Güncelleme Tarihi:
O pop müziğin en önemli seslerinden. Bu yılı çok çalışarak geçirdi, sohbet ettiğimiz sırada da evinin bir diğer köşesinde yeni şarkıların üretimi devam ediyordu. Hande Yener, 2021’de kabuk attığını ve imajını tamamen değiştirdiğini söylüyor. Birlikte ‘Olmazsan Olmaz’ı yaptıkları Tepki de ondan farksız, “Sürekli kendimi yenilemeye, değişmeye, gelişmeye çalışıyorum” diyor. “Egoların masadan kalktığı bir iş yaptık” diyen ikiliyle müzikal birlikteliklerini ve hayatı konuştuk.
Bir araya gelme fikri nasıl ortaya çıktı?
Tepki: Aslında her şey aynı prodüktörle çalışmamızla başladı. Şarkıyı Misha’ya yolladığımda Hande duymuş, “Bunda beraber bir şeyler yapalım” dedi. Ben de ‘OK’ dedim.
Hande Yener: Evde şarkıyı duyduğumda “Bu nakaratlara girmem gerekiyor” dedim. Ertesi gün birlikte yemeğe giderken “Nakaratta feat’e (eşlik etme) gireyim mi” diye sordum, “Çok iyi olur, ben de sesini orada duydum, heyecanlandım” diye yanıt verdi. O da Oğlak burcu, o kadar hızlı ki... Şarkıyı bir haftada okuduk, klibi çektik, yayımlandı ve trendlere girdi. Sanki Airbus bir uçağa bindim ve bir yerden bir yere gidiverdim, istediğim gibi. Bu iş aktı gitti.
Daha önce birbirinizin şarkılarını dinler miydiniz?
Tepki: Hande’nin şarkılarını tüm ülke dinliyor. Ben ürettiğim için dinleme konusuna biraz ara verdim denilebilir ama özellikle elektronik projelerine bayılırdım.
Hande Yener: Tepki’yi Misha’dan dolayı tanıyorum. Ciddi bir kitlesi var ve bu işi çok iyi yapıyor. Ama ben şarkılarını bilmiyordum, bu da benim ayıbımdı.
Peki, birlikte çalışınca neler hissettiniz?
Tepki: Hande’nin disiplinine ve çalışma azmine hayran oldum, egoların masadan kalktığı bir iş yaptık.
Hande Yener: Aynen. Benim disiplinimi ve aşkımı gördü, ayrıca onda da aynıları vardı. İkimiz de işimize âşığız, bizimki çok güzel bir çarpışma oldu.
ARABESK OLUNCA OKEY!
‘Olmazsan Olmaz’ hiphop ve popun birleştiği bir şarkı olarak tanıtılıyor. Ama birçok dinleyici rap ve pop olarak da yorumladı. Nedir aradaki fark?
Tepki: Aslına bakarsanız artık arada spesifik bir fark kaldığını söyleyemeyiz. Tarzlar arasındaki farklar bile neredeyse kayboldu...
Hande Yener: Yurtdışında zaten her şey birbiriyle deneniyor. Bizde rap-arabesk çok var. Kimse buna bir şey demiyor. Bakıyorum, arabesk olunca herkes her şeye okey.
Sizce pop ve hiphop birbirlerinden ne kadar besleniyor?
Hande Yener: Pop müziğe, popüler kültür diyorum. Çünkü ben hiçbir zaman bildiğimiz klişe pop şarkılar yapmadım. Devrine göre kendi tarzımı buldum. Sesime yakışacak modern sound ve arayışlardaydım. O yüzden hiphop’la tarzımın birleşmesi çok kolay oldu. Ama bildiğimiz klasik Türkçe popla hiphop ya da rap birleşmesi bir facia, trafik kazası olurdu.
Dediğin tarzda çok şarkı var. O halde çokça kaza mı var?
Hande Yener: Çoook. Zincirleme kaza olmuş, trafiğe kapalı olan alanlar var (gülüyor).
“Rap popu öldürecek” açıklamaları çok yapıldı. Sizce herhangi bir müzik tarzı popu bitirir mi?
Tepki: Pop, popülerden geliyor. Popüler olan ölmez, en fazla şekil değiştirir. Amerika’da rap’çiler popstar olduklarını ilan etmeye başladı bile.
Hande Yener: Popla ilgili şöyle bir sıkıntı var; kimse yeni bir şey, yeni bir enerji bulamadığı için eskileri taklit ediyor. Yeni nesil de demode popu istemiyor. Yeni olarak da ne istediklerini bulmak çok zor. Zaten bu kadar büyük arayış yapacak kadar suyun altında kalabilen de yok.
