Güncelleme Tarihi:
Ahmet Eren Gözübenli, Kartal İmam Hatip Lisesi’nde 12’nci sınıf öğrencisi. Liseye geçtikten sonra matematik ve akıl oyunlarıyla ilgilenmeye başlamış. Can Erturan, ENKA Okulları’nda 9’uncu sınıf öğrencisi. Polonya’da gerçekleşen 2022 Dünya Zekâ Oyunları Şampiyonası’nda bu yıl ülkemizi bu iki genç başarıyla temsil etti. Gözübenli kazandığı başarıyla ilgili “Çok zeki biri olduğumu düşünmüyorum, en azından elde ettiğim başarı bunu göstermez. Daha çok zekâ ve çalışmanın birleşimi gibi” diyor. Erturan ise sudoku yolculuğunu “Ben bu işten keyif almasaydım bulunduğum noktaya yakın bile duramazdım” diye anlatıyor...
* Türk Beyin Takımı’yla nasıl tanıştınız?
Ahmet Eren Gözübenli: Ortaokulda BİLSEM’de tanışmıştım ama çok içli dışlı değildim. Liseye geçince akıl oyunları derslerine katıldım. Benim için eğlenceli bir hobi oldu, o yaz Türk Beyin Takımı’nın seçmelerine katıldım...
Can Erturan: Pandemi döneminde YouTube’da karşıma bir video önerisi geldi; ‘Cracking The Cryptic’ adlı kanaldan. Değişik bir sudoku videosuydu. İlgimi çekti çünkü ben sudokunun ne olduğunu biliyordum ama dünyasının ne kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Sonra kendim sudoku sorusu yazmaya, daha çok soru çözmeye başladım. Türkiye’den altı okuldan bazı öğrenciler Türk Beyin Takımı ve Türk Sudoku Takımı seçmelerine hazırlanmak için bir kampa davet edildi. Ben de kampa katılan öğrenciler arasındaydım. Sonra seçmelere girdim.
* ‘Çok zeki olmanın’ hayatınızda ne gibi avantajları ve dezavantajları var?
Ahmet Eren Gözübenli: Okul derslerimi daha kolay kavramama ve farklı şeylerle de ilgilenebilmeme yarıyor. Dezavantaj olaraksa daha sayısalcı bir kafaya sahip olunca sözel ve sosyal bazı şeylere sayısal mantıkla yaklaşma eğilimi oluyor.
Can Erturan: Okulda kolaylık sağlıyor, derslere daha az vakit ayırarak hazır olabiliyorum. Bazen başkalarına bir şey anlatmakta zorlanabiliyorum çünkü anlatmak istediğim şeyi daha karmaşık hale getiriyorum. Basit düşünmemi zorlaştırabiliyor. Bazen yaşadığım olayları aşırı düşünüyorum. Fazla düşünmek bazen iyi olmuyor.
*İleride hangi mesleği yapmayı planlıyorsunuz, hayalleriniz neler?
Ahmet Eren Gözübenli: Tam olarak bir fikrim yok ama tek bir şeyle kısıtlanmayacağım, daha özgür olacağım bir alanı seçmek istiyorum. Belli bir tercih yapmak zor, insanın her şeyi yapası geliyor.
Can Erturan: Bunu çok düşünmedim aslında. Biraz erken diye düşünüyorum ama psikolog olma fikri ilginç geliyor. Başkalarının hislerini anlayıp yardım etmek güzel olabilir.
* Dünya şampiyonasında ilginç anılarınız oldu mu?
Ahmet Eren Gözübenli: İlk defa yurtdışına çıktım, bu yüzden o ülkede gördüğüm her şey benim için yeni bir tecrübeydi. Mesela yaya geçidinde araçların durması...
Can Erturan: Bahsettiğim YouTube kanalının sunucularından Mark’la (Goodliffe) tanıştım. Kendisine onun sayesinde burada olduğumu anlattım.
* Can, sudokunun dünyadaki popüleritesi hakkında neler söylemek istersin? Bazı ülkeler çok iddialı bu konuda...
Can Erturan: Japonca ‘sayılar tek olmalı’ anlamına gelen bir kısaltma. Çok kişi klasik türünü tanıyor. Ne kadar çok türü olduğunu bilseler daha da çok kişinin ilgisini çeker.
O yüzden ben de soru yazarak katkı sağlamaya çalışıyorum.
* IQ’su yüksek çocukları olan ailelere neler önerirsin Ahmet?
Ahmet Eren Gözübenli: Çocuklarının hayattan zevk almasını sağlasınlar. Hobi edinmesine yardımcı olsunlar. Oyunlara önem versinler. Tabii dijital oyunlarla belli bir yaştan sonra tanışmaları lazım. En önemlisi, kafa yapısını anlayıp ona göre davranmak. Son olarak da çocuk kibirli biri olmamalı.