Güncelleme Tarihi:
37’nci İstanbul Film Festivali etkinliklerinden fısıltılar...
* Festivalin Lütfi Kırdar’daki açılışını Cem Davran sundu. Neden hep o sunuyor? Cem Davran’ın kayda değer tek sinema filmi var, onu da 14 yaşında çekti!
* Açılış partisi Garaj’da yapıldı. Burada fazla kalamadım çünkü şehir hayatı festivale paralel olacak şekilde bayağı hareketliydi. Leyla Gediz’in, OJ Galeri’nin camlarını küp şekerlerle kapladığı sergisine, sonra da Aret’in Yeri’ndeki yemeğine gittim.
Günde en az dört film seyrediyor
* İlk film biletlerimi almak için açılış saatinde (09.00’da) Yapı Kredi Kültür Sanat’taydım. Bianet’in belgesel eleştirmeni Murat Türker benden de önce gelmişti. Şampiyon belliydi, ben ikinciydim.
* Bu yılki festival merkezi Yapı Kredi’nin dördüncü katında ve buraya kadar çıkan bir asansör yok. Atillâ Dorsay bu kadar katı nasıl çıkacak? Gördüğüm festival merkezleri arasında favorim tartışmasız burası. Teşekkürler Kâzım Taşkent!
* Festivalin Murat Palta imzalı afişini ve salonlara dağıtılmış kartonetleri herkes aşırı beğendi. Festival çantalarında da bu afişteki figürler kullanılmıştı. Herkesin tersine ben bu fikri biraz demode buldum. Bıktım artık bu her şeye sinen Osmanlı esintisinden.
* İstiklal Caddesi, özellikle de Atlas Pasajı’nın önü festivalin sosyalleşme alanıydı. Alin Taşçıyan’dan Cem Erciyes’e pek çok kişiyle karşılaşabiliyordunuz.
* Festivalin halkla buluştuğu gece, ‘Arabesk’ etkinliğiydi. ‘Arabesk’ filminin 30’uncu yılında Müjde Ar ve Şener Şen’in katıldığı gösterimin ardından İstanbul Arabesque Project’in şarkılarına arabeskçilerin eşlik edeceği ‘kitsch ötesi’ bir gece için Cahide’de buluşuldu.
* Kuliste Ayta Sözeri ve Demet Evgar’la tanıştım. Ayta Sözeri sinema dünyamızda popülaritesini bir yıl içinde dörde katlamayı başaran tek insan. Onu (‘Aile Arasında’ filmiyle) aldığı En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü için tebrik ettim. Zarif bir reveransla ödülün sinema yazarlarından geldiği için çok daha önemli olduğunu söyleyerek teşekkür etti.
* Okuma turnesiyle tüm Anadolu’yu adım adım dolaşan Mine Söğüt, ‘Eleştirmenler Niçin Var’ konuşması için Yunanistan seyahatini yarıda kesip şehre dönen Fatih Özgüven, Gümüşlük Köyü’nden komşularım Çiğdem Doğu, Sermiyan Midyat ve Nurhan Özenen’le patatesli sigara börekleri eşliğinde sohbet ettik.
Dilimi dizime değdirebilecek kadar...
* Bazı sinemaların akıbetini ve ‘salonun ortasındaki fili’ konuşmalıyız. Bu Atlas Sineması’nın durumu ne olacak? Orda film izlerken bacaklarımı, dilimi dizime değdirebilecek kadar toplamak zorunda kalıyorum. Kusura bakmasınlar, ben bundan sonra AVM’ciyim!
* Festivalin ruhuna en iyi giden etkinlik, Başka Sinema’nın Klein’da verdiği partiydi. Senelerdir konuşulan ‘Film Festivali-Başka Sinema’ ortak partisi ilk kez yapılabilmiş. Şeyma Subaşı’nın VIP locasını diğer ölümlülerden ayıran kırmızı kordonun önünde danslar edildi. Bir de araştırmacı gazetecilik tüyosu: Klein’ın ve Flamme’ın bulunduğu bina eski As Sineması’ymış.
* Festivalin ilk yarısında Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi ‘Ahlat Ağacı’nın dört saatlik süresi yüzünden Cannes’ın açılış filmi olamaması, ikinci yarısında da filmin Cannes’da yarışmaya bile alınmaması...
* Kutluğ Ataman’ın yeni filmi ‘Hilal, Feza ve Diğer Gezegenler’, Hande Ataizi’nin filmdeki transseksüel rolü, filmin diğer oyuncusu Seyhan Arman’ın performansı...
* Mark Zuckerberg’in Amerika’da ifade verdiği saatlerde Facebook’un 200 bin üyeli ‘Filmlovers’ sayfasından ‘afişinde meme görünüyor diye’, ‘Alanis’ filminin afişini kaldırması...
* Netflix’e ilk Türk dizisini çeken Can Evrenol’un yeni projesi; ağızsız kız hikâyesi ‘Perihan’...
FOTOĞRAF ÇEKMEYİ SEVENLER BURAYA! AKILLI TELEFONLARDAKİ KAMERA ÖZELLİKLERİ NASIL OLMALI?