Güncelleme Tarihi:
Kübra Denizci 16 yaşında yüksekten düşünce boynu kırılıyor. Geçirdiği omurilik yaralanmasından sonra hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. İlk zamanların zor geçtiğini kabul etse de ‘hayatın böyle devam etmeyeceğine’ karar verince önce hayalini kurduğu eğitimin peşinden koşuyor, motorsporcusu olma rüyasını gerçekleştiriyor. Şimdi hedefleri arasında dereceler almak, Avrupa’da yarışıp milli sporcu olmak ve ‘Engelsiz Seyahat’ projesiyle arkadaşları için engelleri ortadan kaldırmak var.
◊ Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) geçen ay sizi sosyal medya hesabından paylaşıp tebrik etti. Nasıl hissettiniz?
Uzun zamandır motorsporlarında yer almak için emek sarf ediyorum. 2018’de ilk başvurularımı yapmıştım. 2022’de yarış lisansımı aldım. 2023 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nda resmi olarak yarışmaya başladım. Çanakkale’de ilk yarışımdan sonra FIA’dan ulaştılar. Ben engellilerle ilgili sayfada yayımlanacağını düşünmüştüm, ana hesaplarında olması çok büyük bir gurur kaynağı oldu.
◊ 16 yaşında engelli olmuşsunuz. O süreci anlatabilir misiniz?
Benim için kolay değildi. İlk üç sene çok sıkı fizik tedavi gördüm. Ameliyatlar oldum ve tekerlekli sandalyeyi kabullenemedim. Üç sene boyunca evdeydim. Daha sonra hayatın böyle devam etmeyeceğine karar verdim. Üniversite sınavına hazırlanmaya başladım, açık liseyi bitirdim. Uludağ Üniversitesi’nin uluslararası ilişkiler bölümünde okudum. Eşzamanlı belediyede çalıştım, memur olarak atandım. Yaklaşık 15 yıldır belediye meclisinde görev alıyorum. Ardından Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. ‘Kübra ayakta olsa ne yapabilirdi’ diye düşünerek hem sosyal hayatta hem kariyer alanında hayatıma devam etmeye çalıştım.
◊ Psikoloji de okumuşsunuz…
O dönem de psikoloji okumayı çok istemiştim ama ailemle birlikte kalmam gerektiğinden psikoloji bölümünü tercih edemedim. 10 yıl sonra üniversite sınavına girerek Üsküdar Üniversitesi’nde psikoloji bölümünü bitirdim. Klinik psikolojide yüksek lisans yapıyorum.
◊ Kazadan önce motorsporlarına ilgili miydiniz?
Çok. Çocukluğumda da hızdan çok keyif alırdım. Ailemde de yarışan pilotlar vardı, babamın kuzeni Ahmet Burkay gibi... Aile geleneği diyebilirim. Bisikleti bile hızlı kullanırdım. En büyük hayalim motor ehliyeti alıp motorumun sahibi olmaktı. Böyle bir durum yaşayınca motor hayalini bir köşeye attım. Daha sonra otomobil hız konusunda kendimi tatmin edebileceğim bir araç oldu.
◊ Azminizi ve motivasyonunuzu nasıl korudunuz?
Öğrenmenin insanı çok dinamik tutan bir şey olduğunu düşünüyorum. Özellikle hayatınızda bir engelle mücadele ediyorsanız belli zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Aşabilmek için zihnen de meşguliyete ihtiyaç oluyor. Okumak benim için böyleydi. Motorsporlarıyla ilgilenmek kendimi en özgür hissettiğim alan. Adrenalini çok seviyorum ama eğer tekerlekli sandalyedeyseniz adrenalini yaşamak çok kolay değil.
15 yıldır araç kullanıyorum. Ehliyeti ilk hakkımda aldım. Otomobil engelliler için özgürlük, kimseye ihtiyacınız yok. Ben Türkiye’nin her yerini geziyorum ve evimde simülatörle çalışıyorum. Yarış aracımla antrenmanlarımı yapıyorum.
◊ Paralimpik sporculara, spor yapmayı düşünüp motivasyon bulamayan engellilere ne tavsiye verirsiniz?
Bir şeyi hayal edip çaba sarf ettiğimiz zaman karışımızdaki insanlar da bize inanıyor. Sabaha karşı insanlara mesaj atardım “Yarışmak istiyorum” diye. Volkan Işık’a (şampiyon ralli pilotu) mesaj atmıştım, “Demek ki uykularını kaçıran bir şey var, sen sabaha karşı yazıyorsun” demişti. Aynı süreci yaşayanlar vazgeçmemeli. Neredeyse beş yıldır uğraşıyorum.
‘Önemli olan cesaret’
◊ Motorsporlarında engelli kategorisi var mı?
Yok. Kadın, erkek ve engelli, aynı kategoride yarışıyorsunuz. Bu beni hırslandırıyor, teşvik ediyor. Ne kadar zor şartlara rağmen bir şeyler başarabileceğimi hem kendime hem dünyaya göstermek istiyorum.
◊ Korkmuyor musunuz?
Bunu herkes soruyor. Sonuçta bedensel bir sorunum var ve tehlikeli bir spor yapıyorum. Aracımız tüm özellikleriyle korunaklı. Doğru sürüş yapmaya çalışıyoruz. Tabii motorsporlarında kazalar hep var, inşallah bizim başımıza gelmez.
◊ ‘Erkek sporu bu’ algısıyla karşılaştınız mı?
Tabii ki. Motorsporlarında erkek egemen bir durum var ama ben şanslıydım. Takımım Neo Motorspor geçen sene en fazla kadın yarıştıran takım oldu. Çok destek verdiler. Kadınları motorsporunda gören herkes şaşırıyor ama müthiş de ilgi var. Önemli olan cesaret ve inandığınız yolda yürümek.
◊ Vazgeçmeyi düşündüğünüz oldu mu?
Çok oldu aslında. Üniversiteye ilk başladığımda annemle gitmek zorunda kaldım çünkü koşulları uygun değildi. Zor bir süreçti. Kendi yaşıtlarınız var ama her yerde destek almak zorundasınız. Kendime şunu söyledim: “Kesinlikle engeller yıldırmayacak, nerede okumak istiyorsam, hangi noktaya varmak istiyorsam devam edeceğim.”
◊ Hedefleriniz neler?
Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nı kategorimde derece alarak tamamlamak istiyorum. Yedi yarışın ikincisi bu hafta sonu Kartepe’de. Ardından Avrupa’da yarışarak milli sporcu olmak istiyorum. Kafamda bir proje var: ‘Engelsiz Seyahat’. Türkiye’nin
her yerinde engelli bir bireyin her alana ulaşabilmesi, otellerde konaklaması, tabiat parkını gezebilmesi, antik kentlere gidebilmesi.
‘Aşka hiçbir şey engel değil’
◊ Pistte evlenme teklifi aldınız. Nişanlınız da (Ahmet Keskin) sizin gibi motorsporcusu mu?
Uzun yıllarını motorsporuna vermiş biri, bu sayede tanıştık. Rallide ben öncü araç olduğumdan birlikte start aldık, ilk startımız olan Bursa rallisinde evlenme teklifi etti. Hayatımda hem hayalimi gerçekleştirmek açısından hem de yol arkadaşımla hayatımı birleştirmek açısından çok özel bir andı. Engeller ilişkiye, evliliğe engel değil, bunu kanıtlamak istiyorum. Aşka hiçbir şey engel değil.