‘Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşü giderek artıyor’

Güncelleme Tarihi:

‘Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşü giderek artıyor’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2023 07:00

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yaptığı saldırıyla başlayan Filistin-İsrail savaşında sular durulmuyor. İsrail, Hamas’a karşı ‘Demir Kılıçlar’ operasyonunu başlattı. Şu ana kadar binlerce kişi öldü, yaralandı, çok sayıda kişi rehin alındı. Hizbullah, İran, Ürdün, Amerika hepsi hareketlendi, Türkiye arabuluculuk yapabileceğini açıkladı. Dünyanın gözü bölgede. Her iki taraftan da çok sayıda sivilin yaşamını kaybettiği savaş hakkında bilinmesi gerekenleri ve bundan sonra olabilecekleri İstanbul Politikalar Merkezi Sabancı Üniversitesi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman ve Kadir Has Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan siyaset bilimci Soli Özel’le konuştuk.

Haberin Devamı

‘Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşü giderek artıyor’

Hamas güçlerinin saldırısında İsrail büyük zarar gördü.

◊ İsrail ve Filistin arasında yaşanan son çatışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Soli Özel: Bir kere 1.200’ün üzerinde ölümle daha önce hiç karşılaşılmadı. 1967’den beri devam eden bir işgal var. İsrail’deki özellikle bugünkü yönetici takımın ve özellikle Başbakan’ın Filistinlilerle iki devletli bir çözüm yönünde anlaşma yapmak gibi bir niyeti hiçbir zaman olmadı, hâlâ da yok. Arka planda en yapısal unsur olarak bu bitmeyen işgal var. Bu da giderek çığırından çıkan bir şiddet sarmalının önünü açtı. Filistin toplumunun ne Gazze’de ne Batı Şeria’da pek ümidi yok, gelecekle ilgili koşulları iyileşmiyor. Tam tersine özellikle Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik bugünkü hükümetin içindeki iki faşist bakanca desteklenen yerleşimcilerin terörü, şiddeti çok etkili olmaya başladı. Hamas bütün Filistin topraklarını yeniden ele geçirme iddiasından ya da hedefinden vazgeçmiyor. Bana çok akılcı gelmiyor, itiraf edeyim ama sonuç olarak şiddet yoluyla da İsrail’i mümkün olduğu kadar rahatsız etmeyi düşünüyor.

Haberin Devamı

◊ Hamas’ın cumartesi günkü saldırısında İsrail istihbaratının hatası var mı?

Soli Özel: Olmaması mümkün değil. Biraz kelle uçacak sanırım. İsrail’in kendi içinde büyük sıkıntıları olduğuna şüphe yok. İsrail’de yüz binlerce insan Netanyahu hükümetini ülkeyi otoriterliğe sürükleyeceği konusunda protesto etti. Hem istihbaratı
hem de orduyu uyardılar, Netanyahu’ya ‘Ülkeyi bölüyorsun, güvenliğimizi tehlikeye atıyorsun’ dediler. Bunun hesabı kendisinden sorulabilecek mi onu bilmiyorum ama sormaya çalışanlar olacaktır.

Fuat Keyman: Hamas ilk günde 5 bine yakın füzeyi farklı yerlere attı. Bunun için belli lojistik, stratejik hamleler gerekiyor. Bütün araştırmacılara göre bir yıla yakın bir hazırlığı gerektiriyor bu durum. Hemen böyle üç günde hazırlanamayacağı söyleniyor. Öte yandan Hamas’ın bu saldırısı beklenen bir saldırı. Bir ülkede kutuplaşmayı körüklerseniz, kurumları çok çok zayıflatırsanız, Hamas gibi yapıların bu süreçten nemalanması yahut faydalanması beklenen bir durumdur. Yani bu durum Netanyahu hükümetinin siyasi krizinin bir sonucudur. Bu saldırı bence İsrail istihbaratının büyük karizma kaybetmesidir. O yüzden Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşünün giderek arttığını görüyoruz.

