Güncelleme Tarihi:
Cemre Soysal-Uzman klinik psikolog
Telefona gömülen, banyo yapmak istemeyen gençle inatlaşmayın
20 yaş altı için sokağa çıkma kısıtlaması getirilince, aileler bir anda ‘genç’ çocuklarıyla yeniden tanıştı. Ergenlik çağındakilere yaklaşımımız nasıl olmalı?
Karantinaya kadar herkesin bir düzeni vardı, elbette gençlerin de. Okulda, dışarıda ve evde olmak üzere farklı yerlerde farklı sosyalleşme rutinleri oluyordu. Özellikle arkadaş çevresinin çok önem kazandığı bu yaşlarda aniden evde anne-baba kurallarıyla ve gözetimiyle yaşamaya başlamak bekledikleri bir durum değildi.
Ne hissediyorlardır?
Şu anda özellikle sosyalleşme anlamında kendilerini kısıtlanmış hissediyor olabilirler. Bu açığı kapatmak için de her zamankinden fazla telefon, tablet, sosyal medya kullanabiliyorlar.
Duygusal paylaşımları güçlendirmenin yolu nelerden geçiyor?
Normal zamanda birlikte vakit geçirme alışkanlığı zayıf olan bir aile şu dönemde zorlanabilir. Genç, ilgisini çekecek bir film, sohbet ya da etkinlikle birlikte zaman geçirmeye davet edilebilir. Bu sürecin herkes için kolay olmadığını hatırlamak ve karşılıklı anlayış, ailenin huzuru için oldukça önemli.
İki taraf için de stresi azaltacak birkaç öneri...
-Normalde yapmaya zaman bulunamayan (ekmek yapmak, börek açmak gibi) işleri denemenin tam zamanı. Beraber dans etmek, basit egzersizler yapmak da fiziksel iyilik halini korumak için uygulanabilecek yöntemler arasında.
-İnternet süresini azaltmak ve iletişiminizi arttırmak için haftanın birkaç günü, teknolojik hiçbir aletin olmadığı bir ortamda sohbet etmeyi deneyin. Çocukların kaygılarını azaltmak için özellikle nefes egzersizleri işe yarayabilir.
-Resim, müzik gibi faaliyetler günlük programa alınabilir.
-Çocuğunuza korkularını aktaracağı bir günlük tutmasını önerebilirsiniz. Bazen sadece endişeleri yazıp çöpe atmak bile çok faydalı olabiliyor.
-Çocuğunuzla konuşun. Toplumumuzda bu, biraz ihmal ediliyor. Ergenler yaşları gereği kendilerini ifade etmek istemeyebilirler. Kendi korkularınızı paylaşıp onu da konuşma konusunda cesaretlendirebilirsiniz.
-Geleceğe endişeyle bakmak yerine birlikte güzel hayaller kurmayı deneyin.
-Bu durumun geçici olduğunu mutlaka vurgulayın.
Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu-Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Anabilim Dalı
Aşırı disiplin kadar aşırı özgürlük de bir sorun
Ebeveynler ergen çocuklarına nasıl yaklaşmalı?
Polikliniklere başvuran ailelerde çocuklar ve ergenler, kendileriyle ilgili sorunlarını anlatırken anne-babaların çok farklı şeylerden bahsettiğini görürüz. Bu, aile içi iletişimde sorun olduğunu gösterir. Belki de artık bu sokağa çıkma yasağını fırsata çevirip aradaki iletişimi arttırmaya çabalamamız gerekiyordur.
Hiçbir şeyi umursamaz hallerini ne yapmak gerek?
Bu dönemle ilgili özellikle üzerinde durmamız gereken bir konu da bu. Ergenlerin yaş dönemlerinin getirdiği yenilmezlik ve ‘Bana bir şey olmaz’ yanılsamasına kapılmaları... Koronavirüsten korunma kurallarına uymama, sosyal izolasyona dikkat etmeme davranışları sergileyebilirler. Yine bu dönemde ergenlerde, bazı ruhsal sorunların daha sık görülebileceğinden endişe ediyoruz. Depresif bozukluk, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, kendine zarar verici davranışlar ve madde kullanım bozukluklarında (özellikle de sigara, alkol kullanımı) artışlar olabilir.
Bu gibi durumlarda ergene karşı nasıl davranılmalı, ne yapılmalı?
Ani davranış değişikliklerinin olduğu durumlarda internet üzerinden terapi hizmeti verebilecek bir kuruma başvurmak uygun olur. Şu anda Sağlık Bakanlığı tarafından psiko-eğitim düzeyinde bile olsa ücretsiz terapi hizmeti sağlanıyor.
Aileler ne tür hatalar yapıyor?
Onları gereğinden fazla eleştiriyor, yalnız kalma ihtiyaçlarına saygı duymuyor, öfkeli davranabiliyoruz. Ancak ebeveynler büyük hatalar dışında anlayışlı olmak zorundalar.
Ruh sağlığı da hijyen kadar önemli
Anlayışın sınırı ne olmalı peki?
Her konuda olduğu gibi burada da bir denge olmalı. Aşırı disipline edilmeye çalışan çocuklarda birtakım ruhsal sorunlar oluşabiliyor. Kişilik gelişimleri bozulabiliyor. Aşırı disiplin kadar aşırı özgürlük de sıkıntılı. Aslında dengeli bir otorite bir bardağın içindeki suyun bardak tarafından korunmasına benzetilebilir. Eğer ergen bu korumayı aileden alamazsa, kendisine sınır koyacak bir yaşıtından ya da daha tehlikeli olan yaşça büyük başka birinden alma yoluna gidebilir.
Bu süreçte hem bedensel hem fiziksel olarak dikkat edilecekler konusunda önerileriniz var mı?
Belirsizlik içeren aşırı kaygı verici durumlarda beynimiz kortizol seviyesini yükseltiyor. Bu da inflamasyon için gerekli olan diğer bazı maddelerle birlikte virüsün çoğalma kabiliyetini ve akciğerlere verdiği zararı arttırabiliyor. O nedenle virüsten korunmak için el yıkamak ve sosyal mesafe kadar önemli bir unsur da ruh sağlığımızı korumak. En iyi aktivitelerden biri de fiziksel egzersiz. Bunu yapmak için mutlaka dışarı çıkmanız da gerekmiyor.
Teknoloji kullanımını nasıl sınırlarız?
Bize yapılan internet bağımlılığı başvurularında büyük bir artış var. Bağımlık riski göz önünde bulundurulmalı ama egzersizi teşvik eden bazı video oyunları en azından bu süreçte kullanılabilir. Süre günde iki saatle sınırlandırılmalı. Hangi oyunları oynadığı da takip edilmeli. Şiddet içeren oyunlar, şiddet eğilimlerini arttırabiliyor.
Bunun üzerine bir de sınav kaygısı yaşayan çocuklar var...
Yaşadığımız bütün belirsizlikler çocukların stres düzeyini arttırıyor. Kaygı azaltıcı önerileri uygularken ona olan sevginizin sınavdan bağımsız olduğunu da sık sık hatırlatın.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu-Pedagog / Psikolojik danışman
Her yaştan öğrenci evinde, karantinada. Anne-babaların tutum ve davranışları şimdi çok önemli; çocuklarıyla nasıl zaman geçirecekleri konusunda zorlanıyorlar. Okulöncesi ve okul çağındaki çocuklar için oyun ve etkinlik önerileri bol bol yapılabilirken ergenler söz konusu olduğunda bu öneriler pek de geçerli değil. Üstelik onlar gerek beyin gerekse duygusal gelişimlerinin sonucu olarak anne-babalarıyla zaman geçirme konusunda pek de hevesli olmuyorlar. Virüsün, gençleri fazla etkilemediği söylemini ciddiye alarak dışarı çıkma ve hijyen konularının önemini kavramakta da zorlanabiliyorlar.
Günlük rutin oluştursun
Anne-babaların günlük rutin oluşturma ve bunu koruma konusunda destek olması gerekli. Bunu yaparken her zaman olduğu gibi sakin, sabırlı ve anlayışlı olarak kuralları birlikte oluşturmak, özellikle yemek saati gibi zamanlarda bir arada olmayı sağlamak, evdeki ortak yaşama katılımları konusunda teşvik etmek, yasaklayıcı ve baskıcı olmadan nedenleri ve sonuçları konuşarak sorunları çözmek iletişimi kuvvetlendirir.
Bu dönem, yeni bir şeylerin öğrenilmesi ve üretilmesi açısından iyi bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Ekran kullanımının sadece oyundan ve sosyal medyadan ibaret olmadığı, yeni bir dil ya da program öğrenmek, proje üretmek gibi alanlarda da kendilerini geliştirebilecekleri konusunda teşvik edebilirsiniz.
Sınava girecek öğrenciler durumdan daha çok etkilendi ama Milli Eğitim’den yapılan açıklamalar kaygılarını bir nebze azaltmış olmalı. Karantina dönemini sınava çalışma fırsatı olarak değerlendirmelerini önerebilirsiniz. Buna rağmen yoğun kaygı yaşaması durumunda bir ruh sağlığı uzmanından destek alın.