Hedef 1 milyon ‘kız kardeş’

Dünya Ekonomik Forumu raporlarına göre, global anlamda kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımı, kadının iş hayatı, sağlık hizmetleri ve eğitimde fırsat eşitliğini yakalaması ancak 2095’de mümkün olacak.

Ezcümle, hiçbir şey yapmazsak 75 yıl bekleyeceğiz... Türkiye’deyse bu süre çok daha uzun olabilir çünkü sorunlar birçok ülkeye göre çok daha büyük ve karmaşık. Bu konuda uzun yıllardır çalışan BinYAPRAK’ın kurucusu Melek Pulatkonak’la buluştuk. London School of Economics’ten İktisat derecesi alıp New York’ta borsada iş hayatına başladı. Ve yaklaşık 20 yıl yurtdışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü.

Her yaştan emekliler, öğrenciler, girişimciler...

Kadın sorunları konusunda bir yerden başlamak gerektiğini düşünerek BinYAPRAK’ı kurdu. Her yaştan kadının içindeki potansiyeli uyandıran, kadınların birbirini desteklemesini amaçlayan bir şemsiye... Aralarında üyeler ve konu anlatıcısı ‘Yönder’ler var. Emekliler, öğrenciler, girişimciler, hatta kadın-erkek eşitliğine inanan, cinsiyet ayrımcılığı konusunda elini taşın altına koyan erkekler...

BinYAPRAK yol arayan, üretmek isteyen, çalışan, kendini zenginleştirmek isteyen kadınlara dijital platformdan mentorluk yapıyor. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında etkinlikler de düzenliyorlar.

Melek Pulatkonak bu bilgileri verirken “Ülkenin en büyük kız kardeşlik ağı” diyor. 10 bin üyeleri var. Melek Pulatkonak’ın hedefiyse 1 milyon aktif üyeye ulaşmak ve BinYAPRAK’lıları her ilde buluşturmak.

Çalışan genç kadınlar için yurtlar yapılmalı

* Yıllardır kadınların çalışma hayatına katılımı için çalışıyorsunuz. Sizce en büyük engel ne?

Bu kültür ve sistem problemi. Sistemin bir sürü yeri çalışmıyor. Bir değişiklik yetmiyor.

* Öncelikle zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var, değil mi?

Aynen. Bu da kolay değil. Kültürümüzü oluşturan sistemler var. “Çalışırsınız ama annelik görevlerini aksatırsanız eve dönersiniz” gibi. Kadınlar evde de işte de çalışıyor. Eşit ebeveynlik olması kadınların istihdama katılması için çok önemli. Çocuk sayısı arttıkça iş hayatında kalmak zorlaşıyor. Kadınların işe giriş aşamasında rol modellere ihtiyaçları var. İş yaşamına katılımlarını arttırmak için üniversitenin eksik verdiği, aileden eksik kalan yerlerin tamamlanması lazım. Devletin yapacağı çok önemli görevler var. Kreş desteği, iş yerlerinde kreş olması... Kadın, “çalıştığım parayı bakıcıya veriyorum, o zaman evde oturup çocuğumu büyüteyim” diyor.

* Pişman olduğunda, yeniden dönmek istediğinde de dönmesi kolay olmuyor...

Evet. Ayrıca üniversiteyi yeni bitirmiş genç kızların hareket alanı çok kısıtlı. Örneğin Karslı bir kız gidip okuyor iyi üniversitelerde. Okul bitiyor. Ailesi şehir dışında çalışmasını istemiyor. Öyle olunca memleketine geri dönüyor. Memlekette de iş bulmak hiç kolay olmuyor.

* Ne yapılabilir?

Avrupa Kalkınma Bankası’na bir öneride bulunduk. “Üniversiteden yeni mezun olmuş genç kadınlar için yurt yapın” dedik. Memleketi dışında büyük şehirde çalışıyorsa ayakları üzerinde durana kadar yurtlarda kalabilirler. Memleketinde de çözüm üretilebilir. Çünkü uzaktan, evden çalışma sistemleri çok gelişti. Uzaktan çalışmada fırsat sağladığınızda sorunlar çözülüyor. Yeni meslekler geliyor. Çalışma modelleri ve yeni meslekler bizim oyunu değiştirmemiz için fırsat.

* Üniversite mezunu her dört kadından biri zaten hiç işe başlamıyor. İşe başlayanların da büyük bölümü ilk üç yıl sonrasında kariyerden vazgeçiyor.

Bu yüzden çözüm üretmek, rol model olmak için bir araya gelmemiz gerek. Bakın size bir örnek vereyim. Tarımsal kalkınma başlatan TABİT’in kurucusu Tülin Akın, zoru başarmış bir kadın girişimci. Bizde canlı yayına çıktı. Onu izleyen Nimet Temel, üniversite mezunu. Aydın’a ailesinin yanına dönmüş, iletişim mezunu, iki yıldır işsiz. Program bittikten sonra Tülin Akın’a ulaşıyor. Tülin o sırada sosyal medyasını yönetecek birini arıyor ve ona iş veriyor.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR