oysa 90’ların sonu 2000’lerin başında Meryl Streep hariç Hollywood’da 40 yaş üstü kadınlar için iyi roller olmadığı söyleniyordu. İşler değişiyor gibi görünüyor ve tecrübeli kadın aktrisler artık sektörde altın bir dönemin tadını çıkarıyor. Örneğin Yahoo Entertainment’ın haberine göre 28 Ağustos’ta başlayan 81. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde bu sene 40 yaş altı kadınlar için çok daha az rol vardı.

Hollywood’un altın kızları ışıl ışıl parlıyor
Monica Bellucci’nin rol aldığı ‘Beterböcek Beterböcek’ filmi cuma günü vizyona girdi.

Haberin Devamı

Angelina Jolie (49) Pablo Larraín’in yönettiği, opera sanatçısı Maria Callas’ın hayatının anlatıldığı ‘Maria’ filmiyle festivaldeydi. Catherine O’Hara (70) ve Winona Ryder (52) 36 yıl aradan sonra, geçen cuma vizyona giren ‘Beterböcek Beterböcek’le yeniden karşımızdaydı. Onlara Monica Bellucci (59) eşlik etti. Ünlü oyuncu filmde Beterböcek’in eski karısı olan, Delores adında kötü bir karakteri canlandırıyor.

Nicole Kidman (57) ise adeta zamana meydan okuyor. Kendisinden çok daha genç bir stajyerle ilişki yaşayan bir CEO’yu oynadığı ‘Babygirl’ filminin bu yılın sonunda vizyona girmesi bekleniyor. Ayrıca Kidman platformlardaki romantik komedileri ele geçirmiş gibi görünüyor.

Cate Blanchett’ın (55) başrolde oynadığı ve geçen ay vizyona giren ‘Borderlands’in sinematik anlamda iyi bir yapım olup olmadığı tartışılır. Ancak bana göre filmin özel bir yanı vardı. Blanchett o kızıl saçları ve karizmatik tarzıyla efsanevi bir süper kahramanı canlandırıyordu. Hemen yanı başında Jamie Lee Curtis’i (65) görmek de çok güzel bir sürpriz oldu. Zaten filmi de bu iki muhteşem kadın sürüklüyordu.

Haberin Devamı

Şimdi sözü biraz Hürriyet sinema yazarımız Uğur Vardan’a verelim... Hollywood’un bugünkü durumu hakkında o da şunları söylüyor: “90’ların sonuyla 2000’lerin başında yaşı ilerlemiş kadın oyunculara eskisi kadar rol verilmediği iddia ediliyordu. O zamanlar bu daha geçerli bir argümandı. Günümüzdeyse sinema evreninde halihazırdaki projeler, daha önemlisi platformlar için çekilen film ve diziler vasıtasıyla her yaştan oyuncuya rol var gibi geliyor. Sadece hayatın genel akışı gereği oyuncular yaşlarına göre karakterlere bürünüyor. Meryl Streep’i düşünün mesela, her yeni yaşında kendisine yeni bir alan bulabiliyor. Üstelik artık geçmişin muhafazakâr reflekslerinden uzak bir sinema sektörü ve izleyici topluluğu var. Akademi bile üye profilini sürekli değiştiriyor, seçimlerinde geçmişin anaakım sinemasında öykülerine yer verilmeyen bütün ‘öteki’leri anlatan yapımlara geçit tanıyor. Dolayısıyla bu denli hassasiyetlere sahip bir ortamda geçmişin yüzlerini eskimiş diyerek bir kenara atmak pek mümkün değil gibi.”

Haberin Devamı

‘Bizde durum yakıcı’

Uğur Vardan bu meselenin asıl bizim sinemamız için yakıcı bir durum olduğundan bahsediyor ve şunları ekliyor: “Zamanın yıldızları -başta dört yapraklı yonca Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve rahmetli Fatma Girik olmak üzere- yaş aldıkça sistem dışına kaydılar. Çünkü o dönemlerde sinemamız kabuk değiştirdi. Popüler yapımlar daha komediye yöneldi. Genel gidişattaysa sanat sineması ön plana çıktı. Bu
projelerde de eskinin isimlerine ne yazık ki yer bulunamadı. Aslında bu tabloyu seyirci refleksleri de belirledi. Onlar o çok sevdikleri yıldızları şimdiki zamanda izlemektense özlemlerini TV ekranlarında karşılarına gelen eski filmlerle giderdiler. Bu arada eski yapının yıldızlarından bazıları yeni dönemde dizilerde kendine yer bulabildi ama sayıları o kadar azdı ki; Nebahat Çehre gibi.”

Haberin Devamı

Sosyal medyasından
(@bugunnelerizledim) paylaşımlarını severek takip ettiğim dijital içerik üreticisi Deniz Tokgöz ise “Kadınlar çoktan kontrolü ele almaları gerektiğini anladılar. Daha iyi roller, daha derin karakterler, daha uzun ekran zamanı, eşit ücret gibi haklar elde etmek için yapımcı rolünü de üstlenmeye başladılar. Bu bir projeyi geliştirmek, kadın yönetmenleri desteklemek, kamera arkasında kadınların çoğunlukta olduğu setler kurmak, kadın hikâyelerine ve bakış açısına daha çok yer açmak demek. Geçmişten bugüne keyfe keder ve zorbalıkla oluşturulmuş ‘Dünyayı yalnızca erkekler yönetebilir’ fikrini değiştirmeye başlamak demek” diyor.

İşlerin hangi noktada değiştiğini ve ülkemizdeki durumunu da Tokgöz şöyle anlatıyor: “Kadınlar yapımcı koltuğuna oturmaya ve sektörden erkek müttefikler bulmaya başladılar. İşler bu noktada değişiyor zaten. Ama biz şimdilik sadece üst katmandaki ünlü isimlerin yaşadıkları tecrübelerden haberdarız. Bu savaşın gerçekten kazanılmasına, hele de ülkemize sirayet edebilmesine daha çok var.”

Haberin Devamı

‘Bütün ağırlığımla kadınların arkasındayım’

Oksijen gazetesinin ekran ve sinema editörü Elçin Yahşi ise kadınların bugün geldiği noktanın yıllar süren bir mücadelenin sonucu olduğunu söylüyor ve şunları ekliyor: “Göz önündeki oyuncuların dışında sektörde kamera arkasında olan çok sayıda kadının payı var bunda ve elbette MeToo hareketinin de. Ayrıca bir önceki kuşaktan kadın oyuncuların bedenlerini ve cinselliklerini cesaretle ele almalarından da bahsetmeden geçmeyelim. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde geçen hafta ‘Babygirl’ filmiyle büyük yankı uyandıran Nicole Kidman ‘Sektördeki oranı değiştirmek için bütün ağırlığımla kadınların arkasında duracağımı söylemiştim, buna devam edeceğim’ diyor. Demi Moore ise Antalya’da ve Filmekimi’nde izleyeceğimiz ‘Substance’ filminde yaşlandığı için ekrandaki işine son verilen ve genç bir bedene sahip olmaya çalışan bir kadını canlandırıyor. 61 yaşındaki oyuncu verdiği söyleşilerdeyse bu yaşına kadar bedeni içinde hiç bu kadar rahat olmadığını söylüyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!