Görgü kuralları yeniden yazılıyor

Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar ne zaman görgü konusu açılsa ortamda nostaljik bir hava eser, aklıma ilk gelense bir zamanlar Beyoğlu’na kravat takmadan çıkmayan şık beyler olurdu. Bir de birbirlerine ‘siz’ diye hitap eden aile fertlerinin yaşadığı evler…

Bu hikâyelerle büyümüş bir nesil için bir yere girerken kadınlara öncelik verilmesi, oturacağı sandalyenin çekilmesi gibi nezaket kuralları sanırım hayatın hep doğal bir parçası oldu. Sanki bu kuralları sonradan öğrenmemiş, onlarla doğmuştuk.

Evet, artık Beyoğlu’na kravat takmadan gidiliyor ama en azından ağzımızda yemek varken konuşmamayı biliyoruz. Tabii zaman geçtikçe yaşanan değişimlerle birlikte yeni öğrendiğimiz kurallar da oldu. İlk zamanlarında toplu taşıma araçlarında telefonla konuşanlara kınama bakışları atarken şimdi telefonuyla ilgilenmeyenler dikkat çekiyor…

İşleri asıl karıştıransa pandemi oldu. Evlerde geçirdiğimiz süreç, en çok da o dönem hiç olmayan, sosyal hayatımızı etkiledi: Dışarıda yemek yeme alışkanlıklarımızı, flört şekillerimizi, teknolojik aletlerle ilişkimizi… Hal böyle olunca ‘yeni normal’in yeni sosyal nezaket kuralları da yavaş yavaş günlük hayatımıza girmeye başladı. Elbette sosyal medyanın bu konudaki etkisini de unutmamak lazım.

New York Magazine geçen aylarda bu konuyu gündeme getirdi. Uzmanlara ve  sokaktaki insanlara sorarak yeni kuralları derledi. Biz de ilgi çekici bulduklarımızı sayfamıza taşıdık.

Hemen mesleğini sormayın

◊ Trafiğin her an yoğun olduğu şehirlerde yaşıyoruz. Bu yüzden arkadaşınızla yaptığınız akşam yemeği planınızı iptal edecekseniz saat 14.00’ten önce onu arayın. Sizi eve yemeğe davet ettiyse gelemeyeceğinizi bir gece önceden söyleyin.

◊ Randevularda hesabı erkeğin ödemesi kuralı geçmişte kaldı. Hesabı paylaşın.

◊ İlk randevudan sonra günümüzün moda deyişiyle hayalet olmakta (ghosting) bir sakınca yok. Ama ortadan kaybolduysanız tekrar o kişiye dönmeye çalışmayın.

◊ Birinin etnik kökenini merak ediyorsanız “Hangi ülkenin vatandaşısın” diye sormayın. Aynı şey değil.

◊ Birine ilk olarak ne iş yaptığını sormayın.
Bu hem sohbet başlangıcı için çok sıkıcı bir seçim
hem de sınıflandırıcı bir bakış açısı.

◊ Eğer alerjiniz varsa ya da vegansanız servis edilen yemekte ufak değişiklikler rica edebilirsiniz. Ama hamburgeri da salataya döndürmeyin.

◊ Buluşmaya erken gittiğiniz için tebrik beklemeyin. Pandemi her şeyi değiştirdi. Bazılarımız hâlâ takside trafikte kalma pahasına toplu taşıma araçlarına binemiyor.

◊ Akşam yemeklerinde sürekli cep telefonunuzla ilgilenmeyin. Telefona yanıt vermeniz gerekiyorsa masadan kalkıp dışarı çıkın. Kendi masanızdan uzaklaşmak yetmez. Diğer masaları da rahatsız etmeyin.

◊ Cep telefonumuzu ve bilgisayarlarımızı çalışma saatlerimize göre programlayabileceğimiz teknoloji çoktan icat edildi. Bu yüzden günün her saati mesaj ve e-posta atabilir, direkt mesaj gönderebilirsiniz.

◊ Uzaktan çalışmaya alıştık. Zoom ve Teams görüşmelerinde nezaket gereği kameranın açık olmasına özen gösterin.

◊ Çocuğunuza istediğiniz disiplini verebilirsiniz. Ama başkasınınkine müdahale etmeyin. Her çocuk farklı. Süper ebeveyn kurallarınızı kendinize saklayın.

◊ Eğer bir mesajı ‘hahahaha’ diye yanıtlarsanız,  gerçekten komik bulduğunuz anlamına gelir. Eğer komik değilse sadece ‘ha’ yazmayın. ‘Haha’ daha orta seviyede bir yanıt olacaktır.

◊ Arkadaşınız bir fotoğraf göstermek için telefonunu uzattığında diğer fotoğraflara bakmayın.

◊ Eğer bir dedikoduyu sıcağı sıcağına anlatacaksanız sesli mesaj olarak kaydedin. Metin olarak göndermeyin, heyecanı kaçıyor.

◊ Biriyle özel yazışmalarınızı ekran görüntüsü alarak başka biriyle ya da bir platformda izin almadan paylaşmayın.

◊ Eğer karşınızdaki kişi astrolojiyle ilgili anlattıklarınıza ilgi göstermiyorsa konuyu değiştirin.