Güncelleme Tarihi:
Maske takma zorunluluğu
COVID-19 pandemisi başladığında Vuhan’da salgının en başında yaşanan panik haricinde Çin çok kısa sürede vaka sayılarını kontrol altına aldı. Dış dünyayla ilişkisini kesti ve günlük yaşam da neredeyse normale döndü. Ancak bu süreç uzadıkça hem içine kapanmanın hem de sert tedbirlerin ekonomiye ve toplumsal huzura tesiri arttı. Milyonlarca insanın yaşadığı şehirler haftalarca kapatıldı. Yaklaşık üç yıldır kamusal mekânlara girişte maske takma ve sağlık kodu gösterme zorunluluğu var. En ufak şüpheyle bir anda insanlar karantina altına alınabiliyor. AVM’ye giriyorsunuz, çıkamıyorsunuz veya sabah uyandığınızda bir bakıyorsunuz, siteniz karantina altına alınmış, kapınızda beyaz koruyucu tulumlu görevliler bekliyor.
Yerli aşılarının etkisi çok düşük
Çin anakarasında şu ana dek yalnızca yerli aşılara resmi kullanım onayı verildi. Sinovac aşısı her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü’nden onay
almış da olsa, Pfizer’la kıyaslandığında etkisi çok düşük. Aşılamada geride kalınmasının bir nedeni de Çin’in halka “Dışarıda kaos var, burası güvenli” propagandası yapması. Çin makamlarının verdiği bilgiye göre ülkede iki doz aşısını tamamlayan kişi sayısı 1.27 milyarın üzerinde... Bu sayı, toplam nüfusun yüzde 90.28’ine tekabül ediyor. Bunlar arasında 800 milyonun üzerinde kişi 3’üncü doz aşısını da yaptırmış durumda. Daha da kritik olansa yaşlı nüfusun aşılanma oranı... 60 yaş üstündeki tam aşılı kişi sayısı 228 milyon civarında, bu da yaşlı nüfusun yüzde 86.42’si demek.