Güncelleme Tarihi:
Üniversite okumaya tıraş olurken karar verdiğimi anlatmıştım. Ne zaman ani karar versem ‘En iyi fikir, zamanı gelmiş olandır’ diyorum kendi kendime. İstanbul Üniversitesi, Sosyoloji bölümünde beşinci dönemimi bitirdim.
Üniversite sınavında başıma gelenleri hatırlarsınız... Sınavlarda bize yardım eden okuyucuların çoğu yabancı dil bilmiyor. ÖSYM sağ olsun, iki dönem üst üste denk getirmeyi başardı. Tüm kitapçığı harf harf kodlatıp sınavı kazanmayı başardım.
ÖSYM bizim adımıza karar vermeyi seviyor. Seçebileceğimiz bölümlere kadar karar veriyorlar. Geçen yıllarda bir görme engelli arkadaşımız Boğaziçi Üniversitesi, Fizik bölümüne girmişti de olay çıkmıştı. “Olur mu, olmaz mı” diye tartışıp durdular. Neden olmasın? Benden sandık görevlisi olmuştu...
Öyle bir dersimiz var ki...
Pandemi üniversite sınavları konusunda hayalime kavuşmama vesile oldu. Tüm sınavlar çevrimiçi, üstelik kendi bilgisayarımla giriyorum sınavlara. Tam da ‘körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz’ tabiri caizse.
Ancak sorunlar bitmedi. Bu dönem bir dersimiz var ki... Tamamen şekiller ve diyagramlarla karşı karşıyayız. Gelen gideni aratıyor anlayacağınız... Sınavlarda yanımda birinin olması şart. Bir anda bir şekil çıkıveriyor. Bilgisayar susuyor. Yanımda da aksi şekilde bu işlerden hiç anlamayan biri vardı. Semboller, parantezler, işaretler... Hepsinin bir anlamı var. Yanımda oturan ve görebilen biri bile anlamıyorsa nasıl tarif edecek! Neyse ki bu karışıklığın içinde o sınavı da verdim. Üniversite sınavında bu kadar ter dökmemiştim.
Sürekli ‘erişilebilirlik’ diyoruz ama bu sorunlar bitmek tükenmek bilmiyor. Serzeniş değil bu. Çoğu zaman herkesten çok çalışarak bu sorunları bir şekilde aşıyoruz.
Okudukça halime şükrettim
Bu sorunları kendi aramızda konuşup birbirimize dert yanarken sosyal medyaya bakmak aklımıza geldi. Başka insanlar sınavlarla ilgili neler paylaşıyor merak ettik. İlk karşılaştığım şey normal mesajlar oldu: “Her gün mesaj geliyor, sınavlara girmem için okul baskı yapıyor.” Sonra başka bir şey fark ettim. Biri tweet atıyor her gün: “Toplam sınav oturumu şu kadar, yapılanlar bu kadar, kalanlar bilmem ne kadar...” Sosyal medya mecralarında gezerken iletişim kazasına uğrayıp sınav ekranından atılan mı dersiniz, sınavı iptal olan mı, yanlış sorulardan şikâyet eden mi, imla hatalarına kızan mı... Bir sürü olumsuzluk. Okudukça şükrettim halime. Benim sadece sembollerle sıkıntım var çünkü. Görenlerin derdi daha çok.