Haberin Devamı

◊ İki tarafın askeri güç dengelerini nasıl yorumluyorsunuz?

Fuat Keyman: Gazze’nin tarihine bakarsanız sürekli küçültülen bir bölge ve bu küçük yerde 2 milyona yakın insan yaşıyor. O insanların elektriğini, suyunu kesmek, hastaneleri vurmak gibi karşılıklar soykırım gibi terimlerin kullanımını arttırıyor. İsrail, Gazze’yi yok edecek gibi görünüyor. Hamas’ın veya diğerlerinin gücü bunu engellemeye yetmez. Ama Gazze’yi yok etmesi ve orada soykırıma dönük bir şey yapması bence Filistin sorununu değil, bölgede ve dünyada İsrail ile olan algıyı ve bölgedeki İsrail’in konumunu da etkileyecek.

◊ İsrailli rehinelerin yanı sıra üçüncü ülkelerin vatandaşları da müzik festivalinden esir alındılar. Esirler geri verilmezse ABD ve diğer ülkelerin tavrı ne olur?

Haberin Devamı

Soli Özel: ABD koşulsuz olarak İsrail’in arkasında duracağını söyledi. Ama rehineler konusunda ne yaparlar, bilmiyorum. Rehinelerini alamaması iç politikada Biden açısından sıkıntı yaratabilir. Hamas “Biz rehineleri infaz edeceğiz ve bunu da
yayımlayacağız” dedi. Yani iş oralara gittiği takdirde artık hakikaten ipin ucu tekrar nerede yakalanabilir bilemiyorum.

◊ Çatışmaların başka ülkelere sıçrama olasılığını nasıl görüyorsunuz?

Soli Özel: Şimdilik Hizbullah temkinli davranıyor ancak İsrail saldırdığı takdirde bir cevap veriyor. Şimdi her ne kadar birtakım İsrailliler bu işin içinde, en azından genel çerçeve içinde İran da vardır diyorlarsa da, İranlılar bir kere ‘Biz yokuz’ dediler ve bence Hizbullah’ı da herhangi bir şey yapmama konusunda uyarıyorlar. Ama bu yaşananlar, Gazze’nin bombalanması, özellikle de kara harekâtı sonucunda korkunç görüntülerle karşılaşacak olursak, Hizbullah’ı da içeri çekebilir ama kolay olmayacağını sanıyorum şimdilik. Çok temkinli davrandıkları kanısındayım ama biliyorsunuz bir savaş başladığı zaman işlerin nerede duracağını önceden kestirebilmek mümkün değil. Örneğin ‘İsrail’de insan hayatına çok değer verirler; bir rehine için 1.000 kişiyi bırakırlar’ diye, rehinelerin İsrail’in saldırısını yumuşatabileceğini düşünmüştüm ama yok öyle bir şey, onu göze almışlar.

‘Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşü giderek artıyor’

İsrail’e karşı gösteriler yapılıyor.

Haberin Devamı

◊ Bundan sonra ne olur?

