Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, tarihi bir başarı da milli güreşçimiz Buse Tosun Çavuşoğlu’ndan geldi. Moğol rakibini devirerek altın madalya ve olimpiyat kotasını aldı. Dünya şampiyonu olduktan sonra duygusal bir şekilde ablasına seslendi: “Seni gururlandırdıysam ne mutlu!” Bu anlar izleyenleri de duygulandırdı. Çavuşoğlu, Avrupa şampiyonasında son iki senedir gümüş madalya kazanıyordu. Yılmadan, her gün çalışarak başardı. Yasemin Adar Yiğit’ten sonra dünya şampiyonu olan ikinci Türk kadın güreşçisimiz, millilerin bu turnuvadaki ilk altın madalyasını kazandı. Ay yıldızlı sporcularımız şampiyonadan ikisi altın, toplam yedi madalyayla ülkeye döner dönmez Çavuşoğlu’nu aradık; hislerini sorduk, başarısının sırlarını ve gelecek hedeflerini konuştuk...
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında dünya şampiyonu oldunuz. Nasıl hissediyorsunuz?
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” dediği ve kadınlara olan güvenini her zaman ön plana çıkardığı için, kadını bir kenara atmaya çalışanlara cevap olarak böyle anlamlı bir zamanda şampiyon olduğum için çok gururluyum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında şampiyon olduğum için ayrıca gurur duyuyorum.
Ablanıza seslendiniz madalya alırken, neden? O anlarda aklınızdan neler geçti?
Verdiğim tüm emekler, akıttığım gözyaşları ve yaşadığım sakatlıklar tek bir neden içindi: Hayalini kurduğum anın gerçek oluşu... Daha önce gümüş madalyada kaldığımda evde ablam “Seni de altınla görsek keşke” derdi, kırılıyordum. Biraz o anın duygu karmaşasıyla ilk ona seslendim.
Güreşe başlamaya nasıl karar verdiniz? Kızları genellikle jimnastiğe, voleybola gönderirler...
İlkokulda hareketli bir çocuk olduğum için beni Selahattin Karaman Hocam keşfetti ve güreşle tanıştırdı. Böylece güreşe başladım ve sonu dünya şampiyonluğuyla biten bir hikâye başlamış oldu.
Yasemin Adar Yiğit’ten sonra dünya şampiyonu olan ikinci Türk kadın güreşçisiniz. Azminizin kaynağı nedir?
Yeteneğimin farkında olmam ve her zaman yanımda olan eşim.
Güreşe kaç yaşında başlanabilir? Sizin idolünüz var mı?
9-11 yaşlarında başlanabilir. Beğendiğim ve takip ettiğim birçok sporcu var.
Güreşin kilit noktası sizce nedir? Hızlı olmak mı güç mü?
Kilit nokta ‘en’ olabilmek; en olanlar şampiyon olabiliyor. Yani hem hız, hem güç, hem teknik, hem konsantrasyon, hem kondisyon; hepsi bir bütün.
Teknik de önemli yani... Peki, bu durumda sizden güçlü ve uzun bir erkeği yere serebilir misiniz?
Tabii ki (gülüyor)!
Kadın sporcularımız bu sene hepimizi gururlandırıyor. Filenin Sultanları, buz pateninde Naz Arıcı, halterde Cansu Bektaş, atletizmde Tuğba Danışmaz... Birçok kadına ilham veriyorsunuz. Kadının spordaki konumu hakkında genel olarak neler söylersiniz?
Kadın isterse her şeyi başarabilir, yeter ki hayallerinin peşinden gitsin ve sonunda en güzel cevabı başarılarımızla verelim.
Güreşin erkek sporu olduğu hissettiriliyor mu size?
Oluyor, hatta biz kadınların bu sporu eleştirdiğini zannedenler de oldu. Ancak başarılarımızla kadınların her şeyi yapabileceğini gösterdik.
Zihninizi hazırlamak için çalışmalar da yapıyor musunuz?
Evet, bunun için mental çalışmalar yapıyorum. Çünkü insanı yönlendiren inançlar, duygular ve düşüncelerdir.
“Kadınlar yeter ki hayallerinin peşinden gitsin ve sonunda en güzel cevabı başarılarımızla verelim.”
‘HAYALİM OLİMPİYAT ŞAMPİYONLUĞU’
Hedefiniz olimpiyat, nasıl hazırlanmayı planlıyorsunuz?
Oldukça yoğun bir tempoya hazırım. Hayalim olimpiyat şampiyonluğu, bunu başarmak için her şeyi yapacağım.
Olimpiyat şampiyonu olursanız sporcu için en önemli iki başarıyı da elde etmiş olacaksınız. Sonrasında bırakmayı düşünüyor musunuz?
Her zaman hedeflerimiz olmalı ve bir hedefe ulaştığımızda yeni bir hedef belirlemeliyiz. Bir amaç uğruna mücadeleye devam edeceğim.