BİRAZ CESARET ŞART
‘Ve boğulup gidiyorlar’ mı diyorsun?
Hande Yener: (Gülüyor) Aslında hazine var. İyi prodüktörlerle çalışmak gerekiyor ki onlar sizi yönlendirsin. Eskisi gibi ‘şarkımı yapayım, çıksın, herkes sevsin’ gibi bir şey de kalmadı artık. Yeni popta zirveye oturacak bir şarkı henüz çıkmadı. Herkes etrafında dolaşıyor.
Bu tip işbirlikleri sonrası iki müzik türünün dinleyicileri, çoğunlukla kendi şarkıcılarına diğer türü pek yakıştırmıyor. Siz bu tip eleştiriler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Tepki: Yapıcı ve bir temele dayanan eleştirileri dikkate almaya çalışıyorum. Ama sosyal medyanın linç kültürü ve sadece birbirinden etkilenen sığ yorumları çok umurumda değil. Zaten bir şeyler değişsin istiyorsanız biraz cesaret şart.
Hande Yener: Hakkınızda konuşulmuyorsa projeniz hiçbir şekilde kimseyi bağlamamış demektir. Bu yüzden her projemde ikiye bölünme olmuştur. Sonuçta bir yangın çıkarıyoruz, önemli olan o enerji.
Bu şarkı size ne öğretti?
Tepki: Ben kendi adıma söylemem gerekirse bizim dünyamızın ne kadar hızlı olduğunu anlamış oldum bir kere daha (gülüyor).
Hande Yener: Aynen, bizim dünyamız çok hızlı. Şöhret de ateşten gömlek. Bir proje yapıyorsunuz, her şey iyice büyüyor. Önemli olan bunları taşıyabilmek ve daha iyilerini yapabilmek. Tepki beş yeni şarkı daha yaptı bile, çok üretken. İkinci düet şarkımızı seçemiyorum, hepsi çok iyi. Şoklamaya devam edeceğiz.
Yeni yıla sayılı günler kaldı. Yılbaşı gecesi için planınız var mı?
Hande Yener: Hilton Belarus’ta sahnedeyim. Sevdiklerim ve ailem yanımda olacak.
Tepki: Benim bir açık hava konserim vardı ama erteledik. Evde kestane, mısır takılacağız (gülüyor).
2021 nasıl geçti?
Tepki: Üretmekle geçti. İki albüm, bir sürü tekli yaptık ve aynı hızda da devam ediyoruz. Sürprizlerle dolu bir yıldı. Pandemi sonrası bir turneye çıktık, sahneyi çok özlemişim.
Hande Yener: Bomba gibi geçti. Çok konser yaptım, pandemiden ötürü sahneyi acayip özlemişim. Dinleyicimiz de öyleydi, büyük bir coşkuyla buluştuk. ‘Sahte’, ‘Kaç Kaç’ şarkıları çıktı. Güzel video klipler oldu. Basamak basamak hepsi bir diğerini getirdi. Daha iyi bir hale geldim ve en son ‘Olmazsan Olmaz’daki Hande’ye ulaştım. Egzersiz yaptım, vücudumu, kafamı hazırladım. İmajımı tamamen değiştirdim, kabuk attım. 2022’ye inanılmaz hafiflemiş giriyorum. Her zaman da Allahıma şükrediyorum.
Bu sene sizi etkileyen, üzen, sevindiren olaylar neler oldu?
Tepki: Pandemi ve ekonomik ortam hepimiz için yeterince acı oldu. Herkese sabır diliyorum. Kendi moralimi de yüksek tutuyorum; aylardan, yıllardan bir şeyler ummayı bıraktım.
Hande Yener: Dünyanın pandemi stresinden kurtulması önemliydi. Benim için diğer en önemli şey sağlık kontrollerinden temiz çıkmamdı. Hayatta sağlıktan daha kıymetli bir şey olmadığını bir kez daha gördüm. O yüzden ‘her şey boş’ diyorum.
HANDE YENER
MİSHA’YLA YUMUŞACIK BİR İLİŞKİ YAŞIYORUZ
Klipte giydiğin kıyafetler çok konuşuldu, seksi bulundu. “Cüretkâr” başlıkları atıldı. Nedir senin için cüretkâr olmak?
