Güncelleme Tarihi:
Glikoz vücudumuz için temel enerji kaynağı olan karbonhidratların, nişastalı besinlerin yapıtaşıdır. Bir dönem çoğumuz glüteni takıntı yapmıştık. Şimdi de bu durum glikoz için mi geçerli? Konuştuğumuz doktorlar gluten kadar olmasa da artık insanların glikoz meselesine kafa yormaya başladıklarını söylediler. Hatta Doç. Dr. Savaş Karataş “Diyabeti olmayan kişilerde kan şekerinin aniden yükselmesiyle ilgili kaygının arttığını ve sürekli glikoz ölçüm cihazı kullanıldığını görüyoruz” diyor. Uzman diyetisyen Nur Ecem Baydı Ozman ise yemek sonrası kan şeker seviyemizin yükseldiğini ve düşürmek için insülin salgılandığını belirtiyor: “Kan şekerindeki hızlı yükselmeler insülinin glikozu yağ olarak depolanmasına neden olarak obezite ve tip 2 diyabet riskini arttırır.”
◊ Sağlıklı insanlarda glikoz hormonlarımız tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilir ve sağlıklı aralıkta kalır. Yemek saatine özen gösterin. Gündüz yenenler vücutta enerjiye dönüşürken 19.00’dan sonra yenenler doğrudan yağ olarak depolanır, karaciğer ve iç organlarda yağlanmaya yol açar. En güçlü kahvaltı olmak üzere tüm öğünler 7.00-19.00 arasında olmalı.
◊ Glikoz artışını sınırlamak için kana geçişini yavaşlatan lif içerikli besinleri önce tüketmeliyiz.
◊ Bol su tüketimi kan şekeri seviyelerini düzenlemeye ve insülin duyarlılığını arttırmaya yardımcı olur. Bu nedenle günde en az
8 bardak su içmeye özen gösterin.
◊ Alınan enerjinin kalorisinin yakılan enerjiyle karşılanması ve alınan enerjinin besin öğelerinin kişinin gereksinimi olan tüm bileşenleri içermesi gerekir.
◊ Bir sağlık uzmanı tarafından tavsiye edilmediği sürece glikoz ölçüm cihazı kullanılması önerilmez. Eğer diyabetiniz, kan şekeri kontrolünü etkileyecek bir sağlık sorununuz yoksa kullanılması gereksizdir.
◊ Makarna, pirinç, patates ya da beyaz un içeren herhangi bir yiyecek kan şekerinizde ani yükselmelere yol açabilir ve bu da kısa bir süre içinde yeniden aç hissetmek ya da enerjisi düşük hissetmekle sonuçlanabilir. Eğer bu tarz bir besin tüketilecekse posa oranı yüksek salata ya da sebze yemekleriyle kombine halde alınırsa nişastanın kana karışma hızı yavaşlayacağından kan şekerindeki ani yükselme ya da düşüşlerden korunmuş oluruz.
◊ Bazı besinlerdeki nişasta pişirme ve soğuma sonrası dirençli hale gelir, vücudumuzdaki enzimler tarafından sindirilemezler ve kan şekerini daha az yükseltirler. Patates bunun için en iyi örneklerden biridir. Patates pişirildikten sonra soğutulduğunda içeriğindeki nişasta dirençli hale gelir ve kan şekerini yükseltme etkisi azalır.
◊ Tatlı ya da çikolata, salata, sebze gibi lif içeren besinlerle birlikte tüketildiğinde daha yavaş emilir ve kan şekerini daha yavaş yükseltir. Kan şekerimiz hızlı yükselmediğinden sonrasında da dengede kalır ve çok daha enerjik hissederiz.
◊ Karbonhidrat içeren ürünler tek başına tüketildiğinde vücut tarafından hızlıca emilir ve kan şekerini hızlıca yükseltebilir. Ancak karbonhidrat içeren ürünlerin yanına protein içeren besinler eklendiğinde kan şekeri çok daha yavaş yükselir.