Güncelleme Tarihi:
Yüzücülerimiz spor tarihimize yeni ‘ilk’ler ekledi. Fenerbahçe sporcusu Emre Sakçı (26), 10-23 Haziran tarihlerinde Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen Su Sporları Avrupa Şampiyonası’nda 50 metre kurbağalama finalinde 26:92’lik derecesiyle altın madalyaya ulaştı. Sakçı bu başarısıyla ülkemize uzun kulvarda ilk büyükler Avrupa şampiyonluğunu kazandırdı. Ardından yine Fenerbahçe sporcusu Kuzey Tunçelli (16), 1.500 metre serbestte 14:55.64’lük derecesiyle altın madalya alarak hem tarih yazdı hem de Paris Olimpiyatları’na şampiyon unvanıyla gitmeye hak kazandı. Gurur verici başka bir haber de çok yakın zamanda
artistik yüzmeden, 14 yaşındaki Selin Hürmeriç’ten gelmişti. 23-26 Mayıs’ta Yunanistan’ın Atina kentinde düzenlenen Avrupa Gençler Artistik Yüzme Şampiyonası’nda teknik figür yarışında 187 rakibi arasından Türk spor tarihine artistik yüzme branşında ilk altın madalya alan sporcu olarak adını yazdırdı Hürmeriç. Yarışmada hem Avrupa şampiyonu hem de Akdeniz ülkeleri arasında şampiyon olarak ülkemize iki altın madalya getirdi ve Milli Marşımızın Atina’da iki defa okunmasını sağladı.
‘Kafamın içinde tekrar tekrar yüzerek yarışa hazırlanıyorum’
Kuzey Tunçelli (16), 1.500 metre serbest stil Avrupa şampiyonu
◊ Yüzmeye nasıl başladınız?
Enerjik bir çocuktum, hızlı hareket eder, uyumayı sevmezdim. Suyu seviyordum. Yıldızlar Spor Kulübü’nde 8 yaşımdayken yarışmalara gittim. Eve gelince “Madalya veriliyormuş, bana niye söylemediniz, ben de madalya alırdım” demiştim.
◊ Şampiyon oldunuz, ilk kez olimpiyata gideceksiniz, nasıl hissediyorsunuz?
Büyük bir tecrübe yaşayacağım ve bundan dolayı çok gururluyum. Başardığımı, emeklerimin karşılığını aldığımı ve bunun
son olmayacağını hissettim.
◊ Geçtiğiniz rakibiniz Tokyo Olimpiyatları’nda gümüş madalya alan Mykhailo Romanchuk...
Uzun mesafe yüzücüleri arasında efsane isimlerden. Böyle bir rakibi geçmek ve yarışın ardından kendisinden hakkımda güzel cümleler duymak çok motive ediciydi.
◊ Başarı için ne gibi fedakârlıklar yaptınız?
Her şeyden önce kamplarda evimden, ailemden, arkadaşlarımdan, kısaca tüm sevdiklerimden uzak kaldım. Antrenman yapmak ve yemek yiyip uyumak dışında olimpiyat barajını geçtiğimden bu yana pek bir şey yaptığım söylenemez. Umarım tüm bu fedakârlıkların karşısında sonuçlar güzel olacak.
◊ En çok desteği kimden gördünüz?
Hocam Aykut Çelik, kuvvet antrenörüm Seçkin Soyan ve ailemin desteği elbette çok büyük. Bu süreç zorlu bir yolculuk. Bu nedenle eski milli yüzücü olan uzman klinik psikolog Nazlı Ege Karabekir’den danışmanlık alıyorum. Fizyoterapist Dr.Gazmend Rahova ve ekibinin ayrıca milli takım fizyoterapistlerinin de desteğini alıyorum. Beslenmemle ilgili yine milli yüzücü olan diyetisyen Zülal Zeren’e danışıyorum. Bu isimler benim günlük rutinimde iletişimde olduklarım. Ayrıca kulübüm Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, federasyonumuzun, bakanlığımızın ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin destekleri çok büyük.
◊ Antrenman sıklığınız nasıl?
Sabah, akşam 4,5 saatlik yüzme, 1 saatlik kara antrenmanı olmak üzere her gün düzenli olarak uyguladığımız bir planımız var. Haftanın bir günü de dinleniyoruz.
◊ Mental hazırlık ve motivasyon teknikleriniz neler?
Yarışın öncesinde tekrar tekrar kafamın içinde yarışı yüzerek kendimi hazırlıyorum.
