Eren Düzenli: Yorgunluğumu bile piyano başında atıyorum

Ülkemizdeki birçok genç piyanist, yetenekleri ve azimleriyle uluslararası arenada bizi gururlandırıyor. Bu gençlerden biri de 15 yaşındaki Eren Düzenli. Eren, İspanya’nın en prestijli müzik etkinliklerinden Vigo Uluslararası Piyano Yarışması’nda Martha Argerich Özel Ödülü’nü kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Bu ödülü alması üzerine Fazıl Say da genç piyanistin yeteneğinden övgüyle bahseden bir paylaşım yaptı.

Eren, ailesinden aldığı müzikal miras ve küçük yaşlardan itibaren sürdürdüğü disiplinli çalışmalarıyla bugünlere ulaşmış. Gelecek planları arasında daha birçok uluslararası başarıya imza atmak var.

- Tebrik ederiz. Uluslararası bir yarışmada özel bir ödül almak nasıl bir duygu? Ne hissettin o an?

Ödül töreninin hemen öncesinde jüri üyesi Pablo Galdo sahneye çıktı ve yarışmanın mevcut ödüllerine ek olarak ‘Martha Argerich Özel Ödülü’ verileceğini açıkladı. Martha Argerich, değerlendirdiği tüm piyanistler içerisinde favorisi olduğunu söylediği bir piyanist için kendi adını taşıyan bir ödülün verilmesini istemiş. Ardından adım ‘Türkiye’den Eren Düzenli’ olarak anons edilince coşku, heyecan, mutluluk ve daha birçok duyguyu aynı anda yaşadığımı hatırlıyorum.

- Bu ödülün klasik müzik dünyasında ne gibi bir önemi var?

Martha Argerich çoğu otorite tarafından yaşayan en büyük piyano virtüözlerinden biri olarak gösterilen çok büyük bir isim. Dolayısıyla, onun inisiyatif alarak kendi adıyla ödül verilmesi için bir piyanisti seçmesi, o piyanist için büyük bir onur.

- Müzikal yolculuğun nasıl başladı?�

Babamın ve dedemin uzmanlık alanları müzik üzerine. Babam Türk müziği alanında çalışan bir akademisyen ve bizim evimizde Türk müziğinin yanı sıra klasik Batı müziği ve farklı kültürlere ait pek çok müzik türü dinlenir. 6 yaşımda dinlediğim müzikleri evimizdeki piyanoda çalmaya başlamışım. Bu ilgimin ardından Prof. Dr. Hatıra Ahmedli Cafer Hocamla teori, solfej ve dikte gibi konular üzerine çalıştık. Daha sonra Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık İlkokulu’nda müzik eğitimime başladım ve 2022 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanarak çok değerli hocam Sanem Berkalp’in öğrencisi oldum.

- Sınav ve yarışma gibi yoğun dönemlerde motivasyonunu nasıl koruyorsun? Piyano çalmanın dışında nasıl vakit geçiriyorsun?

Çalışmanın yalnızca motivasyona değil, disipline de dayalı olması gerektiğini düşünüyorum. Belli bir çalışma disiplini edinilebilirse çalışmak insanı stresten kurtaran bir unsura dönüşebiliyor. Çoğu zaman yorgunluğumu dahi piyano başında atıyorum. Boş zamanlarımdaysa genellikle satranç oynuyorum.

HEDEF DÜNYA SAHNELERİ

- Günlük çalışma rutinin nedir?

Her gün 5 saat çalışıyorum. Sabahları teknik çalışmalara ağırlık verip ardından repertuvarımdaki eserlerin detaylarına yönelik çalışmalar yapıyorum.

- Fazıl Say seninle ilgili çok güzel sözler paylaştı. Ne hissettin?

Bu düzeyde bir takdir ve onaylanma hissi insana gerçekten güç veriyor ve insanı motive ediyor.

- Fazıl Say mesajında uluslararası rekabetin ne kadar zorlu olduğuna dikkat çekiyor. Bu seni strese sokuyor mu?

Alanımda çok iyi icracıların olması beni daha çok çalışmak için motive ediyor ve bana yeni ufuklar açıyor. İnsanın kariyeri boyunca yapacağı çalışmaları sürekli birinci olma stresi içerisinde yapmasının onu hem başarısızlığa hem de mutsuzluğa iteceğini düşünüyorum. Zaten sanatta nihai bir hedefe ulaşmak ve artık bitti demek söz konusu değil. Dolayısıyla hedefe ulaşamama stresine de gerek yok.

- İleride kendini hangi noktada hayal ediyorsun?

Dünyanın önemli sahnelerinde performans sergileyen bir konser piyanisti olmak istiyorum. Yeni eserler çalışmak, repertuvarlar hazırlamak ve bu eserleri icra etmekten son derece keyif alıyorum.

- Piyanonla ilişkini nasıl tarif edersin?

Sürekli gelişen bir ilişki olduğunu söyleyebilirim. Önceleri yalnızca başında vakit geçirmekten çok keyif aldığım bir müzik aletiydi. Müzik eğitimime başladım ve piyano, müzik adına merak ettiğim her konuda başvurabileceğim bir kaynak oldu. Piyano benim için artık kendimle özdeşleştirdiğim bir tutku haline gelmiş durumda.