Güncelleme Tarihi:
Anlatacaklarımı birkaç yıl önce yaşadık. Ancak bu aralar yine gündemde...İki arkadaş metrobüse bindik. Uzun bir yolculuk yapacağız. Birkaç durak sonra şoförden anonsları açmasını istedik. Cevap geldi: “Siz nereye gideceksiniz? Ben size haber veririm.”
Engel bizde değil...
Yaptığı kötü değil ama biz güzergâhı da merak ediyorduk. “Neden anonsları açmıyorsunuz” deyip münakaşaya girmedik. Şöyle bir yol izledik, her durakta sorduk “Burası neresi?” diye. Bıktırana kadar... Zincirlikuyu’dan Cevizlibağ’a geldiğimizde anonsu açtı.
Bunu neden anlatıyorum biliyor musunuz? Kendinizi bizim yerimize koyun. Herhangi biri size tahsis edilmiş bir hakkı elinizden alabiliyor mu? Biz yıllarca süren mücadelenin ardından toplu taşıma araçlarına bizim için hayati önemdeki bu sistemi kurdurmayı başardık. Ancak şoförleri aşamıyoruz. Biniyoruz, anonslar kapalı. “Neden kapalı” diye sorunca kızanlar bile oluyor.
Kısacası engel bizde değil, bu sorunları ortaya çıkaranda... Kurumu ikna edip vatandaşlara takılıyoruz. Onu geçiyoruz, başka bir sorun çıkıyor. Normal bir yolculuk bile gereksiz bir strese neden oluyor. Beni üzen, hakkımızın sadece bir kişinin inisiyatifine bırakılması. Bununla ilgili bir imza kampanyası da başlatıldı. Sizden de destek bekliyoruz.
Kesin dayak yiyeceğim
Diğer bir sorun da kaldırım üzerindeki duraklar... Kaldırımdan yürüyorsak durağa çarpmadan geçme ihtimalimiz yok. Ayrıca metrobüs duraklarının bazıları reklam panoları nedeniyle çok daralıyor.