Aslında ben cesur değilim, normalim. İnsanlar cesareti, cesurluğu unuttukları için, benim normal bir büstiyer, bikini giymem ‘Vay be, cesarete bak’ gibi bir duruma geliyor. Kafalarda bir şeyler geriye gittiği için, ben ileriye gitmiş gibi görünüyorum. Oysa ben doğalım, her ailenin bir bireyi, kızı gibiyim. 21 senedir bu işi yapıyorum. Sahne sanatçısıyım. Görselliğe çok önem veriyorum. Yakışan her şeyi yapmayı da seviyorum. Tadında, dozunda... Kimisi için fazla, kimi için az gelir. Beni hiç ilgilendirmiyor.
Bu imajı, stili ses getirmesi için önceden planladın mı?
Klipte ne giysem çok iyi duracak, biliyordum. Çünkü askıyı iyi hale getirdim. Önemli olan kendinize iyi bakmanız, bunu yapınca her şey yakışır.
Kıyafetlerin halen, bazen şarkıdan bile çok konuşuluyor olmasına ne diyorsun?
21 yıldır hep müziğim, ses rengim konuşuldu. Özel hayatım hep üçüncü, dördüncü sıralardaydı. Skandalım hiç olmadı. Kıyafetlerin uçuk kaçıklığı da konuşuldu ama dengesi ve kıvamı okey’di. Şarkılarım, sahnem, sesim değil de sadece kıyafetlerim ve vücudum konuşulsa rahatsız olurdum.
Herkes bu klipten sonra ne kadar seksi ve güzel olduğunu konuşuyor...
Ne kadar? Yüzde kaç?
Yüzde 100... Bu durum yıllardır da değişmiyor. Hep taş gibi kalmanın sırrı ne?
Kendinize bakmayı hiçbir zaman bırakmazsanız, birazcık bakım yapar, iyi doktorlarla çalışırsanız oluyor. Ben de bu konuda bir yıldır doktorum Seçil Uçar Ermiş’le çalışıyorum. Ayrıca bunu misyon edindim. Böyle mutlu olduysam, elimden geldiğince başkalarına da ulaşayım istedim. Doktorumla birlikte Nişantaşı’nda gençleşme üzerine bir klinik açıyoruz: Y&B (Young&Beautiful). Klinikte minik operasyonlar, ileride ameliyatla yüz gerdirmeye gerek kalmayacak işlemler yapılacak.
Yeni şarkının prodüktörü Misha. İlişkiniz, aşk nasıl gidiyor?
Aşk çok güzel gidiyor. İşle ilgili birbirimize hayranlığımız olduğu için saygımız da çok. İkimiz de müzisyeniz, hassasız, duygusalız, bir o kadar pratik zekâmız var, hızlıyız. Şimdiki dünyanın insanıyız. Tabii ister istemez hepimizin koruma kalkanı var, ama biz yumuşacık bir ilişki yaşıyoruz.
Bir yıl önce atlattığın meme kanserinden sonra çok değiştiğini söylemiştin. Bu hastalık dünyaya bakışında ve sende neleri değiştirdi?
Ben o kata girdim. Dört gün geçirdim. Orada adeta korku filmi çevirdim. Bir sene testlerimin iyi çıkmasını bekledim. Ardından bir sosyal proje olarak bunu herkese duyurmam gerektiğini düşündüm. Maneviyatım çok yüksek. Maneviyat ve doğadaki tüm canlıları mutlu etmek için yaşamayı seviyorum. Başka hiçbir amacım kalmadı. Şunu almak, buna sahip olmak gibi hırslarım hiç yok. Bu hastalıktan sonra insanlara da bunu aşılamaya çalışıyorum. “Sayenizde kontrole gittim, erken teşhisle kurtuldum” diyen çok kadın oldu.
‘KRALİÇE HANDE KRAL EDİS’
Biraz da yıl sonu dedikodusu yapalım... Sence bu senenin şarkısı ve şarkıcısı kimdi?
Yılanlık yaptırma bana şimdi. Yıllardır bu işe emek veren bir sürü arkadaşım var. Ama hiç proje üretmemiş birilerine ‘Bu sene birinci ‘o demek’ haksızlık olur. Ben kendi adıma çok çalışkandım. Konser verdim, sonra da evime kaçmadım; enerjimi yansıttım ve dinleyicimle her noktada birleştim. O yüzden kusura bakmayın, bu yılki popülerlik listesinde kendimi birinci sıraya yerleştiriyorum. Ben bu yolda koşarken de karşımda hep Edis’i görüyordum. Her sahnesine yeni bir şey ekliyor. İnsanlar coşup şarkılarını söylüyor. Bu da çok hoşuma gidiyor.
Çalışmak ister misin?
