Geleceğin güzellik ve estetik trendleri

Estetik ve güzellik kavramına bakış her geçen yıl değişime uğruyor. Estetik alanında aralarında Botox’un da olduğu pek çok ürün geliştiren ilaç şirketi Allergan Aesthetics, güzellik algısının 5 yıl içinde nasıl evrileceğini ortaya koyan ‘The Future of Esthetics’ (Estetiğin Geleceği) raporunu yayımladı. Raporun detaylarının paylaşıldığı çevrimiçi toplantıda İngiltere’den estetik cerrah Dr. Jonquille Chantrey gibi dünyaca ünlü doktorlarla birlikte ABD’li moda ve güzellik fütüristi Geraldine Wharry de vardı. Biz de katıldığımız bu toplantıda açıklanan, estetik ve güzellik alanında gelecek 5 yılda yükselecek bu trendleri medikal estetik hekimi Dr. Nihat Dik, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları Prof. Dr. Reha Yavuzer ve Prof. Dr. Şükrü Yazar’a sorup yorumlarını aldık.

Bireysel çeşitlilik

Tektip ‘ideal güzel’ kavramı yerle bir oluyor! Artık kişiye özel tasarlanmış uygulamalar ön plana çıkacak. Herkes özgünlüğünü gururla ortaya çıkaracak dokunuşlara yönelecek.
*Dünya globalleştikçe sınırlar kalkıyor; kişiler etnik köklerine, onları farklı kılan özelliklerine daha çok sahip çıkıyor. Bu da beraberinde çokuluslu bir estetik anlayışını getiriyor. Bu trend önümüzdeki yıllarda daha da artacak. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Kişi kendindeki o doğal güzelliği, yani yaşının iyisi olmayı istiyor. Kimse kimseye benzemek istemiyor artık. Bunun için biz de rejeneratif tıp, kök hücre tedavisi, vampire facelift gibi yöntemlere yönelmeye başladık. (Dr. Nihat Dik)

Yeni maskülen

Yaşı ve sosyal statüsü ne olursa olsun, modern erkekler vücutlarına ve görünüşlerine özen göstermek konusunda daha esnek. Bunun ana tetikleyicisi artan sosyal medya ve çevrimiçi tanışma uygulamaları olarak gösteriliyor.
*Artık erkekler de estetik uygulamaları tercih ediyor. Elmacıkkemiklerini belirginleştirmek ya da göz altındaki morlukları gidermek için dolgu yaptırıyorlar. Jinekomasti (meme büyümesi) sebebiyle veya ‘six pack’ (karın kası) ameliyatı istiyorlar. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)

Cinsiyetsiz güzellik

Güzellikte cinsiyet ayrımları giderek ortadan kalkıyor. Z Kuşağı’ndan 4 bin 500 kişinin katıldığı çalışmada her 10 gençten 8’i cinsiyetin kişiyi tanımlamada rol oynamadığını düşünüyor. Estetikte cinsiyetsiz bir yaklaşım benimsemek aslında cinsiyeti tamamen silmek değil. Çeşitliliği kabul etmek, herkese alan tanımak anlamına geliyor. Bazı kadınlar daha keskin bir çene, bazı erkekler de daha dolgun dudaklar talep edebiliyor.
*Erkekler popolarında sarkma varsa veya daha kalkık, seksi bir görünüm istiyorlarsa yağ enjeksiyonu talep ediyorlar. Kadınlar da elmacıkkemikleri ya da çene hattının daha keskinleşmesini isteyebiliyor. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Dünyada yaklaşık 80 milyon kişi kendisini ne kadın ne de erkek olarak tanımlıyor. Öte yandan bazı kadınlar daha sert, maskülen bir hava, bazı erkekler de daha yumuşak, daha sevimli hatlar talep ediyor. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Son dönemde daha maskülen ya da daha feminen olma talebini daha çok Arap hastalarımda görüyorum. Avrupalı, Anglosakson ya da
Amerikalı hastalarım için önemli olan sağlıklı yaşamak, kırışıklıklarının olmaması. (Dr. Nihat Dik)

Geçici ifade

Kalıcı estetik uygulamaları yerine güne ve moda özel uygulamalara talep artıyor. Örneğin bir kişi partiye gideceği gece daha çekici görünmek isterken, önemli bir iş toplantısına katılacağı zaman daha kendinden emin bir görünüş tercih edebiliyor. Bunda modumuza uygun seçtiğimiz Instagram filtrelerinin de payının büyük olduğu üzerinde duruluyor. Endüstri de bu talebi karşılamak için ‘24 saatlik estetik’ uygulamalarına yönelik araştırmalara yönelmiş bile…
*Ameliyat uygulamaları uzun süreçler gerektiriyor, istenen değişim zaman alıyor. O nedenle hastalar daha çabuk değişim istediklerinde cerrahi yerine botoks, dolgu, mezoterapi gibi estetik uygulamaları tercih ediyor çünkü ertesi gün işine dönebiliyor. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Artık hastalar çok uzun soluklu değişikliklerin peşinde değil. Dönemsel olarak bazı şeyleri tecrübe etme fırsatı arıyorlar. Eğer istekleri tamamen karşılanırsa sonra uzun soluklu uygulamalara geçiyorlar.
(Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Geçici ifadeler katıldığınız ortama, toplumda karşılaştığınız insanlara ne vermek istediğinize bağlı. Daha mı seksi, daha mı samimi, daha mı cool? Küçük
estetik dokunuşlarla bu işi yapabiliyoruz.
(Dr. Nihat Dik)

