Güncelleme Tarihi:
Ramazan Bayramı’nın üçüncü günü akşama doğru Antalya, Konyaaltı’nın Tünektepe tesislerinden teleferiğe binen 200’e yakın kişi kişi yolculuk sırasında başlarına gelecek faciadan habersizdi. Yolculuk sürerken teleferiğin direklerinden biri koparak kabinlerden birine çarptı ve kabinin tabanı çarpmanın etkisiyle kırıldı. Kabindeki
1 kişinin ölümü, 7 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan teleferik kazasında diğer kabinlerde mahsur kalan yolcuların kurtarılması için 600’den fazla arama kurtarma personeli ve 10 helikopterle 23 saat süren bir kurtarma operasyonu yürütüldü. Ekipte AFAD, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve Sahil Güvenlik personeliyle itfaiyenin yanı sıra pek çok gönüllü vardı. Mahsur kalan 174 kişinin kurtarıldığı operasyonla ilgili sorularımızı AFAD Arama Kurtarma Daire Başkanı Kartal Muhcı (47) yanıtladı.
◊ Böyle bir kaza için kurum olarak hazırlıklı mıydınız?
Evet, arkadaşlarımızla çeşitli teleferiklerde yaşanabilecek herhangi bir kaza esnasında müdahale için Ankara, Bursa, Erzurum’da zaman zaman bazı tatbikatlar gerçekleştiriyoruz. Yetiştirdiğimiz personelimiz, yine akredite ettiğimiz ekiplerimiz var sivil toplum kuruluşlarında. Büyük tatbikatlarla bunların hazırlıklarını AFAD olarak yıl boyunca gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda iyi yetişmiş bir ekibiz.
◊ Kazadan nasıl haberiniz oldu ve olay yerine gidiş nasıl koordine edildi?
Bu teleferikteki olayın, burada mahsur kalanların sayısını düşününce gerçekten en büyüğü diyebiliriz. Olay 17.28’de gerçekleşti. Bir dakika içinde de 112 tarafından Antalya AFAD’a ihbar düştü. 81 ilde 24 saat boyunca nöbette bekleyen arama-kurtarma personelimiz var. Bu ekiplerimiz anında olaya müdahale etmek için Konyaaltı bölgesindeki Tünektepe mevkiine hareket ettiler. Gittikleri zaman bir tane direğin kırıldığını rapor ettiler. AFAD merkezinden bu konuda uzman olarak yetiştirdiğimiz personellerimiz de bölgeye sevk edildi. Yine teleferik konusunda uzman olan birçok personelimiz havayoluyla Erzurum’dan, Bursa’dan, Ankara’dan, Afyon’dan, İzmir’den bölgeye gittiler. Ben de Ankara’dan iki helikopterle konusunda uzman 20 arama kurtarma personeli, AFAD ve Jandarma Arama Kurtarma JAK ekipleriyle bölgeye geçtim.
◊ Gittiğinizde nasıl bir manzarayla karşılaştınız?
Burası sadece arazi tipi araçların çıkabileceği bir mevkiiydi. Bir kabinin altının koptuğu ve burada bulunan vatandaşlarımızın yere düştüğü bilgisini aldık. Hemen Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı helikoptere talimat verildi. Orada bulunan yaralılarımız ve vefat eden vatandaşımız helikopterle alındı. Biz de helikopterle hemen bölgeye geçtik. Direğin kopmasıyla birlikte sarkma da meydana gelmişti tellerde. Yaklaşık 25 kabin asılı durumdaydı. Gittiğimizde direğin kırıldığı bölümün hemen üst tarafındaki kabinlerde vatandaşlarımızı gördük. Havanın kararmasıyla birlikte bizim en büyük korkumuz şiddetli rüzgârın çıkmasıydı.
◊ Korkunuz gerçekleşmedi ama galiba…
Gece boyunca yer yer rüzgâr şiddetini arttırdı. Çok şiddetlenmesi hem hat üzerinde bulunan personelleri hem de helikopterlerin uçuş kabiliyetini engelleyebilirdi. Vatandaşlarımıza emniyet kemerleri giydirildi, bazen mahsur kaldıkları yerden 100-150 metre yukarıdan kontrollü olarak indirme işlemi yapıldı.
'DÜNYANIN EN İYİSİ’
◊ Operasyon sonucunda kurtarılanlarla ne gibi anlar yaşandı?
Birçok vatandaşımız kurtardığımız arkadaşlarımıza sarıldılar. Bu kelimelerle anlatılabilecek bir duygu değil. Çocukları arkadaşlarımızın kucağında indi. Bazılarını da kendi babalarının kucağında indirdik. Aşağıya indirdiğimiz zaman da personele sarıldılar. Sevinçleri gözlerinden hissediliyordu.
◊ Tahliye işlemi tahmin ettiğiniz gibi ilerledi mi?
AFAD olarak yaklaşık 40 küsur ekibin koordinasyonunu sağladık. Herkes işini o kadar güzel yaptı ki…
Herkes birbirini kolladı. Hiçbir arkadaşımız uyumadı. Çünkü vatandaşları kurtardıkça onların o sevinci, arkadaşlarımıza sarılması unutulmazdı. Dünyanın en iyi ekibi olarak oradaydık. Tahminlerimizden önce tahliyeyi gerçekleştirdik. Hepsine emekleri için, yürekleri için defalarca teşekkür ettim.
◊ Unutamadığınız bir anı var mı bu kurtarma hikâyesinden?
Evet, var. Gece saat 2.00’de bir aileyi indirdiğimiz sırada bir vatandaşın gelip bize “Sizlerin buraya geldiğinizi gördüğümüz anda buradan sağ salim kurtulacağımızdan emin olduk” demesini unutamıyorum.