Güncelleme Tarihi:
Ege ve Akdeniz bölgelerinde 28 Temmuz’da başlayan ve yaklaşık iki hafta süren orman yangınlarında 124 bin hektarlık ormanlık alan kül oldu. Alevlerin sönmesiyle yangınlar kamuoyunun gündeminden düşmüş olsa da yanan alanlarda yetkililer, uzmanlar harıl harıl çalışıyor. İlk gelen bilgiler hem şaşırtıcı hem de sevindirici. Kuşundan ağacına, böceğinden karıncasına hayat tekrar yavaş yavaş yanan alanlara dönmeye başladı.
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, yangın ekoloğu Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu’nu aradığımda yanan alanlardaydı. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü’yle birlikte Marmaris ve Köyceğiz’de hasar tespiti yapıyordu.
Yanan alanlardaki hasarın farklılık gösterdiğini belirterek söze başladı, izlenimlerini anlattı: “Daha şimdiden çok sayıda bitkinin sürgün verdiğini (taze ve yeşil dalların tekrar çıkması) gördük. Böyle olacağını biliyorduk aslında ama bunu görmek mutluluk verici. Bazı meşe türleri ve tespih ağaçları sürgün vermiş. Bunun yanı sıra sarıcı ve çok sayıda otsu türler de gördük. Kızılçamların ve servi ağaçlarının kozalakları da açılmaya başlamış. Tohumlar önümüzdeki birkaç hafta içinde dökülecek. Gelecek bahara onlar da filizlenecek. Bunlar ön gözlemler. Yani doğa tekrar canlanıyor. Geçen ay İzmir, Foça’daki yangın alanına da gittim. Orada da melengiçlerin ve meşelerin sürgün verdiğini gördüm. Hangi yangın alanına gitsek canlanmayı görüyoruz ama asıl canlanmayı önümüzdeki ilkbaharda göreceğiz.”
‘DOĞA TELAFİ EDER’
Yangınlar yüzünden sadece ağaç toplulukları zarar görmedi. O alanlarda yaşayan onlarca türden binlerce canlı da ağır faturalar ödedi. Ama gözlemler ve incelemeler canlı yaşamının da yavaş yavaş yanan alanlara döndüğünü gösteriyor. Bölgede biliminsanları, yetkililer ve doğa gözlemcileriyle birlikte incelemelerde bulunan Kuş Araştırmaları Derneği Başkanı Osman Erdem de bir zamanlar içinde binlerce canlının yaşadığı bilinen yanmış bir alanda gezmenin acı ve hüzün verici olmasına karşın yaşamın gücünün de yeni sürgünlerle ve alana gelen canlılar sayesinde çok net bir şekilde görülebildiğini söylüyor: “Yangın alanında ilk gördüğümüz canlı karıncalardı. Harıl harıl çalışıyorlar. Yusufçuk ve çekirge gibi birçok böcek de gördük. Böcek varsa kuş da vardır. Birkaç yırtıcı kuş gördüm. Şahin bunlardan biriydi. Ayrıca kuyrukkakan, ötleğen, büyük baştankara ve örümcek kuşları alana gelmiş. Bunlar böceklerle beslenen türler... Kertenkeleler de gördüğümüz canlılar arasındaydı.
Zamanla, doğa kendini onardıkça ve orman bu alanlara döndükçe bir zamanlar oralarda yaşadığını bildiğimiz alageyikler, karakulak, vaşak veya kurt gibi canlılar da dönecektir. Doğa felaketi telafi edecektir, yeter ki biz onu rahat bırakalım.”
‘YANGININ DAVRANIŞLARI DEĞİŞMİŞ’
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Bodrum, Çökertme’deki yangın alanını inceliyor. “Öncelikle uzaktan bakıp yangının davranışını anlamaya çalıştım” diyen Tolunay yangın alanına girdikten sonra ülkemizdeki yangın davranışının değiştiğini görüp çok şaşırdığını anlatıyor: “Yangının ortasında yanmamış alanlar var. Yangının yamaç üzerinden karşı yamaca sıçradığını, rüzgârın etkisiyle vadinin üzerinden atladığını gördüm. Bu nedenle yanmamış alanlar olmuş. Bütün bunlar önümüzdeki yıllarda yangına müdahale ederken nerede, nasıl önlem alınacağına dair önemli veriler. Yangın sonrası alanın yeniden ormanlaşması için neler yapılabilir, biraz da ona baktım. Tohumun az olduğu alanlar var. Buralarda çalışmalar yapmak lazım. Geri kalan alanları kendi haline bırakmak en doğrusu.”