Her sabah ayrı bir macera

Güncelleme Tarihi:

Her sabah ayrı bir macera
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2021 07:00

Büyük şehirlerde park yeri ciddi bir sorun gerçekten… Yer bulması ayrı, park ücreti ayrı dert. Çok şükür bende araba yok, bu konuda rahatım. Yine de park sorunu bir şekilde bana da dert oluyor. Nasıl mı?

Haberin Devamı

Sabahları işe gitmek her seferinde farklı bir macera benim için... Evden çıkıyorum, durağa kadar kısa bir yolculuk yapıyorum. Şimdi ölçtüm mobil İETT uygulamasından, gideceğim durak 253 metre uzaklıktaymış. Önce düz, sonra yokuş aşağı yürüyeceğim. Kolay bir parkur... Evden çıkıyorum, beş adım sonra kaldırımdaki bir arabaya çarpıyorum. Çünkü İstanbul’da kaldırımlar aynı zamanda park yeri... Kendimi karşı kaldırıma atıyorum. Ama yürümek ne mümkün. Burada bir anaokulu var. Kaldırım zaten 1 metre. Okulun orada olduğuna ait tabelalar kaldırımın üzerinde, kaldırım boyunca da sıfır park edilmiş bir araba serisi var. Yani yola çıkıp yürümem gerekiyor. Sanki ben keyfimden yoldan yürüyormuşum gibi gelen arabalar camlarını açıp kaldırıma çıkmam için beni uyarıyor.

Haberin Devamı

Derken yolun düz kısmını bir şekilde tamamlıyor ve yokuş aşağı kısmına geliyorum. Bastonumu yere çarpınca sol tarafımdaki boş arsanın sonundaki binadan gelen yankıyı duyuyorum. Bu doğru yerde olduğum anlamına geliyor. Yoluma devam ediyorum. Bu arada önümdeki tek engel arabalar değil. Kaldırım ortasına dikilen direkleri de unutmayalım. Bir de bir süredir bunlara bağlanan ‘Martı’ denen araçlar var. Arada onlar çıkıveriyor karşıma. Gelişigüzel bir ağaca ya da direğe bağlayıp gidiyorlar. İki defa bunlara takılıp yola düşmüştüm. Bir zarar görmedim ama yoldan bir araba geçiyor olsaydı ne yaşardım bilmiyorum.

Neyse yola devam ediyorum. Ama bu sefer de bir çay ocağı önüme çıkıyor. Masalar kaldırımı işgal ediyor. Yine yoldan yürümem gerekiyor. Kaldırım kenarındaki arabaları sağıma alıyorum. Burada da dikkat etmek gereken bir ayrıntı var. Yüksek araçların aynaları yüzünüzde patlayabilir. Çünkü çoğu insan aynasını kapatmıyor.

Derken üst geçitten karşıya geçiyorum. 10 metre sonra duraktayım. Bu kadar badireyi atlatıp anca durağa gelebildim. İşe varabilmek için daha bunun Mecidiyeköy ayağı, metrobüs yolculuğu ve 700 metrelik yürüyüş yolu var. Her sabah ne tür maceralara gebe olduğunu bilmediğim bir yola uyanıyorum. Karşıma çıkan engelleri kolayca atlatmayı umuyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!