Deneyim odaklılık

Kişiler artık estetik ve güzellik uygulamalarının bütünsel olarak kendilerini iyi hissettirecek bir deneyime dönüşmesini istiyor. Yani uygulama sonunda sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel olarak da iyi hissetmek istiyor. Böylece estetik klinikleri ‘iyilik hali merkezleri’ne dönüşüyor, doktorlar artık hastaların bedenleri kadar hislerine de odaklanıyor.
*Deneyim odaklı bir estetik algısı var. Birey bunu total bir yolculuk olarak görüyor. Ve en baştan en sona kadar mutlu olduğu, kendini iyi hissettiği, kendine özel tasarlanmış bir yaklaşımın gerçekleştiği bir estetik ya da güzellik yolculuğu arzu ediyor.
(Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Estetik bir dokunuş yaptırdığınızda sürprizlerle karşılaşmak istemiyorsunuz. Küçük bir mutluluk elde etmek isterken büyük bir hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsunuz. (Dr. Nihat Dik)

Yeni vücut sınırları

Uzun yıllardır estetik dünyasında yüz uygulamalarının hâkimiyeti görülse de dünyanın her yerinde vücut şekillendirme uygulamalarına talep gittikçe artıyor. Üstelik bu, tüm dünyadaki ‘vücut olumlama’ trendine rağmen gerçekleşiyor. Rapora göre özellikle 35 yaş altındaki kişiler vücutlarını en az yüzleri kadar önemsiyor.
*Gelişen teknoloji sayesinde daha az ve küçük kesilerle ameliyat yapabiliyoruz. Örneğin; yüz ameliyatında saçlı deriden giriyoruz, ağız içinden kesiler yapıp, kulak arkasından küçük kesilerle girip yüz, boyun ve şakak bölgesini gençleştirebiliyoruz. Hastaların memnuniyeti artıyor. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Yeni vücut algısında bireyler daha önce önem vermedikleri anatomik bölgelere daha çok önem vermeye başlıyor. Örneğin bacak arkasındaki selülit görüntüsü artık sadece yaz aylarında bizi rahatsız etmiyor, kışın da oranın düzgün olmasını istiyoruz ve bunun için estetikten yararlanıyoruz. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)

Dijital mercek

Pandemide devamlı olarak ekranda kendimizi görmek güzellik algısını değiştirdi ve ‘dijital imaj’ kavramını ortaya çıkardı. Gelecek yıllarda insanlar, manipüle edilen sosyal medya fotoğraflarındaki hallerine giderek daha çok benzemek isteyecek gibi görünüyor.
*Salgından önce bir toplantıda biriyle konuşurken sadece karşı tarafı görüyorduk. Ancak pandemide ekran başında hem kendi yüzümüzü hem karşımızdaki kişinin yüzünü aynı anda görmeye ve kıyaslamaya başladık. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Artık kendimizi çok daha fazla görüyoruz, inceliyoruz. Doktor açısından bu dijital mercek bize yapay zekâ kullanarak hastalara yönelik analizleri gerçekleştirebilmemizi sağlıyor. Böylelikle siz aslında ilgili kliniğe gelmeden detaylı bir analizin gerçekleştirilip size özel hazırlanacak bir hasta yolculuğunun bilgisini alabiliyorsunuz. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Ekranlar, selfie’ler herkesin yüzüne, eline daha önem vermesini sağladı. Artık insanlar giyim kuşamdan çok derilerine yani ‘doğal elbiseleri’ olan kırışıklıklarına, lekelerine, saçlarına, gözlerindeki kırışıklığa, burunlarının düzgün olup olmadığına önem veriyor. (Dr. Nihat Dik)

