Güncelleme Tarihi:
Milli takımın başarıları ardı ardına gelince altyapı sporcuları da merak edilmeye başladı. Çünkü onlar da geleceğin şampiyonları, kupa avcıları. Önce Eczacıbaşı’nın pasör çaprazları Bianca İlayda Mumcular (17) ve Santarelli’nin geniş kadroya aldığı Defne Başyolcu (17) ile buluştum. Ardından VakıfBank’tan U19 (19 yaş altı) Dünya Şampiyonası turnuvasında En İyi Orta Oyuncu seçilen ve Zehra Güneş’in “Çok ayrı bir yetenek, sahada ışıldıyor” dediği Begüm Kaçmaz (16) ve 2003 Avrupa Şampiyonası’nda bizlere ikincilik getiren sultanlardan Mesude Atılgan’ın kızları Ceylin Kuyan (15) ve Ceyda Kuyan’la (15)... Son olarak da Dilay Özdemir (18)... Heyecanlılar, hırslılar, gözleri ışıldıyor.
Oyuncularımızın şüphesiz hepsi değerli. Fakat U19’da Bianca (İlayda Mumcular) ve Begüm (Kaçmaz) ile beraber çalışma fırsatım oldu. Begüm ile çok kısa süre çalıştık; U17 Avrupa Şampiyonası’nda. Rakip olarak da birçok maça çıktığımızdan dolayı aslında kendisini iyi tanıyordum. U19 Dünya Şampiyonası’nda kendisinden 2 yaş büyüklerle oynamasına rağmen sanki onlarla aynı yaştaymış gibi mücadale etti. Bu emeğinin karşılığını En İyi Orta Oyuncu ödülünü alarak taçlandırdı.
Dilay’ın (Özdemir) önünün açık olduğunu, bu sene hem kulübünde hem de milli takımlarda gösterdiği performanslarla bunu belli ettiğini düşünüyorum. Bianca ise yeni mevkisinde 3-5 aydır oynamasına rağmen iyi bir şekilde gelişti ve takıma gerekli yerde katkı verdi.
Tüm oyuncuların ellerinden gelenin en iyisini, plana bağlı kalarak yaptıklarını düşünüyorum. U19 finalini kaybettiğimiz için bir tarafımız buruk olsa bile uzun zaman sonra altyapılarda dünya finali görmemiz bizi ilerisi için heyecanlandırıyor.
Voleybol ülkesi konumuna gelmemiz aslında uzun bir süreç. 2003’teki ikincilikten sonra tüm paydaşların verdiği emek sonucunda buralara geldik. O zamandan bu zamana kadar kulüplerin ve federasyonların yaptığı yatırımlar altyapımıza da tesir etti. Başkanımız Akif Üstündağ liderliğindeki federasyonumuzun altyapıya çok önem verdiğini ve bunun sonuçlarını yavaş yavaş görüyoruz. Umut ederim bu yatırımlar devam eder ve biz ileride altyapılardan çok daha fazla oyuncular çıkarırız.
‘Bu spor hep parlaktı ama bu yıl zirveye ulaştı’
Begüm Kaçmaz (16)
Orta oyuncu, Vakıfbank
Dedem sporu çok seviyordu. Ceyda (Kuyan) ve Ceylin’in (Kuyan) annesinin olduğu 2003 Milli Takımı’nı çok beğeniyorlardı. Dedem yönlendirdi biraz ailemi.
Voleybola büyük bir kulüpte başlamadım, çok çalıştım. Bir gün fark edileceğimi biliyordum. Vakıfbank beni gördü...
Dünyanın en iyi orta oyuncuları var milli takımımızda. Zehra Güneş, Eda Erdem, Kübra Akman, Aslı Kalaç... Hepsinden bir şeyler öğrenerek, onların seviyesinde iyi bir oyuncu olmak istiyorum. U19 turnuvasında ödül aldığımda Zehra Abla mesaj attı, güzel bir konuşma geçti aramızda. İdol gördüğüm bir oyuncunun bana karşı böyle övgüler söylemesi çok mutlu etti beni. Avrupa şampiyonu olabileceğimizi, çıtayı yukarı çıkarabileceğimizi hissettirdiler.
Voleybol hep parlayan bir spordu ama zirveye ulaştı bu yıl. Psikolojik ve fiziksel açıdan zor bir spor yapıyoruz. Kendimize odaklanıp hedefe ilerlemek gerekiyor. Yeni başlayanlar da her zaman çok çalışsın ve kendilerine odaklansın.
Sporcu olup okul hayatını yürütmek zor. Amacımız sporcu olmak ama bu, okulu tamamen sıfıra indireceğimiz anlamına gelmiyor.
