Güncelleme Tarihi:
Elvis Presley 1977’de Graceland’deki evinin banyosunda, üzerinde altın rengi ipek pijamalarıyla aşırı dozdan öldüğünde The New York Times şöyle yazmıştı: “Amerika’nın ilk ve en büyük rock’n roll yıldızı, dün 42 yaşında öldü.” 1 milyara yakın satan 90 albüm, 149 tekli, 18 tane 1 numara şarkı, 31 film ve tüm dünyayı etkisi altına alan bir kültürel miras kaldı ondan geriye. Öyle büyük bir miraski bu, ölümünün üstünden 45 yıl geçmesine rağmen hayatı filmlere konu oluyor ve hayranları öldüğüne bir türlü inanmak istemiyor. Elvis ve çağ açıp çağ kapatan hayatına yakından bakalım.
Elvis Presley 1935 yılında Mississippi’de çok fakir bir ailede doğdu. 3 yaşındayken babası hapse girince evlerini kaybettiler ve bugün dahi Elvis’le özdeşleştirilen Graceland’in de bulunduğu Memphis’e taşındılar. Elvis müzikle bu eklektik şehirde tanıştı ve ilk plağını 18 yaşındayken Sun Records’dan çıkardı. Memphis ırkçılığın en yoğun yaşandığı yerlerden biriydi. Rock’n roll’un mucidi kabul edilen Elvis bu şehirde siyah kilise müziğiyle, ritim&blues’la ve o zamanlar ‘siyah müzik’ denen rock müzikle büyüdü ve kendi üslubunu bu türlerin ağır etkisiyle oluşturdu.
1955’te, ölümüne dek menajerliğini yapacak Albay Tom Parker ile tanıştı ve en büyük plak şirketlerinden RCA ile çalışmaya başladı. Böylece ‘Elvismanya’ dönemi de başlamış oldu. ‘Heartbreak Hotel’, ‘Hound Dog’, ‘Blue Moon’, ‘Love Me Tender’, ‘All Shook Up’, ‘JailHouse Rock’ gibi hitlerini çıkardığı bu dönem, Elvis’in bir seks sembolüne dönüştüğü bir süreçti. Hayranları onu görünce çığlık çığlığa bağırıyor, hatta düşüp bayılıyordu. Dansları, klasikleşen kalça ve bacak sallama hareketleriyle erotizmi, mutaassıp çevrelerce ‘ahlaka mugayir’ olarak tanımlanıyor, sansürler televizyon programlarında belden aşağısının çekilmesine izin verilmemesine kadar gidiyordu. Onu zapt etmek için son çare olarak askerlik bulundu ve Elvis 1958’de sahneden alınarak Almanya’ya iki sene sürecek askeri göreve gönderildi.
1968 yılındaki konseri, giydiği ikonik deri tulumu ve kıpkırmızı sahnesiyle bugün bile hafızalarda.
Elvis, askerliği sırasında bir albayın kızı olan Priscilla Beaulieu ile tanıştı. O sırada Elvis 24, Priscilla ise 14 yaşındaydı. Priscilla 15 yaşındayken beraber yaşamaya başladılar, 21’ine geldiğindeyse evlendiler. Bir sene sonra kızları Lisa Marie doğdu. 1973’te boşandılar. Elvis ilişkileri boyunca Priscilla’yı dış dünyadan izole etmiş ve kıyafetinden davranışlarına hayatı üzerinde baskı kurmuştu. Priscilla 1985’te verdiği bir röportajda “Beni kendi kadını haline gelmem için şekillendirdi” demişti.
Askerlik dönüşü ne Elvis eski Elvis’ti ne de dünya eski dünya. Müzik dünyası Beatles ve Bob Dylan’ın gelişiyle bambaşka bir yere evrilmişti. Elvis ise asi rock krallığından devlet sanatçılığına terfi etmiş vaziyetteydi. Çocukluk arkadaşı Jerry Schilling ‘The King’ belgeselinde bu dönüşümü “Askere James Dean olarak gitti, John Wayne olarak döndü” diye özetlemişti. Kariyerini siyah müzisyenlerin mirasına borçlu Elvis, 60’ların sivil haklar mücadelesine sessiz kalıyordu. Dönemin Amerikan başkanı Nixon’la yakınlığı ve kendisinin gizli bir narkotik şube ajanı olarak atanmasını talep ettiği buluşmaları 2016’da ‘Elvis ve Nixon’ isimli bir filme bile konu oldu. Narkotik ajanı Elvis’in reçeteli ilaçlara bağımlılığıysa hayatın acı şakalarından.