Güncelleme Tarihi:
Onlarınki kısa ve ölümle biten bir hikâye. Serpil Erfındık ve Vedat Atik 2011’de evlendiler ve bir çocukları oldu.
2013’te de boşandılar. Bu boşanma ve can güvenliğinin olmadığına dair yaptığı şikâyetler, aldırdığı koruma kararları Serpil Erfındık’ı kurtarmaya yetmedi. Vedat Atik çocuğunu görme bahanesiyle Erfındık’ın evine giderek onu bıçaklayıp öldürdü. Atik 24 yıl ceza aldı. Ama Serpil’in annesi Tülay Aksakal kamu görevlilerinin de peşini bırakmadı. Ve bir adalet mücadelesinin ardından kızını korumayı başaramayanların ceza almasını sağladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Övgü Bingöl artık bu tür davalarda işlerinin daha kolay olduğunu söylüyor. Bingöl’le konuştuk...
İddiaya göre kolluk, can güvenliği izleme formlarını Serpil Erfındık öldürüldükten sonra da sanki kontroller yapılmış gibi imzalamaya devam etmiş. Yani öldüğü fark edilmemiş bile.
◊ Serpil Erfındık olayını özetler misiniz ?
Vedat Atik ve Serpil Erfındık 2011’de evleniyor. 2013’te Erfındık boşanma davası açıyor. Boşanma davasının öncesinde ve sonrasında şiddet tehdidi olduğundan çeşitli koruma kararları aldırıyor Serpil. Suç duyuruları yapıyor. Can güvenliği olmadığını her seferinde karakolda, savcılıkta anlatıyor. Dilekçeler veriyor, savcıyla görüşmeye çalışıyor. Bunlar bir sonuca varmıyor. Koruma kararları veriliyor ama bir kısmı karşı tarafa tebliğ edilmiyor bile. Ve işlevsel önlemler alınmıyor. Mesela 6284’te (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) şiddet uygulayan erkeğin çocukla kişisel ilişkisi tedbiren sınırlandırılabiliyor ve elektronik kelepçe takılabiliyor. Böyle bir şey uygulanmıyor. Ve 2013’te bir sürü koruma kararının üzerine fail çocukla görüşmeyi bahane ederek Serpil Erfındık’ı defalarca bıçaklayıp öldürüyor.
◊ Koruma kararının karşı tarafa bildirilmemesi dışında ne tür ihmaller var?
Serpil öğretim görevlisi, işyeri bir üniversite, failin bu bölgeye yaklaşması da yasaklanıyor. Yani bu bölgede Serpil’in hayati tehlikesi var, ‘can güvenliği izleme tedbiri’ de uygulanacak. Bu şu demek: Kolluk düzenli bir şekilde gidecek, Serpil’i kontrol edecek, failin yaklaşıp yaklaşmadığına bakacak, kişiye, çevreye soracak. Bu can güvenliği izleme formlarını kolluk Serpil öldürüldükten sonra da doldurmaya, sanki kontroller, izleme yapılmış gibi imzalamaya devam etmişler. Yani Serpil’in öldüğünü bile fark etmemişler! Kâğıt üzerinde işlemler tamam görünüyor. Bariz ihmal var.
‘EMSAL OLUŞTURACAK’
◊ Kamu görevlilerin ihmaline karşı dava ne zaman açıldı?
Anne Tülay Hanım 10 yıl önce ayrı bir hukuk mücadelesi başlatıyor. Failin cezalandırılma süreci devam ederken ihmali olan kamu görevlilerinin de yargılanması için şikâyetçi oluyor. Önce soruşturma izni verilmiyor. Dava Anayasa Mahkemesi’ne taşınıyor ve 2021’de annenin soruşturma talebi kabul ediliyor. Kamu görevlilerinin yargılanması konusunda çok önemli bir karara imza atılıyor. Bu bir ilk. Deniyor ki: Kanun 6284 ve ona bağlı yönetmeliklerle aslında yeterli korumayı sağlayacak bir sistem var. Kamu görevlileri bu yetkiyle donatıldı ve bunları uygulamakla ilgili bir sorumlulukları var. Ve yaşam hakkını korumak devletin sorumluluğundadır. Kamu görevlileri bu ihmallerinden sorumlu tutulmalıdır. Mahkeme açıkça Serpil’in
öldürülmesinin öngörülebilir ve önlenebilir olduğuna dikkat çekiyor. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından 2022’de dava açılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kamu görevlileri hakkında ceza davası açılabilir kararından sonra sürece Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına dahil olduk. Ama öncesinde 8-9 yıllık bir süreç vardı.
◊ Bu kararın diğer davalara etkisi ne olur?
Diğer bütün olaylar için emsal oluşturabilecek. Türkiye’de ilk defa 6284’ü etkin bir şekilde uygulamayan kamu görevlilerinin, görevlerini ihmal suçu işlediği kabul edildi ve ceza aldılar. İlgili karakolun amiri uygulanabilecek işlemleri takip edip uygulamadığı için ve dönemin İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü, kendisi ŞÖNİM’in de (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) amiri, gereğine uygun şekilde koordine etmediği için sorumlu tutuldu. Ceza miktarı çok yüksek değil (7 ay 15 gün),
bir yılın altında ceza aldılar. Ve hükmün okunması geri bırakıldı. Ama itiraz süreci devam ediyor.