Sultanlardan Melissa Vargas örnek aldığım isim kesinlikle. Takımımıza en çok sayı getiren oyuncu o. Tekniği, hırsı... Onu izlerken biz de oyunun içinde hissediyoruz kendimizi. Ebrar Karakurt da... Hepsi karakter olarak örnek alınabilecek sporcular.
Geleceğin parlak isimlerinden biri olarak görülmek, göz önünde olmak güzel bir şey. Genç yaşta başarılı olabileceğini anlıyorsun.
Avrupa şampiyonluğu ülkemiz için çok büyük bir başarı oldu. Oradan başlayarak tüm altyapılara ve milli takımlara da yansıyor bu başarı. Türkiye’deki tüm voleybol takımları göz önüne geliyor ki bu çok iyi bir şey.
m Kulübümüzün kadın sporuna çok büyük bir katkısı oldu. Olimpiyatlara gitmek, orada beşinci olmak, iki şampiyonluk... Bence bunlar bizi gerçekten voleybol ülkesi yaptı.
İnsanlar bizimle karşılaşınca voleybolu, takımları konuşuyor. “Kim daha iyi” diyorlar. “Vargas’a selam söyleyin” demişti birisi (gülüyor). “Geçen gün bir maç vardı” diye anlatıyorlar ama benim haberim bile yok o maçtan antrenmanda olduğum için (gülüyor)...
Her antrenörün farklı bir stili var. Santarelli gençlere çok şans veriyor ve turnuvadaki en genç takımlardan biri bizim takımımızdı. Böylece sıradaki kuşağın da emin ellerde olduğunu bize gösterdi.
Dünyanın en iyi pasörlerinden biri olan Maja Ognjenovic ile antrenman yapma fırsatı yakaladım. Bana çok yardımcı oldu. A Milli Takımımızdan benim mevkimde olan Elif Şahin ve Cansu Özbay’ı çok beğeniyorum.
Daha iyisini nasıl yaparım diye düşünüyorum. Rakiplere değil, kendi gelişimime odaklanarak psikolojimi koruyorum.
Son başarı senelerdir beklediğimiz bir şampiyonluktu. Başından sonuna kadar hak ettik. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Geniş kadroda adımı gördüğümde çok gururlandım. Umarım ileride ablalarımla aynı sahada ter dökme şansı bulurum.
Oyun stilimin Naz Aydemir Akyol’a benzetilmesi beni çok mutlu ediyor. İnşallah ben de onun kadar başarılı bir kariyere sahip olabilirim. Milli takım pasörlerimizden bayrağı devralacak isimlerden biri olarak görülmek gurur verici, aynı zamanda beni iten bir güç. Bunun için elimden gelenin en iyisini yapmaya ve çalışmaya devam edeceğim.
Sultanlarla Milletler Ligi şampiyonluğunun ardından buluşmuştuk. Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyorlardı...
Ebrar Karakurt: “Bu sene, o sene. Umuyorum altın madalyayı alan takım biz olacağız. Bu gücümüz kesinlikle var.”
Zehra Güneş: “Başarı en çok bizim ülkemize yakışıyor. Hayalim olimpiyatlarda milli marşımızı dinletmek.”
Melissa Vargas: “Bu formayı ilk kez giymek ve birlikte ilk şampiyonluğumuzu kazanmak çok iyi bir duygu.”
Gizem Örge: “Eskiden biz İtalya olsun, Sırbistan olsun, onları çok fazla düşünüp, önlem alıp yenmemizin zor ama başarılabilecek bir şey olduğuna inanarak çalışmamız gerektiği bir yerdeydik. Şimdi onların da en tehlikeli rakibi haline geldik. ”
Daniele Santarelli: “Olimpiyat Oyunları en önemlisi, bu yazın turnuvalarından bile önemli olabilir. Kendimizi geliştirebiliriz, istediğim konuma gelebiliriz takım olarak. Ben olimpiyatlarda hiç oynamadım. Tabii bu benim de hayalim.”
‘Tekniği bize annem öğretti’
Ceylin Kuyan (15)-Smaçör/Pasör çaprazı, Vakıfbank
Kardeşim Ceyda ve ben annemizden (Mesude Atılgan) dolayı başladık, o da voleybolcuydu. Tekniği bize o öğretti.
Annemiz her türlü psikolojik desteği vermeye çalışıyor. Evde sürekli konuşuyor annem (gülüyor). Kahvaltıda, sofrada hep voleybol... Bazen “Ne anlatıyor” diyoruz ama dediği şeyler sonradan çok
mantıklı gelmeye başlıyor.