◊ Beslenme, dinlenme düzeniniz nasıl?
Her öğünümün fotoğrafını diyetisyenime gönderiyorum ve planlamamızı ona göre şekillendiriyoruz. Fırsat bulduğum her zaman uyumaya ve gücümü toplamaya çalışıyorum. Müzik dinleyerek ve arkadaşlarımla sohbet ederek rahatlıyorum. Zaman zaman psikoloğumla da aktif dinlenme seansları yapıyoruz.
◊ Gelecek hedefleriniz neler?
Yüzmede uzun yıllar yer almak gerçekten zor fakat bunun örnekleri dünyada mevcut. Ben de onlar gibi uzun yıllar aktif spor hayatının içinde yer almak istiyorum. Bu süreçte hedefim olimpiyat madalyaları ve dünya şampiyonlukları elde etmek.
◊ Bana yüzme öğret diyenler var mı?
Yüzme öğret diyen değil de tatillerde yakın akrabalarım arasında “Sana yüzmeyi ben öğrettim” diyen daha çok (gülüyor).
◊ Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük engeller nelerdi?
Şanslı bir sporcuyum, engelleri ortadan kaldırmak için çaba harcayan kişilerle ve kurumlarla birlikteyim. Yüzme sporuna olan ilginin ve sporcuya maddi-manevi desteğin sponsorluklarla artması, motive edilmesi
çok güzel olur.
‘MÜZİK OLMAZSA OLMAZIM’
◊ Yarış günü rutininiz nasıldı?
Müzik dinleyerek odaklanmayı tercih ediyorum.
◊ Yüzmenin dışında hobiniz var mı?
Müzik olmazsa olmazım. Yüzmeseydim müzikle ilgilenirdim. Konservatuvarı antrenman programımın yoğunluğundan devam ettiremedim. Eğitim ve sporu bir arada sürdürmek gerçekten zor. Okulların sporcu öğrencilere desteği çok önemli.
‘Bu ilk ama kesinlikle son değil’
Emre Sakçı (26),
50 metre kurbağalama stili Avrupa şampiyonu
◊ Bir ilki başardığım için çok gururluyum. Bugüne kadar birçok uluslararası başarım vardı; ancak ülkeme böyle bir ilki yaşatmak ve bayrağımızı göndere çektirmek, İstiklal Marşımızı okutmak tarifi olmayan bir duygu.
O an bütün yüzme hayatım aklıma geldi ve heyecanla doldum, atlayıp tekrar yüzebilirdim.
◊ Biz Fenerbahçeli sporcular için ilkleri başarmak bir standart haline geldi. Federasyonun da büyük desteğiyle muhteşem bir şampiyona geçirdik. Evet bu ilk ancak kesinlikle son değil. İlk dakikada söylediğim gibi bizler ve gelecek genç kardeşlerim bu bayrağı çok daha ilerilere taşıyacağız. Çünkü başarı, devamı olursa gerçekten bir anlama kavuşabilir. Zaten ertesi gün Kuzey (Tunçelli) bunu göstermiş oldu ve hepimizi bir kez daha sevindirdi.
◊ Genç kardeşlerime kendilerine inanmalarını sevdikleri şeyi yapmalarını ve ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” sözünü,
bu felsefeyi hep hatırlamalarını tavsiye edebilirim.
◊ Bu işi profesyonel olarak yapmak isteyen sporcular, öncelikle bu işi çok sevdiklerinden emin olmalılar. Çünkü çok kolay bir şey değil. Bütün yaşamınızı bu işe entegre etmek zorundasınız. 24 saat konsantre olmanız gereken bir iş ve çok sevmeden yapmanız mümkün değil. Bu aşamayı geçip profesyonel olarak devam etmek istiyorlarsa o zaman iyi bir kulüp ve iyi bir hocayla çalışmaları gerekir. Biz ailece bu kararı aldığımız 2008-2009 yıllarında, Fenerbahçe antrenörü olan Türker Oktay Hoca’yla görüştük, beni yüzdürebileceğini ve Fenerbahçe’ye alabileceğini söyledi. Bugünkü başarıların temelini 15 yıl önce atmış olduk. Çok büyük hedefler koymamıza rağmen ilk gün konuştuğumuz hedeflerin birçoğuna ulaştık ve ulaşmaya devam ediyoruz. Doğru kulüp ve antrenör işini hallettikten sonra geriye çalışmak ve sabırla süreci takip etmek kalıyor.
