Güncelleme Tarihi:
Ekim ayı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004’ten bu yana Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak kabul ediliyor. Bilinçlenmek çok önemli çünkü 10 kadından 1’inde görülen meme kanseri erken evrede teşhis edildiğinde yüzde 95 oranında iyileşebiliyor. Liv Hospital genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Levhi Akın meme kanseriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
◊ Türkiye’de kadınlarda meme kanseri yeterince erken teşhis ediliyor mu?
Türkiye’de kadın nüfusta meme kanseri görülme oranı yaklaşık yüzde 10. Ülkemizde meme kanseri tanısı konan kadınların yüzde 47.9’unda erken evre kanser saptanırken diğerlerinde bölgesel (yüzde 41.1) ya da
uzak yayılım (yüzde 11) söz konusu.
◊ Bu kanser türü ne oranda genetik faktörlere bağlı?
Yalnızca yüzde 5-10’luk bölümü kalıtımsal bir anormalliğe bağlı.
◊ Başlıca risk faktörleri neler?
( Cinsiyet, yani kadın olmak,
( İleri yaş,
( Ailede meme ve yumurtalık kanseri veya kişide önceden yumurtalık, rahim veya kalın bağırsak kanseri öyküsü olması,
( Meme kanseri genlerinde
anormallik saptanması,
( Önceden göğüs bölgesine ışın tedavisi uygulanması,
( Meme dokusunda yoğunluk artışı,
( Meme biyopsisinde hücresel değişimler saptanması,
( Kanda yüksek östrojen seviyesi,
( Erken yaşta âdet görmeye
başlamak (12 yaş öncesi),
( Geç yaşta âdetten kesilmek
(55 yaş sonrası),
( Uzun süreli hormon replasman tedavisi veya doğum kontrol ilacı kullanımı.
◊ Meme kanseri önlenebilir mi?
Önleyecek kesin bir yöntem yok. Ancak kendi kendine aylık düzenli meme muayenesi, yıllık doktor meme muayenesi, mamografi ve gerekirse ultrasonografi taramaları çok önemli. Ayrıca fazla kilolardan kurtulmak gerekir. Taze sebze-meyvenin bol, etin az olduğu bir diyet ve işlenmemiş gıdalar tercih edilmeli. Haftada en az 5 gün, 30 dakika kadar orta-ağır şiddette egzersiz yapılmalı. Kadınlar günde bir, erkekler iki kadehten fazla alkollü içecek tüketmemeli. Tütün kullanılmamalı. Stresten uzak bir yaşam sürülmeli.
◊ Kimler kalıtımsal meme kanseri riski için test yaptırmalı?
( Ailesindeki iki ya da daha fazla kadında 50 yaş öncesi meme veya yumurtalık kanseri görülenler,
( Ailenin herhangi bir kolunda birinci, ikinci veya üçüncü derece akrabada
50 yaş öncesi meme kanseri veya herhangi bir yaşta yumurtalık kanserine rastlananlar,
( Tanı yaşı ne olursa olsun üç veya daha fazla meme kanserli birinci veya ikinci derece akrabası olanlar,
( Birinci veya ikinci derece yakınları meme ve yumurtalık kanserine birlikte rastlananlar,
( İki taraflı meme kanseri birinci derece akrabası olanlar,
( Bir erkek akrabasında meme kanseri görülenler test yaptırmalı.
◊ Meme kanserine yönelik şikâyetler neler?
Memenin bir kısmında veya tümünde
şişme, ciltte tahriş veya çöküntü, meme ağrısı, meme başı ağrısı veya meme başında içe dönme, kızarıklık, pullanma, meme başı ya da meme cildinde kalınlaşma, meme başında süt dışında bir akıntı, koltuk altı bölgesinde şişlik.
Doğum kontrol hapı ve hormonların etkisi...
Doğum kontrol hapının ve menopozda hormon kullanımının meme kanserine etkisi bu alanda uzman kişilerin farklı görüşte oldukları bir konu.
Prof. Dr. Levhi Akın kanser riskini minimumda tutmak adına bunların kullanılmamasını tavsiye ediyor. Medipol Mega Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Feride Mimaroğlu ise şöyle diyor: “Hormonların meme kanseri yaptığına dair kesin bir kanıt yok. İki tip meme kanseri var: Östrojen reseptörü taşıyan ve taşımayan. Hormonun östrojen reseptörü taşıyan kanseri büyütme ihtimali var. Doğum kontrol hapı hamilelikten korumak için vücudu hormonu üreten kişiye veriliyor. Bilakis bu hap vücuttaki hormonu baskılıyor. Bu şekilde hamileliği önlüyor. Ayrıca yumurtalık kistlerinin ve çikolata kistinin küçülmesinde de doğum kontrol hapından faydalanılıyor. Menopoza giren kadın eğer hormon kullanmıyorsa bir daha doktora gitme ihtiyacı duymuyor. Jinekolojik muayeneye gerek olmadığını düşünüyor. Oysa replasman tedavisi kadını kontrole zorluyor. Ve bu sayede olası bir hastalık erken teşhis edilebiliyor.”
‘Her 100 vakadan 1’i erkek’
Doç. Dr. Esat Namal-Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü
◊ Türkiye’de teşhis konan her 100 meme kanseri hastasından 1’ini erkek hastalar oluşturuyor. Az rastlandığı için erkekler bu konuda kendilerini muayene etmeyi ihmal ediyor. Bu da hastalığın erken teşhisini zorlaştırıyor. Oysa tıpkı kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de meme kanserinde erken teşhis çok önemli bir konu.
◊ Başlıca risk faktörleri:
( İleri yaş,
( Genetik mutasyonlar,
( Ailede meme kanseri öyküsü,
( Önceden göğüs duvarına radyasyon tedavisi uygulanması,
( Hormon tedavisi uygulanması,
( Klinefelter sendromu (fazladan X kromozomu),
( Testis travmaları,
( Siroz hastalığı,
( Obezite, hareketsiz yaşam,
( Aşırı alkol ve sigara kullanımı.
Son yıllarda erkek infertilitesiyle (kısırlık) bağlantısı üzerine çalışmalar da yapılmakta. Ancak bu konuda elimizde henüz kısıtlı veri bulunuyor.