Gerçekten seviyorsan, peşine düş bence!
Güncelleme Tarihi:
Evlilik sadece aşkı değil, dostlukları da mı öldürüyor? Geçen hafta Twitter’da Zeynep isimli kullanıcının 10 yıllık arkadaşını, arkadaşı evlenince kaybetmesine istinaden yaptığı paylaşım bir anda öyle çok yorum aldı ki herkesin bu konuda dertli olduğu ortaya çıktı. Özlediği arkadaşından ‘Önceliğim eşim’ cevabı alıp kırılanlar, ancak boşandıktan sonra tekrar bir araya gelebilen arkadaş grupları, geri dönen arkadaşına kucak açanlar… Uzman psikolog Fundem Ece dostlukların sağlıklı bir evlilik için kıymetli olduğunu söylüyor: “Evlilik dostlukların sonu olmak zorunda değil!”
Geçen günlerde Twitter’da Zeynep isimli bir kullanıcı “10 yıllık bir arkadaşım vardı. Evlenene kadar her fırsatta görüşürdük. Bir yıldır evli ve bir kere bile görüşmedik. Gerçekten anlamıyorum bu kadar mı kalbinizde insanlara yer yok” yazınca bir anda gündem yarattı. Meğer halkımızın kanayan yarasıymış bu konu. Post 28 bin beğeni almış, 1.120 kez alıntılanmış. Mesaja yorum yapanlar arasında liseden arkadaşı evlenince kendisini engellediğini söyleyen de
var, ‘Özledim’ mesajına ‘Kusura bakma, önceliğim eşim’ cevabı aldığını anlatan da… Bazıları da “Çünkü çoğu insan evlilik delisi” diyor.
Öğretmenlik yapan 35 yaşındaki Nazlı da benzer bir durum yaşamış. Yakın arkadaşı Salih evlenince bir anda onunla görüşmeyi kesmiş. İlk başta bir anlam veremeyen Nazlı bir süre sonra durumu kabullenmiş. 10 yıl sonra telefonu çalmış, Salih’in sesini duyunca gülerek “Ne oldu boşandın mı yoksa” diye sormuş. Cevap ‘Evet’miş…
Defne (32) de kendi tabiriyle ‘yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen’, mühendislik fakültesinden arkadaşı İrem’le yaşadığını anlatıyor. Nişanlanınca sevgilisinin arkadaşları ve ailesine daha çok zaman ayıran İrem evlendikten sonra iyice ortadan kaybolmuş. Defne kırgın: “40 yıllık dostlarından aşk veya eş için vazgeçenler ayrılınca ağlayacak omuz da bulamaz ne yazık ki!”
Ajans sahibi Ayşegül (38) çok sevdiği arkadaşı Gülşen’le evlenince değil ama çocuğu olduktan sonra görüşememeye başlamış. Sebebini ‘çocuk buldumcukluğu’ olarak açıklıyor. Aralarında herhangi bir küslük yok, sadece zamansızlık var. “Varlığını çocuklarına hediye eden ebeveynler dostlarına ayıracak vakit bulamıyor maalesef” diyor.
43 yaşındaki akademisyen Fatih erkeklerin bu durumu daha çok yaşadığına inanıyor: “Bence kadınlar eşlerinin bekâr erkek arkadaşlarıyla görüşmesinden kesinlikle çok rahatsız. Sanki karısını aldatsın diye lobi yapıyoruz ya da âlemlere akıyoruz. Oysa itiraf edeyim en çok yaptığımız şey oyun oynamak.” Tweet’e cevap verenlerden biri de aynı fikirde, “En yakın 8 arkadaşımla iletişimim kesildi. Neyse ki ben dahil dördümüz boşanıyoruz/boşandık ve yeniden arkadaşlığımız devam ediyor” diyor.
“40 yıllık dostlarından aşk veya eş için vazgeçenler, ayrılınca ağlayacak omuz da bulamaz ne yazık ki.”
Bu mesafenin kaçınılmaz ve doğal olduğu düşünenlerden biri Melissa: “Ev partilerinde evli çiftler ayrı takılıyor, bekârlar ayrı. Sanırım paylaşılan konuların farklı olması bunun nedeni. Hele de çocuklar söz konusu olunca… Öncelikler farklılaşınca aradaki mesafe de
zamanla açılıyor.” Ender ise bu mesafenin olumsuz bir şey olduğunu düşünmüyor: “İnsanlar haftaiçi çalışıyor, sevdiği insanla zaman geçireceği bir tek hafta sonu kalıyor. Karşınızdakinin yeni önceliklerini anlamak gerek. Hatta yakın arkadaşsanız daha da iyi anlamalısınız. Ben eşleriyle tanışıyor olsam da evli yakın arkadaşlarımı pazar günleri aramam mesela. Mesafe her zaman kötü bir şey değil bence.”
Mesaj atanların bazıları da Ender gibi yeni bir hayat düzeni kurmaya çalışan kişilere destek olmak gerektiğini söylüyor.
Ben bu konuda radikal yöntemlere başvuranlardanım. Aynı binada çalıştığımız için her gün görüştüğüm, haftada dört akşam dışarıya çıktığım arkadaşım şimdiki eşiyle tanıştı. Baktım onların aşkı ‘en civcivli zamanında’, arkadaşım tam bir aşk kadını ve ben ondan vazgeçmek istemiyorum, sisteme angaje olmaya karar verdim! Mesela normalde dışarı çıktığımız gecelerde gittim onlarda kaldım. Baş başa vakit geçirmek, beraber dışarı çıkmak için ısrarcı olmadım. Çocuk yaptı, iyice evden çıkamaz oldu, pijamamı aldım gittim ona yerleştim; bebek uyuttum, mama yedirdim. Tabii ki kocası ‘bir alana bir bedava’ gibi hayatına gelen arkadaşı kabullenmeseydi bu mümkün olmazdı.
Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi kurucusu, uzman klinik psikolog Fundem Ece de “Evlilik dostlukların sonu olmak zorunda değil” diyor ve devam ediyor: “Sağlıklı bir evlilikte zaten partnerlerin dostlukları zedelenmez; taraflar bu ilişkilere uyum sağlar. Maalesef bireysel alan yaratmayan, sürekli
iç içe olunan bir ilişki hem aşkı hem de dostlukları tüketebiliyor. Oysa o dostlukların devam etmesi evlilik ilişkisinin sağlığı açısından da
çok önemli. Bazıları evliliğe çok büyük anlam yükleyip beklentiler içine giriyor ve dostluk ilişkilerini geride bırakıyor. Ama öte yandan dostluğun evlilikten daha önemli olduğunu düşünenlerin sayısı da artıyor.”