Güzellik ve metaverse

Sosyalleşme, alışveriş hatta çalışma ortamlarının metaverse’e kayması an meselesi... Bu gerçekleştiğinde bu üç boyutlu dünyada insanlar kendi avatarlarıyla zaman geçirecek, sanal kimliklerini en baştan kendileri tasarlayabilecek. Bu dünyanın sanal meta-klinikleri olacak, insanlar bu kliniklerde uygulamalar hakkında derinlemesine bilgi alabilecek. Hatta doktorlarıyla kişisel görüşmelerini sanal meta-kliniklerde yapabilecek. Bunun yanı sıra tamamen kendisinin tasarladığı avatarına gerçek dünyada da benzemek isteyen insanlar görmeye başlayacağız. ‘Years and Years’ dizisindeki Bethany karakteri gibi…
* Dünya giderek globalleşiyor ve dijitalleşiyor. Sanal ortamın gelişmesi estetik işlemlerde, uygulamalarda ya da insanların güzellik anlayışlarında değişikliklere neden olacak. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Pek çok tecrübeyi dijital ortamda yaşamaya başladık. Bu özellikle Z Kuşağı, Alfa Kuşağı ve sonra gelecek nesiller için daha da önem kazanacak. Önümüzdeki dönemde metaverse klinikleri, uygulamaların sanal olarak gerçekleştirildiği sistemler karşımıza çıkacak. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Artık yalnızca telefonunuzdan tüm dünyaya bağlanabiliyorsunuz ve tüm yenilikleri takip edebiliyorsunuz. Aslında tektip bir dünyaya doğru gidiyoruz ama bunun içerisinde farklı olan, mozaik yapıyı koruyan insanlar bence daha fazla prim yapıyor.
(Dr. Nihat Dik)

Yaşsızlık

‘Yaşlanma sona mı eriyor’ sorusuna henüz tam anlamıyla ‘Evet’ denemiyor da rapora göre insanlar artık çok daha iyi yaş alıyor. Bunun nedeni insanların yaşlanma süreçlerine karşı çok daha iyi bir farkındalıkla kendilerini korumaları. Gençler yaşlanmayı beklemeden bu çözümlere yöneliyor. Hücre yenilenmesi odaklı biyolojik çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bunlar başarıyla sonuçlanırsa, ‘In Time’ (Zamana Karşı) filmindeki gibi 100 yaşına gelsek bile 30’umuzdaki gibi görünebileceğiz.
*Günümüzde insanların güzelliğine, özbakımına daha çok önem verdiğini görüyoruz ve bu her geçen gün artıyor. Tabii yaşsızlık sadece yüze yapılan ya da vücuda yapılan estetik ameliyatlar ya da uygulamalarla değil, insanların kendine bakımına göre de değişiyor. İnsanlar artık daha dengeli besleniyorlar, uyku, stres yönetimini daha iyi yapıyorlar, kilo almamaya, spor yapmaya dikkat ediyorlar. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle insanların daha genç görünebildiklerine şahit oluyoruz. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Yaşlanmanın sonu büyük oranda geldi. Elimizdeki imkânları doğru kullanan bireylerin çok yaşsız bir şekilde hayata devam ettiğini görüyoruz. Bir planlama çerçevesinde sürdürülen uygulamalarla takip edilen bireylerin yıllar geçmesine rağmen yaş almadıklarını, olduklarından 10-20 yaş genç gösterdiklerini görüyoruz. Çevremizde bu hizmetlerden yararlanan pek çok kişi var. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Hâlâ ölümün ve yaşlanmanın çaresini bulabilmiş değiliz. Ama tıptaki gelişmeler, özellikle kök hücre tedavileri, vampire facelift gibi kandan elde edilen ürünler, alloplast tedavileri daha yavaş yaşlanmayı ve daha genç kalmayı sağlıyor. (Dr. Nihat Dik)

Etik estetik

Sosyal medyanın güçlü etkisiyle insanların estetik ve güzellik alanında da kandırılma olasılıkları arttı. Bazı ülkeler vatandaşlarını koruyucu önlemler almaya başladı. Norveç’te çıkan yeni yasayla sosyal medya fenomenleri artık orijinalini değiştirdiği herhangi bir fotoğrafı, bunu belirtmeden paylaşamıyor. Ayrıca sadece insanı değil, doğayı da koruyan uygulamalarının gelecek 5 yılda önem kazanması bekleniyor.
*Estetik alanında yaptığımız işleri sosyal medya ya da internet üzerinden anlatabiliyoruz. Ama bunu hastaların mahremiyetlerini gözetmeksizin, ameliyat öncesi-sonrası ya da ameliyathaneden fotoğraflar koyarak yapmak etik değil. Bunu yapmak kişinin onayı alınsa dahi doğru değil. (Prof. Dr. Şükrü Yazar)
*Sosyal medyada yanıltıcı, yanlış görsellerin ve bilgilerin paylaşıldığını sıklıkla görüyoruz. Sahte, kalitesiz ürün ve yanlış uygulamaların sayısında büyük oranda artış var. Bunun büyük hayal kırıklığı ve daha da önemlisi tıbbi sorunlar yaratabildiğini izliyoruz. Hastaların mutlaka gittikleri kliniğin, uygulanan işlemin detayını soruşturması gerekiyor. (Prof. Dr. Reha Yavuzer)
*Estetik alanında insanlar giderek daha fazla kandırılıyor. Tabii ki merdiven altı, ucuz yerler ortaya çıkıyor. Mutlaka kurumsal ve ruhsatlı merkezlerde doktorlar tarafından yapılan uygulamaları tercih etmek gerekiyor. Kullanılan malzemelerin FDA, TSE ve CE onaylı olup olmadığını mutlaka göz önünde bulundurmak lazım. (Dr. Nihat Dik)