Güncelleme Tarihi:
Deprem korkusu yani ‘sismofobi’ kişinin her an deprem olacakmış gibi tetikte yaşamasına yol açıyor. Bu durum konsantrasyon güçlüğü, hafıza bulanıklığı, yorgunluk, gerginlik ve öfkeye neden olabiliyor. Uzmanlar bu belirtilerin bir aydan uzun sürmesi ve günlük hayatı etkilemesi halinde tedaviye başlanmasını öneriyorlar.
‘Sismofobi yaşayanlar yapması gereken bir görevi yerine getiremez’
Faruk Bozkır, klinik psikolog, Türk Psikologlar Derneği Genel Sekreteri
◊ Sismofobi kişinin iş, ev ve sosyal hayatında bozulmaya, sorumlulukları yerine getirememesine, yoğun bir tedirginlik içerisinde olmasına, her an deprem olacak korkusuyla birtakım kaçınma davranışları sergilemesine sebebiyet verir. Sismofobi yaşayanlar, yapması gereken bir görevi yerine getiremez ve bir yere gitmesi gerektiğinde deprem olacak korkusuyla vazgeçer.
◊ Korku, endişe, suçluluk, öfke, pişmanlık, karamsarlık, çaresizlik ve utanç gibi çok derin duygular yaşarlar. Kişi kendini daha sinirli hissedebilir. Duygusal inişler, çıkışlar ve karamsarlık olur. Ancak etkiler giderek azalır. Bir aydan sonra insanlar normal yaşamına döner ama bazılarımız daha fazla etkilendiği için normale dönemeyebilir.
◊ Deprem korkusu yüzünden işlevsellik kaybı ağır derecede bozulmuşsa psikiyatri uzmanlarından yardım almalı ve ilaç tedavisine başlanmalı. Daha sonraysa psikoterapi süreci gerekir. Bu süreçte kişiye korkusuyla başa çıkma becerisi kazandırılır. Kişi yaşadığı depremin boyutuna, etkilenme derecesine ve bireysel psikolojik sağlamlığına göre terapiden fayda görür.
‘Uykudan önce ekranlardan, özellikle de sosyal medyadan uzak durmamız gerekiyor’
Dr. Gizem Sürenkök, psikolog
◊ En etkili yöntem, kendimizi deprem konusunda hazırlamak. Deprem esnasında nasıl güvende kalabileceğimize dair bilgi edinmek, evin içerisindeki güvenli alanları belirlemek, büyük eşyaları sabitlemek, deprem çantası oluşturmak, aile bireyleriyle deprem sonrasında bir araya gelinebilecek noktalar tespit etmek, mümkünse yaşadığımız mahallede bir deprem sonrası yardım ekibi oluşturmak ve eğitimler almak kontrolün bir miktar da olsa bizde olduğu hissini verebiliyor. Bu da kaygımıza iyi geliyor.
◊ Depremle ilgili gelişmeleri takip etmek kaygımızı tetiklediği için bilgi sahibi olalım ama sosyal medyada geçirdiğimiz vakti kısıtlayalım. Kaygıyla başa çıkmanın yöntemleri arasında saydığımız rahatlama egzersizleri, nefes teknikleri, düzenli yürüyüş, meditasyon, anda kalma egzersizleri deprem kaygısıyla baş etme konusunda da etkili.
◊ Uykudan önce ekranlardan, özellikle de sosyal medyadan uzak durmamız gerekiyor. Mümkünse ılık bir duş sonrasında biraz kas gevşetme ve nefes egzersizleri yapmak bizi daha iyi bir uykuya hazırlıyor.
◊ Çocuklarımızı korkutmadan onlara deprem gerçeğini yaşlarına uygun bir dille aktarmamız çok önemli. Deprem çantasını onlarla hazırlamak, evdeki güvenli alanları onlara da aktarmak, bunun bir doğa olayı olduğunu ve alacağımız güvenlik önlemleri sayesinde bu olaya karşı daha hazırlıklı olabileceğimizi anlatmak da çocuklarda kaygıyı azaltabilecek yöntemler arasında.