Hayır biri bizi anmıyor, başka sebepleri olabilir

Tıbbi adı ‘tinnitus’ olan durumun halk arasındaki yaygın adı kulak çınlaması. Biliminsanları çınlamanın genellikle işitme kaybıyla ilgisi olduğunu söylüyor. Tabii bu durum işitme testi normal çıkmasına rağmen kulak çınlaması yaşayanların sorununuysa açıklayamıyor.

Harvard Tıp Fakültesi’nde yeni yayımlanan bir makaleye göre bazı insanlar ‘gizli’ işitme kaybı yaşıyor olabilir. Yani ses sinyallerini kulaktan beyne taşıyan işitme sinirinde geleneksel işitme testleriyle tespit edilemeyen bir hasardan kaynaklanabilir. Uzmanlar “Eğer bir gün sinir liflerini onarabilirsek beyne eksik bilgileri geri verebiliriz. Böylece kulak çınlaması azalabilir” diyor.

Çınlama ve sebepleri konusunda  danıştığımız Acıbadem Kozyatağı Hastanesi KBB (kulak burun boğaz) uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay bazı hastalarının tinnitusu kulaktan değil de kafadan gelen ses olarak tanımladıklarından bahsediyor.

Ayrıca kulak çınlamasının bir hastalık değil, belirti olduğunu ve nedenlerinin şunlar olabileceğini anlatıyor: “Kulak kiri, orta kulak enfeksiyonları, iç kulak kireçlenmesi (otoskleroz), iç kulak tansiyonu (meniere hastalığı), işitme siniri tümörleri (akustik nörinom), sinüzit, geniz problemleri, tiroit bezi hastalıkları, hormonal değişiklikler, kardiyolojik rahatsızlıklar, kansızlık veya vitamin eksikliği, çene eklemi problemleri ve her türlü işitme kaybı kulak çınlamasının sebepleri arasında sayılabilir.”

Ertugay şunları ekliyor: “Bazı uzmanlar kulak çınlamasının beynin işitme kaybını dengelemek için ürettiği geri plan sesleri olduğunu savunuyorlar. Bu bir uzvunu kaybeden birinin orada halen kolu varmış gibi hissetmesi durumuna benzetilebilir. Ayrıca gizli işitme kaybı olan hastalarda işitme sinirinin bazı liflerinde hasar olabileceği bu yüzden de testlerin normal çıkabileceği belirtiliyor. İlerleyen yıllarda bu hasar düzeltilebilirse çınlama ortadan kaldırılabilir.”

TERAPİ UYGULANIYOR

Liv Hospital KBB uzmanı Irmak Uçak ise “Üç günü aşan, sadece bir kulakta duyulan veya bir kulakta diğerine göre asimetrik duyulan, nabız sesi gibi kesintisiz devam eden kulak çınlamaları yaşıyorsanız en kısa zamanda hekime başvurun” uyarısını yapıyor.

Kulak çınlamasında genel olarak ses terapisi ve bilişsel davranışçı terapilerin uygulandığını söyleyen Uçak “Bu tedaviler çınlamanın şiddetini azaltmaktan çok, dikkati kulak çınlamasından uzaklaştırmak için kullanılıyor. Böylece kişinin tinnitusu göz ardı etmesi hedefleniyor. Çınlamayı tamamen geçirecek kesin bir tedavi yöntemi henüz yok” diyor.

Stresli dönemler yaşadıklarında çınlamanın arttığını söyleyen hastalar olduğundan bahseden Uçak şunları ekliyor: “Kulak çınlaması yaşayanların yaklaşık yüzde 60’ında depresyon rapor ediliyor. Ancak depresyon ve kulak çınlaması arasındaki kesin ilişki tam olarak anlaşılamıyor. Çünkü depresyon kulak çınlamasının şiddetini etkileyebileceği gibi, kulak çınlaması da bireyi depresyona yatkın hale getirebilir.”

‘KENDİNİ DİNLEYENLER İÇİN DAYANILMAZ HALE GELEBİLİR’

Academic Hospital KBB, baş ve boyun cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Çağlar Batman ise şu bilgileri veriyor:

◊ Yüksek frekanslardaki tiz sesleri kulak çınlaması olarak tanımlıyoruz. Eğer alçak frekanslarda, yani bas seslerdeyse buna uğultu diyebiliriz. Çınlamanın en sık nedeni yüksek frekanslarla belirti gösteren işitme kaybıdır. Uğultular daha nadir meydana gelen bir durumdur ve genellikle dolaşım sistemiyle ilişkilidir.

◊ İşitme kaybı olanlar yüksek frekanslardaki çınlamayı genellikle çevresel seslerin azaldığı, gece
saatlerinde daha çok hissederler. Eğer bir şeyle meşgullerse çınlamanın farkındalığı azalır. Kendini çok dinleyen insanlar için çınlama dayanılmaz olabilir.

◊ Kulak çınlaması en çok yaşlılarda, dolaşım sistemindeki birtakım sorunlarla birlikte görülür. İşitme hücrelerindeki yaşlanma dışında, kolesterol yüksekliği ve damar sertliği de önemli birer faktördür.

◊ İşitme kaybı fazla olanlarda işitme cihazı kullanmak çınlamayı azaltır.