‘Hayvanlar et, süt, yumurta, deri, yün makinesi değiller’

Güncelleme Tarihi:

‘Hayvanlar et, süt, yumurta, deri, yün makinesi değiller’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2023 07:00

Geçen günlerde Kadıköy’de ellerinde “Veganım. Soru Sorabilirsiniz” yazılı pankart tutan iki genç kadın dikkati çekti. Yoldan geçenlerin veganlıkla ilgili sorularını yanıtlayıp vegan kurabiye ikram ettiler. Üniversite öğrencileri Sevinç Yağmur Bekler ve Tuğçe Safa’yla yaptıkları eylemi konuştuk.

Haberin Devamı

Veganlık son zamanların en çok  merak edilen konularından biri. World Animal Foundation (Dünya Hayvan Vakfı) verilerine göre dünyada 88 milyon vegan var. Veganlığı yaşam biçimi haline getirenler sadece beslenme alışkanlıklarını değiştirmekle kalmıyor, giyimden kozmetiğe birçok alanda vegan ürünleri tercih ediyor. Bir kısmı da aktivistliğe soyunup çevrelerini bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyor. Geçen günlerde iki vegan arkadaş, Tuğçe Safa (21) ve Sevinç Yağmur Bekler (23) Kadıköy’de “Veganım. Soru Sorabilirsiniz” yazılı pankart açtılar. Sorularını yanıtladıkları kişilere vegan kurabiye ikram ettiler. 1 Kasım Dünya Vegan Günü olarak kutlanıyor. Biz de bu günden yola çıkıp iki arkadaşa ulaştık, yaptıkları aktivist eylemle ilgili sorularımızı yönelittik.

Haberin Devamı

- Kendinizi vegan aktivist olarak tanımlıyorsunuz. Bu ne anlama geliyor, neler yapıyorsunuz?

Tuğçe Safa: Veganlık anlatımı yapıyor ve önyargıları kırmaya çalışıyoruz. İnsanların veganlık kavramıyla karşılaşmasını ve bu konuda merak ettiklerini cevaplamayı amaçlıyoruz. “Hayvan hakları veganlıktır” diyoruz.

- Kadıköy’deki gerçekleştirdiğiniz ilk eylem miydi?

Tuğçe Safa: Biri Kadıköy’de sokakta, biri de çevre festivalinde oldu. Başka arkadaşlarımız da farklı şekillerde aktivist eylemler yapıyorlar. Fikir paylaşımı yapmamız ve soru sormak isteyenlerin yanımıza gelmeyi seçmesi diyalogların verimini arttırıyor. Ayrıca her hafta cumartesi günü herkese açık vegan piknikler düzenliyoruz.

- Amacınız nedir?

Sevinç Yağmur Bekler: Temel amacımız, hayvanların kaynak olarak görülmediği; özgürce yaşadıkları bir dünya inşa etmek. Çünkü onlar da tıpkı bizler gibi kendine ait yaşamları olan, zevk alan, acıdan kaçınan ve yaşamlarını devam ettirmeye çalışan canlılar. Et, süt, yumurta, deri, yün makinesi değiller. Yaptığımız aktivizm sayesinde insanlara, ihtiyacımız olmadığı halde hayvanlara acı çektirmenin ahlaken yanlışlığını hatırlatıp vegan olmalarını teşvik ediyoruz. Nihai amacımıza henüz ulaşmadık, çünkü hayvanlar hâlâ çeşitli alanlarda kullanılmaya devam ediyor. 

Haberin Devamı

- Hiç sizi şaşırtan, kızdıran tepkiler aldınız mı?

Tuğçe Safa: Kızdığım bir şey olmadı bugüne kadar ancak şaşırtan oldu. “Bitkilerin de canı var” gibi bitkilerle hayvanların kıyaslandığı tepkileri örnek gösterebilirim.

- Veganlıkla ilgili size en çok sorulan sorular hangileri?

Tuğçe Safa: Bitki ve hayvan kıyaslaması çok soruluyor. Bu hayvanların hissedebilirlik ve sinir sistemine sahip olma özellikleriyle ilgili... Bitkilerden bu yönden ayrışıyorlar. “Veganlar ne yiyor” sorusunu çok duyuyoruz. Hayvansal olmayan pek çok gıda var. Tahıllar, sebzeler, meyveler, baklagiller ve kuruyemişler gibi... Veganlığın sadece beslenmeyle ilgili olmadığını, hayvanları hiçbir alanda kaynak olarak görmemeyi savunuyoruz. “Neden vegan oldunuz” sorusu da sık sorulanlar arasında.

 

Haberin Devamı

‘UTANÇLA BAKACAKLAR!’

- Veganlığın yükselişe geçmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sevinç Yağmur Bekler: İnternet çağında olmamızın, veganlığın yayılmasında önemli bir rolü var. Hayvanları hiçbir alanda kullanmaya ihtiyacımız olmadığını görebilmek için güvenilir kaynaklardan kısa bir araştırma yetiyor. İnsanların büyük bir kısmı hayvanları seviyor ama sağlıklı olabilmek için onları kullanmak zorunda olduğumuzu ve mecburen acı çektirdiğimizi sanıyor. Veganlığın yükselişini etkileyen bir diğer konuysa hayvancılığın ekolojik etkisi. Oxford Üniversitesi gibi prestijli kurumlarda yapılan çalışmalar vegan olmanın karbon ayak izimizi, su ve enerji tüketimimizi, arazi kullanımımızı yüzde 75-80 oranlarında azalttığını gösteriyor. Veganlığın yükselişinin devam edeceğine, hatta geleceğin vegan olacağına inanıyorum. Bana öyle geliyor ki, nasıl geçmişte insanların köleleştirilmesine utançla bakıyorsak gelecek yüzyıllarda da bizim hayvanları yememize utançla bakacaklar.

 

Haberin Devamı

‘BİRİNİ SEVİP ÖBÜRÜNÜ YEMEMİZ ÇOK SAÇMA’

Ne zaman, nasıl vegan oldunuz?

Sevinç Yağmur Bekler: Bir gün mutfaktaydım, köpeğim yanımda oturmuş bana bakıyordu ve ocakta da etli bir yemek pişiyordu. O an, bir yıl sonra ailemle  taşınmayı planladığımız çiftliğimize gelecek kuzunun, ocaktaki yemek için öldürülmüş olan kuzudan ve o kuzuların da köpeğimizden hiçbir farkı olmadığı gerçeği yüzüme çarptı. Birini sevip öbürünü yememiz çok saçma. 

Tuğçe Safa: Bir yıl önce endüstrideki uygulamaları öğrendiğimde vegan oldum, hiçbir şekilde hayvanları kaynak olarak görmememiz gerektiğini fark ettim. Onların yaşama ve vücut çıktılarının kendilerine ait olma haklarını kabul etmek vegan olmayı gerektiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!