Güncelleme Tarihi:
Otizm 1985’te her 2 bin 500 çocuktan 1’inde görülürken ABD’de yapılan son araştırmalar bugün 8 yaşındaki her 36 çocuktan 1’inde otizm görülme riski olduğuna işaret ediyor. Bu oranın diğer ülkelerde de benzer olduğu tahmin ediliyor. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya “En önemli nokta otizmli çocukların erken dönemde (18 ay civarı) tanı almalarını ve haftada 20-30 saati bulan yoğun bir eğitim görmelerini sağlamaktır” diyor.
◊Türkiye’de bugün otizm spektrum bozukluğuyla ilgili farkındalık ne aşamada?
Otizmli bireyler nitelikli eğitim ortamlarına erişmekte zorluk yaşıyor, işyerlerinde kabul görmüyor, sosyal hayatın bir parçası olma konusunda büyük sorunlarla mücadele etmek durumunda kalıyorlar. Neredeyse yüzde 90’ı eğitime erişemiyor. Toplumsal hayata katılımlarını sağlamanın tek yolu erken tanı ve özel eğitim. Özellikle de erken müdahale hizmetlerinin önemi büyük.
◊Erken tanı ve özel eğitimin dışında en çok neye ihtiyaçları var?
Park, toplu taşıma ve mahalle gibi kamusal alanlarda ayrımcılık önlenmeli. Deprem, sel gibi afetlerden sonra otizmli bireyleri kapsayan arama kurtarma ve müdahale çalışmaları yapılmalı. Otizmli bireyler yaşamlarına ilişkin alınacak bireysel ve kamusal kararlarda söz sahibi olmalı. Bireye uygun koşullarda istihdam ve eşit ücret sağlanmalı. Yoğun desteğe ihtiyacı olan otizmli bireyler için bakım merkezleri açılmalı.
◊Depremden bahsettiniz. 6 Şubat depremlerinin ardından bölgede nasıl çalışmalar yaptınız?
Bölgedeki ihtiyaç sahipleriyle iletişim amacıyla dayanışma hattını devreye aldık. İhtiyacın çeşidine göre ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bilgi ve yönlendirmeler gerçekleştiriyoruz. Deprem bölgesinde aileler, temel ihtiyaçlarını temin etmeye uğraşırken bir yandan da otizmli çocuklarının artan problemli davranışlarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Afet dolayısıyla artan problemli davranışların ve otizm belirtilerinin kontrol altına alınabilmesi için eğitim materyallerine, teknolojik cihazlara ihtiyaç var.
◊Erken tanıya da özellikle vurgu yapıyorsunuz. Neden önemli?
Erkentanı ve eğitimle otizmli bir çocuk yeniden doğabilir.
3-4 yaştan önce haftada en az 20 saat yoğun özel eğitim alan çocukların yaklaşık yarısında otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte. Hatta bazı otizmli çocuklar ergenlik yaşına geldiklerinde akranları gibi yaşamlarına devam edebilir. Dolayısıyla otizmli çocukların erken dönemde (18 ay civarı) tanı almaları önemli.
◊Otizmli sayısı dünyada ve Türkiye’de ne durumda?
Geçmiş yıllara kıyasla otizmli sayısında dikkat çekici bir artış oldu. Çok yakınlarda Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention) Amerika’da 8 yaşındaki her 36 çocuktan 1’inde otizm görülme riski olduğunu açıkladı. Otoriteler bu verinin diğer ülkelerde de yakın olabileceğini belirtiyor.
Otizm nedir?
◊Otizm spektrum bozukluğu ne demek?
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmli bireylerin başkalarıyla iletişim kurma, etkileşimli oyunlar oynama, arkadaşlık geliştirme gibi sosyal becerilerinde akranlarına kıyasla belirgin yetersizlikler görülür. Otizmin bir diğer özelliği tekrarlı davranışlar, takıntılar ve sıradışı ilgilerdir.
Örnek istihdam modeli yayılıyor
Bursa’daki fabrikasında ‘Otizmli Bireyler İş Gücünde’ adlı istihdam modelini yürüten Eker Süt Ürünleri’nin bünyesinde 12 otizmli personel görev yapıyor. Marka otizmli istihdamını yaygınlaştırmak amacıyla diğer şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına yol haritası eğitimleri ve danışmanlık hizmeti de veriyor. Otizmli istihdamı konusunda köklü deneyimlere sahip olan Eker’in diğer kuruluşlara vereceği eğitimler ve danışmanlıklar sayesinde daha çok otizmli birey çalışma imkânına kavuşacak.
Eker’in beş yıldır Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında sürdürdüğü istihdam modeli, otizmli yetişkinlerin fabrika ortamında uygun koşullar sağlandığında ve doğru yöntemlerle uyum süreçleri tamamlandığında iş koçlarının desteğiyle çalışabileceklerini göstermeyi amaçlıyor. 2018’de iki otizmli personelle başlayan yolculuk, bu yıl 12 çalışanla sürüyor.
Eker aynı zamanda iş koçlarının eğitilmesi için başlatılan uluslararası bir eğitim programına da katkı sağlıyor. Bursa
İŞKUR liderliğinde başlatılan ‘Otizmli Gençlerin Üretkenliğinin Arttırılması ve İş Gücü Piyasasına Geçişlerinin Desteklenmesi (OTİGED)’ adlı proje, Avrupa Birliği Erasmus+ programı kapsamında Türkiye Ulusal Ajansı tarafından finanse ediliyor. Programın Türkiye, İngiltere, Fransa ve Hollanda’dan olmak üzere toplamda dört ülkeden yedi proje ortağı var. Proje ortakları, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin istihdam edilmesine yönelik iş koçluğu modelinin geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyor.
Projeyle ilgili bilgi veren Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker “Büyük bir titizlikle yürüttüğümüz projemizi her yıl geliştirerek bu noktaya getirdik. Artık deneyim paylaşımı zamanının geldiğini düşünüyoruz. Bundan sonra iş modelimizi kamu ve özel sektörde yaygınlaştırmaya odaklanacağız” diyor.