Mutlaka onunla da bir düet yapacağız. Öyle bir enerjimiz var birbirimize karşı. Onunla da bir delilik mutlaka çıkacak içimizden.
Senenin son günlerinde kral, kraliçe polemikleriyle gündeme geldin. Ben de sorayım; pop müziğin kraliçesi ve kralı kim?
Söyledim; Hande ve Edis... Yıldızı yüksek olan arkadaşlarım vardı ama sen bana birincileri soruyorsun. Bu arada şu sıralar bir hareket var pop camiasında, kızışma, rekabet... Özellikle de kostüm savaşları.
Evet... Ama şarkı?
Şarkı savaşları yok çünkü şarkı yok. O yüzden şarkıcılık ve şarkıyla ilgili yapılacak bir yarış yok. Şu an herkes kostümlerinden yürüyor Hakancığım (gülüyor). Bir noktada dinleyici sıkılacak, ‘Başlarım sizin elbisenize, bize şarkı verin’ diyecekler. Ben üretmeye devam ediyorum.
TEPKİ
GÜCÜMÜ ÖZGÜRLÜĞÜMDEN ALIYORUM
Hayatında olmazsa olmaz dediğin neler var?
Üretmek ve iş. Kendimi başka türlü bomboş hissediyorum, yani hedeflerim ve işim olmazsa olmaz.
Küçükçekmece’de doğdun. Oranın müziğinde de önemli bir yeri var. Müziğini ve seni nasıl besliyor?
Küçükçekmece benim için her şeyin başladığı, şekillendiği ve büyüdüğü yer. Şimdi de köklerimi iyice oraya salmak istiyorum çünkü kocaman bir parçam hâlâ orada.
Nasıl bir ailen ve hayatın oldu?
Babamı erken yaşta kaybettim ve 17 yaşımdan bu yana yalnız yaşıyorum. Annem en kıymetlim. Onlar için ayakta kalmayı öğretti hayat bana. Şimdi her başarım annem ve ablam için.
Bir dönem grafik tasarım ve direktörlüğü yapmışsın. Ardından müzik yolunda devam etmişsin. Nasıl oldu bu yolculuk?
Rap müzik henüz bu denli popüler değilken hepimiz ek işlerle ayakta kalıyorduk. Tasarımcılığı bu işlerin bir parçası olarak öğrenmek zorunda kaldım. Sonra önemli şirketlerde yıllar süren bir serüvene dönüştü, müzikle ayakta kalabileceğim ilk anda da sektörden uzaklaştım.
Kimine göre rap, kimine göre hiphop yapıyorsun. Sen nasıl anlatırsın müzik türünü?
Bence müziği kalıplara sokmak artık çok anlamsız. Kendimi özgür bir müzisyen olarak görüyorum. Yeri gelir Zeynep Bastık’a, Buray’a söz yazarım. Yeri gelir Hande Yener’le bir proje yaparım. Yeri gelir Allame’yle çok eski kafa bir rap albümü hazırlarım. Gücümü özgürlüğümden alıyorum.
VÜCUDUMUN YARISI DÖVME KAPLI
Nasıl tanıştın yaptığın müzikle?
1995’te sokakta break dans yaparken Cartel dinleye dinleye kazıdık bu işi kafaya. O zamandan beri uzak duramıyorum.
Nedir senin müzikteki ekolün, farkın?
Taze kalabilmek. Sürekli kendimi yenilemeye, değişmeye, gelişmeye çalışıyorum. Beni ben yapan yegâne durum Ar-Ge’yi hiç bitirmemem. Bu işin bu ülkede çok daha ciddi bir kimlik kazanması için mücadele veriyorum.
Tepki ismini nasıl aldın?
Çocukken her şeye takıktım. Hepimizin isimler aradığı o yıllarda abilerimi nasıl bezdirdiysem, “Senin adın Tepki olsun, daha doğru bir isim bulamayız” dediler.
Hayatta nelere karşı tepkin var?
Aslında son birkaç yıldır her şeyi arkamda bırakıp öncelikle kendimle, sonra dünyayla barışmaya çalışıyorum. Eylemsel olarak bir şeylerin karşısında durup değiştirmek için yıllardır mücadele veriyorum. Ama içsel olarak çok huzurluyum artık.
Klipte de görüyoruz, ne kadar çok dövmen var! Kaç tane? Senin için en anlamlısı hangisi?
Saymayı bıraktım bir zaman sonra. Vücudumun neredeyse yarısı kaplıdır sanırım. Rahmetli rap’çi kardeşimiz Vio vefat ettiğinde kaşıma ismini kazıtmıştım, bu taşıdığım en anlamlı dövme.