Güncelleme Tarihi:
Metrobüsten durağa kendimi zor attım. Önce turnikeyi bulup, sonra yürüyen merdiveni takip edip işyerime gitmekti planım. Bahar, polenler nedeniyle biraz mutsuz etse de güneş yüzüme vurunca farklı bir mutluluk hissi katıyor. Sabah içtiğim kahvemin de bunda etkisi var sanırım. Gün güzel başladı diye düşünürken yürüyen merdivene birkaç adım kala arkamdan hızla gelen biri bastonuma da aynı hızla bir tekme atınca (Tabii ki bunda kasıt olmadığını düşünüyorum), baston elimden fırlayıp yürüyen merdivene kendi kendine binmiş oldu!
Ben de ne yapayım, bastonum olmadan bindim peşinden. Merdivenin bitiminde yakalarım diye planlarken “Harun Abi, bastonu getirdim” diyen süper bir kadın çıktı sahneye. Şaşırdım birden. “Nereden tanıyorsun beni” diye sordum. Daha önce çalıştığım müzede turuma katılmış, orada tanışmışız. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okuyormuş. Birlikte indik merdivenden, taktı koluna beni ve Zorlu Tüneli’nde bir süre birlikte sohbet ederek yürüdük. Sonra o alışveriş merkezi tarafına, ben Gayrettepe tarafına doğru giderek ayrıldık.
Az önceki aksiyonun vermiş olduğu enerjiyle girdim ofise. Benden önce ofise gelen Yıldırım, bir FD (Feridun Düzağaç) parçası açmış. Çok sevdiğim bir sanatçıdır kendisi. Daha da mutlu oldum, bilgisayarımı kurdum, masaya yerleştim ve ilk önce herkes gibi e-posta kutumu açtım.
Önüme gelen ilk mesajda ‘Görselleri yüksek çözünürlükte indirmek için üstüne tıklayın’ diye bir not vardı. Her haberin sonunda tıklıyorum ama ne çare... ‘İndirme tamamlandı’ diyor ama sonrası meçhul. Sadece bu sesi duyuyorum telefonumdan ya da bilgisayarımdan. Birinci JPG, ikinci JPG diye devam ediyor. Benim gözümden JPG kelimesi, ekranımda fotoğraf olduğu anlamına geliyor sadece ve her gün yüzlerce e-posta geliyor bu şekilde. Merak etmiyor değilim tabii. Ama bu konuda yapacak bir şeyim de yok. Ya birini çağırıp görselleri bana anlatmasını, yani betimlemesini istemem ya da sadece haberin altındaki açıklamayla yetinmem gerekiyor. Sürekli birini bulamadığım için mecburen ikinci seçeneği tercih ediyorum. Haber siteleri bu konuda biraz daha iyi, videoları biraz anlatıyorlar. Özellikle ‘Son Dakika’ en rahat ettiğim haber uygulaması. Ancak fotoğraflar ve videolar konusunda daha çok özen gösterebilirler.
Gazetemizin de benim için açmış olduğu bir e-posta kutusu var. İsmimin böyle bir kurumla aynı satırda yer alması gurur verici tabii. Ancak ne yazık ki e-postayla gelen haber ve bültenlerin fotoğraflarıyla ilgili hiçbir fikrim olmuyor. Aslında mesela Facebook, Instagram ve Twitter’da bütün fotoğraflar, görme engelliler için açıklamalarıyla paylaşılıyor. Bunun için nasıl bir yazılım gerek bilmiyorum ama keşke mümkün olsa da bütün haber kanalları bu şekilde paylaşım yapabilse...