Milli takımımızdaki her oyuncuyu örnek alıyorum. Özellikle Ebrar (Karakurt). Hırsını, sahadaki duruşunu... Ablalarımızı izledikçe biz de onlar gibi olmak istiyoruz. Aldıkları başarıları görünce tüylerimiz diken diken oluyor.
Voleybol oynamak isteyenler hiç durmasın, hayallerinin peşinden gitsin.
‘Kendimizi orada hayal ediyoruz’
Ceyda Kuyan (15)-Smaçör, Vakıfbank
Ben Ebrar Karakurt’u örnek alıyorum, hem pasör çaprazı hem smaçör oynayabildiğini gösteriyor. Onları gördükçe gururlanıyoruz. İleride kendimizi orada hayal ediyoruz. Hem teknik olarak hem de maç esnasında düşüş yaşarsak yol gösteriyor.
İnsanlar yaşımdan önce boyuma şaşırıyor. Sonra yaşa da şaşırıyorlar tabii (gülüyor).
Annem ve babam (Nazan Uzunbay Başyolcu-Mehmet Başyolcu) milli oyunculardı. Boyum uzun olunca deneyelim demişler. Üçüncü sınıftaydım, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde başladım.
Ben hayranlıkla Tijana Boskovic’i izliyordum. Bütün maçlarını takip ediyorum. Smaç tekniği, atakları, sayıları... Onu izleyerek büyüdüm. Eda (Erdem) Abla’nın saha içi karakteri de ayrı bir şey.
Geleceğin yıldızlarından görülmenin baskısı olumsuz değil, olumlu oluyor. Kendimizi daha fazla zorluyoruz. Tabii ki kendimi çok sıktığım anlar da oluyor ama keyif alıyorum.
Rekabet etmeyi çok seviyorum. Beni hırslandırıyor. Diyelim karşıdan birisi iyi atak yaptı, ben daha iyisini yaparım diyorum. Hoşuma gidiyor.
İleride biz de turnuvadan turnuvaya koşacağız. Zor olacak ama biz küçüklüğümüzden beri böyleyiz. Sevdiğin işi yapınca yorgunluk çok batmıyor. Kupaları düşününce daha çok çalışmak istiyorsunuz.
Avrupa şampiyonluğu gelince duygulandım. Bir gün orada olacağımı düşündüm, empati yaptım. Ablalarımın başarısı tüm Türkiye için gurur verici.
Şampiyonluklardan sonra araba kornaları, kutlamalar... Çok mutlu ediyor beni! Futboldu en çok sevilen spor. Artık voleybol, futbol kadar ya da ona yakın taraftar kazanıyor. Taksiye biniyoruz, direkt “Voleybolcu musunuz” diyorlar. Sonra “Zehra Güneş’i, Ebrar Karakurt’u tanıyor musunuz”...
Voleybol fiziksel ve karakter anlamında çok şey katıyor size. Takımdakiler arkadaşların değil kız kardeşlerin oluyor. Paylaşmayı öğreniyorsun, fedakârlık yapıyorsun. Hata yaptığında hatasını kapatmak için sayı almaya çalışıyorsun.
A Milli Takım geniş kadrosunda yer aldığımı ilk gördüğümde çok şaşırdım, çok mutlu oldum. Hislerimi anlatmak çok zor. Daha çok hırslandım.
Santarelli iki turnuvada iki kupa aldı, çok başarılı bir antrenör. Gördüğümüz kadarıyla çok da eğlenceli.
VOLEYBOL OKULLARI
VAKIFBANK
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Bosna
Hersek’te 10 spor okulu var. 16 Eylül’de 2011-2015 arası doğan kız çocukları için VakıfBank Spor Sarayı’nda seçmeler gerçekleşecek.
ES VOLEYBOL
2003’te İstanbul’da kuruldu. Eczacıbaşı Spor Kulübü ile 2015’te başlatılan Eczacıbaşı Geleceğe Smaç projesi kapsamında kız voleybol okulları çalışmalarını sürdürüyor. 9-13 yaş arasındaki adaylar altyapı seçmelerine başvurabilir.
EBRAR KARAKURT AKADEMİ
Spor giyim markası Nike ve SosyalBen Vakfı işbirliğinde ve Ebrar Karakurt rehberliğinde kuruldu. Geleceğin sporcularını yetiştirmek için profesyonel sporcular, antrenörler ve gönüllü koçlarla çalışıyor. SosyalBen Vakfı tarafından dezavantajlı bölgelerden seçilen okullarda
kız voleybol takımları kuruldu.