Güncelleme Tarihi:
(Özgür GÖZLER/ogozler@hurriyet.com.tr)- Gülmenin hayatımızı güzelleştirdiği, daha pozitif bir ruh haline bürünmemizi sağladığı pek çok araştırmayla kanıtlandı. Ama bunca stres, yoğunluk içinde gülmek o kadar da kolay değil diye düşünebiliriz. O zaman kahkaha yogası eğitmeni Eser Mutlu’nun önerdiği şu küçük egzersizi deneyelim: Aynanın karşısına geçin. Gülümseyerek karnınızı iyice şişirinceye kadar derin bir nefes alın. Sonra da kahkaha sesleri çıkararak karnınıza çektiğiniz nefesi sonuna kadar boşaltın.
SAHTE OLSUN, FARK ETMEZ
Birkaç denemeden sonra gerçekten gülmeye başlayacaksınız. “Her sabah minicik bir zaman alan kahkaha egzersizleri bizi daha çözüm odaklı, daha aktif, tabii ki daha pozitif yapacaktır. Gerçek kahkaha atılmasa bile beyin onu fark etmeyecektir. Çünkü her zaman hareket duyguyu yaratır” diyor Mutlu...
Kahkaha Okulu kurucusu, Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) onaylı koç ve kahkaha yogası eğitmeni İpek Ateşalp de içinde bulunduğumuz zor zamanlarda gülmenin zorluğu göz önüne alındığında gülmeyi şansa bırakmamak gerektiğini söylüyor. Peki gülmek neden bu kadar önemli diye sorduğumuzda, kahkaha konusunda çalışmalarıyla tanınan nörobilim uzmanı ve psikolog Prof. Dr. Robert Provine’ı referans gösteren Ateşalp şöyle anlatıyor: “Gülmek endorfin desteği sağlarken stres hormonu kortizol miktarını da azaltıyor. Pozitif düşünmeyi destekliyor, yaratıcılığı açığa çıkararak problem çözme becerilerini arttırıyor, kişisel tatmini ve mutluluk katsayısını da yükseltiyor. Gülmenin güçlü olumlu bulaşıcılığı, olumsuz bir ruh halini tersine çevirmede çok etkili bir yol. Hayat hiçbir zaman dümdüz değil, inişler-çıkışlar var. Zorlu durumlarla baş etmemiz için sakin ve olumlu bir zihne ihtiyacımız var. Gülmek zihnimizi sakinleştiriyor ve olumlu kılıyor. Kahkahanın duygu durumunu yükselterek stresi yönetmemizi sağlamasının yanında performans arttırıcı etkisiyle birlikte hayat kalitesini yükseltmek gibi bir güçlü etkisi var.”
Yetişkinliğe geçtikçe gülmekle ilgili hem psikolojik hem de zihinsel engeller koyduğumuza da dikkat çekiyor: “Çok gülersek başımıza kötü bir şey gelir diye düşünüyoruz, ‘Kadın dediğin uluorta gülmez, hafifliktir’ gibi inanışlarla büyüyoruz. Toplumda uluorta gülerek saygıyı ve ciddiyeti yitirmekten korkuyoruz. Gülümsediğimizde bunu açıklamanız, paylaşmanız gerekir.
MUTSUZLARA İLİŞMİYORLAR
Kahkahanızı savunmak zorunda kalabilirsiniz. Halbuki mutsuz ve asık suratlıysanız kimse size ilişmez. Bu ve bunun gibi gülmeyi durduran birçok bireysel ve toplumsal düşünceye sahibiz. Yaşadığımız coğrafyadan içinde bulunduğumuz kurumsal ortamların gerekliliklerine ve ciddiyet anlayışımızın tanımına kadar birçok konunun irdelenmesi gerek ki daha özgürce, daha çok ve daha dolu dolu gülebilelim.”
İnsan beyninin doğalında negatif düşünmeye yakın olduğunu söyleyen Ateşalp gülümsemek için ciddi emek harcaması gerektiğini anlatıyor ve önerilerini şöyle sıralıyor:
* Her sabah kalktığınızda gün boyu gülümseyebilmek adına ilk 4 dakikanızı ağzınıza bir kalem koyup dişleriniz arasında bu kalemle gezin.