‘6 yaşında ilk uluslararası müsabakama katıldım, iki madalya kazandım’
Selin Hürmeriç (14), teknik figür artistik yüzme şampiyonu
◊ Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Bu yıl ortaokuldan mezun oldum. Yüzmeye 2,5 yaşında, artistik yüzme sporunu yapmaya 4 yaşında başladım. O dönemde yüzme takımında olan ablamın antrenmanları sırasında artistik yüzme antrenmanı yapan ablaları izlerken ben de bu sporu yapmak istediğimi aileme söyledim. 6 yaşındayken ilk uluslararası yarışıma katıldım ve iki madalya kazandım.
◊ Bir şampiyonaya nasıl hazırlanıyorsunuz? Günlük antrenman rutininizden bahsedebilir misiniz?
Milli takım sporcusu olarak bir yarışmaya hazırlanırken her gün çift antrenman yapıyorum. İlk antrenmanda figür (teknik) ve solo çalışıyorum. Sonra dinlenip yemek yiyorum ve ardından diğer antrenmana gidiyorum. İkinci antrenmanda olimpik jimnastik antrenörümüzle kara çalışmalarını yapıyoruz. Ardından takım antrenmanımız için suya giriyoruz ve diğer milli takım antrenörlerimizle çalışıyoruz. Yarışmaya hazırlanırken günde ortalama 6-8 saat çalışıyorum. Yarışa hazırlanmadığım dönemlerde haftada 6 gün antrenman yapıyorum. Okul çıkışında kulübüme gidip günde ortalama 4-5 saat çalışıyorum.
◊ Antrenman sırasında karşılaştığınız en büyük zorluklar neler?
Antrenman yaptığımız havuzlarda su ısısının bize, artistik yüzme sporcularına göre çok soğuk olması. Çok uzun süre havuzda kalarak çalıştığımız için üşüyoruz. Bir de uzun süren antrenmanlarda acıkıyorum. Çok acıktığımda ara verip sağlıklı şeyler atıştırıyorum.
◊ Beslenme ve dinlenme rutinleriniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Güne süt içerek ve mutlaka iki yumurta yiyerek başlıyorum. Antrenman çıkışlarında mutlaka yumurta yiyorum. Onun dışında makarna, köfte ve balık yemeyi seviyorum. Antrenman sonrasında vücudumu dinlendiriyorum. Telefonumda sosyal medyaya bakarak da dinleniyorum.
◊ Şampiyonada yarışmak nasıldı?
Ülkemi temsil etmek çok güzeldi.
◊ Şampiyonluk anında neler hissettiniz?
İnanılmaz mutlu oldum. İstiklal Marşımızın iki kere çalınması da beni ayrıca mutlu etti ve çok duygulandırdı.
◊ Bu başarının gelecekteki hedeflerinize etkisi ne olacak?
Kendime daha fazla güvenmemi ve inanmamı sağladı. En büyük hedefim, önümüzdeki yıl yapılacak olan Artistik Yüzme Gençler Dünya Şampiyonası’nda madalya almak. 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılarak ülkemi temsil etmek de hedeflerim arasında.
'KOSTÜMLERİMİ HAYAL EDİYORUM’
◊ Kostümünüzle ilgili en çok neyi seviyorsunuz?
Yarışmalarda giydiğim kostümlerin yaratıcı, farklı ve çarpıcı olması en sevdiğim özellikleri. Gelecekteki performanslarım için şimdiden hayal ettiğim tasarımlar var.
◊ Performans için müzik seçimini nasıl yapıyorsunuz?
Antrenörüm en uygun müzikleri seçerek fikrimi soruyor. Daha sonra seçimini birlikte yapıyoruz. Avrupa şampiyonu olduğum kategori, müzik olmadan yapılan figürlerden oluşan teknik kategori. Bu kategoride tüm sporcular aynı kostümle, siyah mayo ve düz beyaz boneyle yarışıyor. Kuralın amacı, sporcuların birbirinden ayırt edilmeden, hakemler karşısında performans sergilemesini ve değerlendirmenin de böylece en adil şekilde gerçekleşmesini sağlamak.
◊ Eğer bir yüzme yarışını kazandıktan sonra bir yemek festivaline gitme şansınız olsaydı, hangi ülkenin yemek festivalini seçerdiniz?
Makarna ve pizza nedeniyle İtalya’yı seçerdim. Suşiyi çok sevdiğim için Japonya’yı da seçebilirdim. Ama en çok deniz ürünleri festivali, özellikle midye, karides, kalamar nerede varsa oraya gitmeyi isterdim.