Hep tatlı yesek, hep tatlı konuşsak!

Çocukken erkenden uyanır, en temiz kıyafetlerimi giyer aile büyüklerimizin ellerini öpmeye giderdik. Anneannemin evinden içeri girer girmez kavurma kokusuyla karşılaşırdım. Ardından sofraya baktığımda subörekleri, baklavalar, çörekler, envai çeşit her türlü bayram yemeğini sofrada görürdük. Hatta biz eve geldiğimizde o hâlâ mutfakta çocukları, torunları için binbir türlü şeyi hazırlamakla meşgul olurdu. Beni de yanına alır ve yardım etmemi isterdi.
Sonra salona geçer, küçükler büyüklerin ellerinden öper ve bayramlaşma faslı başlardı. Merasimin mest edici iki kısmı vardı: Harçlık ve ikramlar!

ŞERBETLİ TATLILARA DAİR BİRKAÇ MÜHİM NOT

* Revani alacaksanız yumurta kokmamasına dikkat edin. Revani, içerisinde çok fazla yumurta bulunan bir tatlı. Yanlış yapılmış bir revani, yoğun yumurta kokusuyla kendini ele verir. Evde yapıyorsanız yumurta ve şekeri çok iyi çırpmaya dikkat edin, yumurta kokma riskini azaltmış olacaksınız.
* Dilberdudağı ve vezirparmağı gibi tatlıları yaparken de yağınızın çok sıcak olmamasına dikkat edin.
* Şekerpare, bayram tatlısı için ideal bir alternatif. Klasik bir şekerpare yapmak istemezseniz içine farklı aromalar katabilirsiniz. Bu aromayı hamuruna değil şerbetine vermenizi öneririm. Mesela şerbete bir tutam lavanta veya biraz damla sakızı ya da badem şurubu ekleyin, fırından çıkan şekerparenizin üzerine dökün. Vermek istediğiniz aromayı çok güzel bir şekilde içine çektiğini göreceksiniz.

ŞEKER Mİ, ÇİKOLATA MI?

Tezgâhların bir sürü farklı şekerle dolup taştığı bu özel günde, hepimizi cezbeden rengârenk şekerlerin hepsini almak istiyoruz. Şeker alırken asla unutmamanız gereken bir şey var: Kapınızı çalacak ufaklıklar! Çikolata yerine uzatacağınız bir avuç renkli şekerleme sonrasında çocukların yüzündeki o gülümsemeyi görmenin mutluluğunun tarifi yok.
Çikolata alışverişi yapacaklara ufak bir uyarı: Bayram, esnafın gözünde stokta birikmiş paket paket çikolataları eritmek için bulunmaz fırsattır. Alırken mutlaka tarihini kontrol edin. Tarihi geçmiş tatlılar ve çikolatalar en çok bayram sırasında satılıyor.

BAYRAM ZİYARETLERİ ÖNCESİ İÇİN
Şeker ve bilumum tatlılar almak için
Kadıköy’deki Cafer Erol

5 kuşaktır hayatını tatlıya adamış bir ailenin hikâyesi aslında. En son kuşak temsilcisi Hakan da babası Nurtekin Abi’den aldığı el ile işleri götürüyor. Nurtekin Bey, “Sevgi olmadan hiçbir şey olmaz” diyor, yıllardır işini ve sanatını titizlikle uyguluyor.

Kadıköy Çarşı’daki bu dükkâna girince kendimi hep yurtdışında gıptayla baktığım şekerci dükkânlarında gibi hissediyorum. Fazlası var, eksiği yok. Bir de özel not: Alışveriş sonrası “Diş hakkımı isterim” deyin. Eskiden Ramazan sofrasından kalkınca misafirlere diş hakkı diye tatlı ikram edilirmiş, Ramazan’a daha çok var ama Kurban Bayramı’nda da şansınızı deneyin derim.
Yasa Caddesi, No: 19 Kadıköy, (216) 337 11 03

Nostaljik bir çikolata alışverişi için
Karaköy’deki Mabel
1940’lardan beri Karaköy’ü mesken tutmuş bir dükkân. Şimdilerde Nişantaşı’nda da bir dükkân var ama benim için vazgeçilmez adres bu Karaköy şubesi. Bir kuşağın çocukluğu o efsane sakızlarıyla geçmiştir, bayram denince akla ilk Mabel’in kutu çikolataları gelir.
Gümrük Sokak, No: 11 Karaköy, (212) 244 34 62

Tulumba tatlısının iyisi için
Alibeyköy’deki tulumbacılar

Tulumba yapmak özel bir teknik istiyor. Dışı çıtır, içi yumuşak, şerbeti kıvamında olmalı, yedikçe yenmeli, boğazı yakmamalı. En meşhurları Alibeyköy’de.

Meşhur Balkan Tulumbacısı
Gaziosmanpaşa Caddesi, No: 2 Alibeyköy (212) 627 45 41
Rumeli Tulumbacısı
Atatürk Caddesi, No: 1 Alibeyköy (212) 427 83 73

Şerbetli tatlı almak için
Karaköy’deki Güllüoğlu
Nadir Güllü, yaşayan bir efsane. Üretim tesisi, 6 kuşaktır bu işe emek veren ailesi ve işine duyduğu saygıyla günde 10 bin civarı müşteri ağırlayan Karaköy’deki dükkânında hayat buluyor. Lise yıllarımdan beri vazgeçemediğim bayram tatlıları için bence en doğru adres.
Rıhtım Caddesi, Katlı Otopark Altı, No: 3-4 Karaköy, (212) 293 09 10