Fuat Keyman: Bunun yanıtını biraz da bundan sonraki süreç belirleyecek. Savaş, Hamas’ın terör eylemiyle başladı, şimdi de İsrail, Gazze’ye şiddetli bir şekilde saldırıyor. Bu da esasında devlet terörüne ve orada soykırıma kadar gidebilecek bir süreç. Fakat bu tür eylemlerde terörün kendisinin bir felsefe değil araç olması bağlamında nasıl bir gelişme olacak göreceğiz. Bu yüzden de bir kötü senaryo, bir de kötünün biraz daha iyisi senaryo var bana göre. Kötü senaryoda; son iki yıldır durdurulamayan, sonunun nereye gideceği belli olmayan büyük güçler arası bir savaş dediğimiz Rusya-Ukrayna savaşı var. Bu savaşı durduramıyoruz, o yüzden savaş şu anda küresel dünyanın en önemli kıyameti ‘3. Dünya Savaşı’na kadar gidebilecek bir alan yaratıyor. Şimdi bu savaş sürerken aşağıda başlayan bu yeni savaşın arkasında kim olduğu da tam belli değil ancak Amerika’nın oraya doğru yavaş yavaş hareketlenmesini görüyoruz. Bir yanda da İran faktörü söz konusu. Bu savaşın ölçeği büyürse ‘3. Dünya Savaşı’na kadar gidebileceği endişesi var. Bu kötü senaryo ama komplo teorisine indirgenecek bir senaryo da değil, onu söyleyeyim. İkinci senaryoda; İran’ın da yapmış olduğu açıklamalarda kendisini dışarıda tutması, İsrail’in de sadece Gazze’ye odaklanması var. Bu durumda savaş Gazze’de soykırıma kadar gidebilecek bir operasyonu gösteriyor ancak sadece Gazze ile sınırlı kalacaktır. Biraz belirsizlik var, o belirsizlik de ölçeğin nereye gideceğinden tam olarak emin olamamamızdan kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

◊ Sizce çatışmalar ne kadar sürer?

Soli Özel: Hizbullah olaya karışmazsa, ki o kadar süreceğini sanmıyorum ama birkaç hafta sürebilir. Kara harekâtı yapılacaksa onun da şiddetine bağlı uzaması. Şimdilik kesin görünen; bu savaşın birkaç hafta daha süreceği. Çünkü büyük bir ‘temizlik’ yapma niyetleri var İsraillilerin, öyle anlaşılıyor. Ondan sonrasında da toz duman yatıştıktan sonra İsrail’de bir komisyon kurulur, bakalım o komisyonun kompozisyonu ne olacak?

◊ Savaş dünyada hangi ülkeleri, nasıl etkiler?

Soli Özel: Burada sıkıntıda olacak ülke Ürdün’dür. İsrail Suud yakınlaşmasını çökertti ve bu İran’ın işine yarayacak bir durum. Rusların bu işte öyle çok da büyük bir çıkarı olacağını en azından ben şu an için göremiyorum. İran açısından dediğim gibi hem bu yakınlaşmayı önlediler hem de kendi müttefikleri olan Hamas, İsrail’e çok ağır bir zarar verdi. Onun ötesinde bu BAE ile İsrail ilişkilerini etkiler mi bilmiyorum ama Arap devletleri, Arap rejimleri istedikleri kadar İsrail ile barışsınlar ve sanki Filistin meselesi yokmuş gibi davransalar da kendi kamuoyları bu durumdan çok rahatsız. Çünkü Filistin meselesi orada duruyor. Tam bitti diyorsunuz, yeniden başlıyor. Bunun sürekli bir istikrarsızlık unsuru olduğunu görmek lazım. Benim gördüğüm kadarıyla borsalarda pek bir sıkıntı yok, belki biraz petrol fiyatları yukarıda kalır ama sonra normal seyrinde devam eder. Velev ki yine herkesi şaşırtacak çok spekülatif bir eylem gerçekleşmesin...

Fuat Keyman: Savaşın uzamasının İran’a da etkisi olacak. İran’da kadınların başlattığı protestolar vardı. Şimdi savaş uzadıkça İran’da var olan rejimin kuvvetlenmesi muhtemel. Dünyada petrol fiyatlarına da etkisi olacaktır. Petrol fiyatları artarsa bu sefer Rusya ve İran buradan nemalanacak. Savaşlar ne kadar uzarsa o kadar içe kapanılıyor, o kadar kutuplaşılıyor ve buradan egemen güçler, lobiler kazanıyor. O yüzden de burada olan önemli. Sadece Filistinlilere yapılan insanlık dışı muamele değil, dünyanın geleceği açısından da önemli. Suriye savaşında da böyle oldu; Suriye’nin parçalanması bütün Ortadoğu’nun şekil değiştirmesi gibi bir yere gitti. Bütün Avrupa’daki dengeleri bozdu. Yani bir halkın soykırıma uğraması kadar aynı zamanda dünyanın geleceğiyle ilgili bir savaş olması da önemli. 7 Ekim Ortadoğu ve dünya açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.