* Bir sayın bakalım, günde kaç kez gülümsüyorsunuz ve nelere gülüyorsunuz? Farkındalık her şeyin başı. Sizi gülmekten alıkoyan düşünceleri fark ederek bunları değiştirmek ve hayatınıza daha çok kahkahayı sokmak mümkün.
* Size iyi gelen, pozitif odaklı, hayatına neşeyi ve hoşgörüyü sokmuş insanlarla birlikte olun. Çocuklarla zaman geçirmek de olumlu katkı sağlar ve kendi oyunbaz yanınızı keşfetmeye yardımcı olur.
* Eğlenin, merak edin ve şaşırın ki kahkaha da beraberinde gelsin.
* Kendinize gülün, zaaflarınıza, beceremediklerinize gülün.
* Her gün doğal olarak paylaştıklarınıza, şahit olduklarınıza gülümsemeyi deneyin.
* Sabırlı olun, karşı taraf gülümsemese bile siz azimle gülümsemeye devam edin. Çünkü gülmek son derece bulaşıcıdır.
DOĞAL AĞRI KESİCİ
Saygın tıp kurumu Mayo Clinic’in internet sitesinde yayımlanan bir makale gülmenin faydalarını şöyle sıralıyor:
* Oksijen alımınızı arttırır.
* Kalbinizi, akciğerlerinizi ve kaslarınızı uyarıp endorfini arttırır.
* Stres seviyenizi azaltır. Gerginliği yatıştırır.
* Dolaşımı uyarır, kas gevşemesine yardımcı olabilir.
* Bağışıklığı geliştirir. Olumlu düşünceler, stresle ve potansiyel olarak daha ciddi hastalıklarla savaşmaya yardımcı olan nöropeptitleri serbest bırakabilir.
* Vücudun kendi doğal ağrı kesicilerini üretmesine neden olarak ağrıyı hafifletebilir.
* Zor durumlarla başa çıkmayı da kolaylaştırabilir. Ayrıca diğer insanlarla bağlantı kurmanıza yardımcı olur.
* Ruh halinizi iyileştirir. Depresyonunuzu ve kaygınızı azaltmanıza yardımcı olabilir ve kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlayabilir. Aynı zamanda benlik saygınızı da geliştirir.
‘KAHKAHAYLA 40 KİLO VERDİM’
Eser Mutlu, kahkaha yogası master eğitmen
Gülümsemek memnuniyetin göstergesidir, kahkaha atmaksa içimizdeki sevinç duygusunun dışavurumu… Bazı hormonların dengelenmesini sağlayarak ruh durumumuzu değiştirir. Örneğin, kortizol düzeyini azaltan etkisi Ankara Üniversitesi’nde ölçümlendi. Kahkaha dünyada birçok hastalıkta destek terapi olarak kullanılıyor. Özellikle kanser hastalarında stresi azaltıp bağışıklık sistemini güçlendirdiği için tercih ediliyor. Ben de kahkaha ve nefes çalışmaları sayesinde 40 kilo verdim. Kahkaha yogası veya terapisi hiçbir neden olmadan doğru nefes hareketleri, değişik egzersizler ve oyunlarla kahkaha sesleri çıkararak bunların içten gelen gerçek kahkahalara dönüşmesini sağlar. Bu eğitimi duygu durumunu değiştirmek isteyen her meslek grubundan insan alıyor. Özellikle pandemi döneminde eğitim talebi arttı.
DİKKAT BULAŞICIDIR!
1962’de Tanzanya’da bir yatılı okulda 3 kızın girdiği gülme krizi şehre yayıldı, 18 ay sürdü ve binlerce kişiyi etkiledi. Bu olay Harvard Üniversite’sinde tez konusu oldu.
GÜLEN SURAT İKONUNUN YARATICISININ FİKRİ
ABD’li reklamcı ve grafiker Harvey Ball 1963’te bir müşterisinin isteği üzerine küçük, sevimli bir gülen surat ikonu yarattı. Zamanla dünyada popülerleşti.
Ball, sembolünün aşırı ticarileştirilmesinden ve amacının kaybolmasından endişe ederek Dünya Gülümseme Günü fikrini ortaya attı. İlk olarak 1999’da ‘Smiley’nin memleketi Worcester’da kutlanan bu gün, zamanla tüm dünyada benimsendi.
Aynı yıl kâr amacı gütmeyen ve çocukları destekleyen Dünya Gülümseme Vakfı’nı da kuran Ball, ‘Smiley’nin telif gelirlerini bu vakfa bağışladı.