◊ Görevliler üzerlerine düşeni yapsaydı ne olurdu?
Serpil Hanım şu anda yaşıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin kararında da bunun altı çiziliyor. Bunu çok açık ve net söyleyebiliriz.
‘BAŞKA SERPİL’LER ÖLMESİN İSTEDİM’
Anne Tülay Aksakal
◊ 11 sene geçmiş üzerinden ama bana sorarsanız şu an olmuş gibi. Yüreğim çatır çatır yanıyor. Olayın peşini bırakmadım, ihmali olan kamu görevlilerinin ceza almasını istedim.
◊ Sürekli telefon geliyordu. “Anne karakoldayım, gel” diye. Kaç kere böyle şeyler oldu, sayısını hatırlamıyorum. Bazen katil de orada oluyordu.
◊ Evlenmelerini istemedim. Kızım beni reddetti ve o katille evlendi. 1,5 yıl kızımla konuşmadık. Çocukları olunca barıştık. Boşandıktan sonra 6 ay geçmedi, kızımı öldürdü. Kamu görevlilerinin aldığı ceza bir yandan rahatlattı beni. Kızım savcıya gitti ama o savcı hiç ilgilenmedi, o savcının ceza almaması bana dert oldu.
◊ Çocuk o ailede, babaannesi bakıyor. Mahkeme açtım çocuğu almak için ve kaybettim. Kızımın maaşı, velayet babaannede olduğu için ona veriliyor.
◊ Katil müebbet hapis cezası aldı ama indirime gidildi. 24 yıl verildi. “Başka Serpil’ler ölmesin, başkalarına bir şey yapılırsa, yapanlar ceza alsın, elini kolunu sallayarak gezmesin” dedim.
KORUMA KARARI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Avukat Övgü Bingöl
Hangi durumda korunma istenmeli?
◊ Bir kadın fiziksel, psikolojik şiddete maruz kalıyorsa, şiddete uğrama ihtimali, ısrarlı takip varsa koruma tedbiri için başvurabilir. Aile içi şiddet, tanımadığınız birinden ya da partnerinizden gelen bir tehdit olabilir.
◊ Koruma kararının karşı tarafa tebliğ edilip edilmediği mutlaka kontrol edilmeli.
Nereye başvurulacak?
◊ Karakola, aile mahkemelerine, ŞÖNİM’e ve savcılığa başvurabilir. Herhangi bir karakola başvurulduğunda ilgili kurumlara yönlendirilir. Adli vakalarda akla gelen her yere başvurulabileceği bilinmeli.
Şikâyet esnasında ikna çabası olursa…
◊ Şiddete karşı koruma tedbiri söz konusu olduğunda kadının herhangi bir delil sunmasına gerek yok. Kadının beyanının esas olması budur. Kanun diyor ki; şiddet tehdidi varsa bunun delili aranmaz. Mümkünse avukat desteği olsun.
◊ ‘Eşinizle oturun, konuşun; çay, kahve için, barışırsınız’ dendiğinde bunu kabul etmemek gerekiyor, bu konuda dirençli olunmalı.
◊ Şiddete maruz kalan biri karakola gittiğinde kolluk amiri ‘3 ay tedbir uygulama kararı aldım’ diyor ve bu kadına ve olabilirse karşı tarafa da tebliğ ediliyor. Bu karar 24 saat içinde hâkim onayına sunuluyor. Ve aile mahkemesi çoğu zaman indirime gidiyor ya da kapsamı daraltıyor. Mesela koruma kararını bir aya indiriyor. Bu duruma dikkat etmeli. Çünkü karar bitmeden bir gün önce yenilenmeli. Şiddet tehdidi devam ettiği sürece koruma kararı uzatılabilir.
Alınan koruma kararına karşı taraf uymuyorsa ne yapılmalı?
◊ Kararın alındığı aile mahkemesine, karakola bildirilmeli. Ayrıca tedbir kararını ihlal suç teşkil eder. Polis bu ihlali öğrendiğinde mahkemeye bildirimde bulunmalı. İhlal sonucunda kişi hakkında disiplin hapsi cezası verilmeli. Karakol savcılığa bildiriyor dosyayı ama koruma kararı veren aile mahkemesine bildirimde bulunmuyor. Bu mutlaka takip edilmeli. Ya da şikâyet doğrudan aile mahkemesine yapılmalı.
◊ Mutlaka her ihlal şikâyet edilmeli. Bildirmemesi durumunda hem sistem harekete geçemiyor hem de karşı taraf cesaret buluyor.
Ne tür tedbirler alınıyor?
◊ En temel tedbir uzaklaştırma kararı. Herhangi bir iletişim aracıyla irtibat kurması da yasak kapsamına alınabiliyor.
◊ Çocukla görüşmesi tedbiren kısıtlanabiliyor.
◊ Tehlike seviyesine göre elektronik kelepçe uygulanabiliyor.
◊ Kişinin kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi söz konusu olabiliyor. Hatta kimliğinin değiştirilmesine kadar uzanabilen geniş bir yelpaze var. (Avukat Övgü Bingöl)