◊ Sizce Ortadoğu’daki dengeler ne yönde değişecek?

Fuat Keyman: Suudi Arabistan, BAE, Türkiye, Ürdün ve İsrail’in ilişkilerinin düzelmesiyle yeni bir Ortadoğu ekseni kuruluyordu... İsrail belki Riyad’da elçilik açacak diye düşünülüyordu ama artık o ihtimal bitti. Bu durumdan da İran avantajlı çıktı. Petrol fiyatları artabilir. Dünyanın odağı İsrail ve sonrasına kayarsa bu sefer Ukrayna’da Rusya nemalanabilir. Bu yeni Ortadoğu fikrinde Gazze tekrardan bir odak noktası oldu. Ve bu istenen Suudi Arabistan, BAE, İsrail, Mısır, Türkiye gibi stratejik eksenin şu an için artık çok geçerliliğinin kalmadığını düşünüyorum. Orta vadede olabilir ama şu anda Gazze, Riyad’ın yerine geçmiş gözüküyor.

‘Gazze’yi kazansa bile bu savaşı İsrail’in kaybedeceği görüşü giderek artıyor’

Gazze’nin batısındaki Ahmet Yasin Camisi hava saldırısında yıkıldı. 

‘Türkiye’nin itidal çağrısı ve arabuluculuk isteği doğru karar’

◊ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın itidal çağrısını ve arabuluculuk tekliflerini nasıl yorumluyorsunuz?

Soli Özel: Son konuşmasında kullandığı kelimeleri sertleştirdi ama tümüne baktığımızda dengeli konuştuğunu düşünüyorum. Ancak açıkçası şu anda kimsenin uyarısının bu savaşın gidişatına etki yapacağı kanaatinde değilim. İki tarafın da kulakları kapalı. Ancak iş biraz durulduğunda veya hakikaten kabul edilmez derecede, iki tarafa da zarar verdiğinde belki bir arabuluculuk arayışına gidilebilir, o zaman Türkiye’ye iş düşer mi göreceğiz.

Fuat Keyman: ‘Amerika bu savaşı bitirir’ deniyor ama bunu Amerika yapamaz. Bunu Avrupa ülkeleri yapamaz. Bunu Türkiye yapabilir, Katar yapabilir. Ben böyle bir sürecin başlayacağını düşünüyorum. Savaş Gazze’yle sınırlı olursa üçüncü aktörlerin girip bu esirlerle ilgili belli bir süreci başlatmasını, savaşın süresinin de kısalması anlamında diplomasi masasının tekrar kurulmasının önemli olacağını düşünüyorum. İnsan en önemlisidir. İsrail hakikaten Gazze’de başlattığı bu soykırıma dönük harekâtı devam ettirirse o zaman ölçek büyür. Buna bir yerden sonra Hizbullah, Lübnan veya diğer ülkeler tepkisiz kalamaz diye düşünüyorum. O yüzden arabuluculuk önemli bir talep, önemli bir açılım olur hem savaşın süresiyle ilgili hem de insan yaşamıyla ilgili. Askeri anlamda Amerika güçlü olabilir ama bu savaşın ne şekilde ve hangi hızla bitirileceği konusunda; esir takasından tutun da diplomasi masası kurulmasına kadar Türkiye’nin gücü daha önemlidir. Türkiye’nin başından itibaren pozisyonu ve tarafları itidale çağırması, arabuluculuk oynayacağını söylemesi bana göre doğru bir karardır. Olması gereken de budur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!