Güncelleme Tarihi:
SADECE ŞİDDET GÖREN DEĞİL ŞİDDETE TANIK OLAN DA YARDIM İSTEYEBİLİR
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri
Şiddet gördüğünüzde; polis merkezlerine, jandarma karakollarına, aile mahkemelerine, sağlık kuruluşlarına, cumhuriyet savcılığına, şiddet önleme ve izleme merkezlerine (ŞÖNİM), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il müdürlüklerine, belediyelerin kadın danışma merkezlerine, baroların adli yardım ve kadın hakları merkezlerine başvurabilirsiniz. Danışmak için ya da engelle karşılaştığınızda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri’nin (0212) 912 42 43 numaralı başvuru hattını arayabilirsiniz.
Başvurduğunuz ilgili mercilere, 6284 Sayılı Koruma Kanunu kapsamında haklarınızdan yararlanmak istediğinizi mutlaka belirtin. 6284 Sayılı Kanun çerçevesinde, sadece şiddet görenler değil, şiddete tanık olan üçüncü kişiler de başvuruda bulunabilir.
Acil çağrı merkezlerini de arayabilirsiniz: Polis imdat: 155, Jandarma: 156, Ambulans: 112, Alo 183 (Aile ve SÇB). KADES uygulamasını indirerek, tek tuşla acil yardım isteğinde bulunabilirsiniz. Hangi kuruma başvuru yapmış olursanız olun, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri ile mutlaka irtibat kurarak süreci birlikte takip etmeniz, daha hızlı ve etkin sonuç almanızı sağlar.
‘SÜREKLİ TÜKETİME DAYALI BU YAŞAM BİÇİMİMİZİ GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ’
Yücel Sönmez, Hürriyet DOĞA YAZARI
Doğa bir bütündür. Harita üzerindeki sınır çizgileri doğa için bir anlam ifade etmez. Bu nedenle doğa konusunda evimizin içinden dünyanın en ücra köşesine kadar gönüllü yapabileceğimiz çok iş var.
Öncelikle sürekli tüketime dayalı bu yaşam biçimini gözden geçirerek işe başlayabiliriz.
Ambalajlı gıdalar yerine üreticisinden doğaya zarar vermeden elde edilen ürünlerin tüketimi, plastik kullanımının terk edilmesi, çöplerin kompost olarak değerlendirilmesi gibi adımlar atılabilir.
Evimizin hemen etrafında uçuşan kelebeklerin, kuşların, çevremizde açan çiçeklerin dünyasına daha yakından bakarak onların hayatının devamını sağlamak da doğa koruma yolunda atılmış önemli bir adımdır.
Doğanın korunması için Türkiye’nin dört bir yanında çalışan sivil toplum örgütleri var. Doğa Derneği, WWF-Türkiye, TEMA, Greenpeace gibi kurumlara çalışmalarında gönüllü destek verebileceğiniz gibi, bunu Afrika’da çalışan bir kurum için de Amazonlar’ı korumaya çalışan için de yapabilirsiniz.
Uzmanlık alanımıza göre mutlaka yardımda bulunabileceğimiz bir yer bulabiliriz. Bilgisayar başında bir kurumun ihtiyacı doğrultusunda broşür tasarlamak, sosyal medya çalışmalarına destek vermek de olabilir, bir kumsalda kaplumbağa yuvası korumak, bir gölde yaşayan kuşları saymak da.
‘ENGELLİYİ TANIMA VE ONA NASIL YAKLAŞILACAĞINI ÖĞRENME ÇABASI DA ÖNEMLİ BİR YARDIMDIR’
Harun Sarıkaya, Hürriyet EKLER Yazarı
Engellilere yardım için çalışan dernek ve vakıflar genelde giyecek ve yiyecek, pek azı da eğitim konularında faaliyet gösteriyor. Fakat bunlarda da birtakım öncelikler gizlice devreye giriyor. Benim için yardım bireysel ve nokta atışı olarak gerçekleşmeli. Çünkü ancak bu şekilde yerini buluyor ve faydalı oluyor.
Teknolojik yardım çok önemli, çünkü çok pahalı.
Kişileri tanıyarak neye ihtiyacı olduğu saptanmalı. Sadece maddi ihtiyaçlar değil, kitap okuyacak biri ya da gidemediği bir yere gitmesine yardım etmek gibi. Sadece kahve içecek bir dosta da ihtiyacı olabilir.
Gönüllüler iyi bildikleri bir mesleği, bir dersi ya da bir yabancı dili öğretebilirler.
1 milyon paketi aynı anda 1 milyon kişiye dağıtmak yerine, 1.000 kişiye yıl boyunca yardım edilmesinden yanayım. Yani sürdürülebilir bir yardım olmalı ki o kişi de kendini güvende hissedip hayata ve yaptığı diğer işlere daha iyi odaklansın.
Bağış yerine yetkinliklerine bakıp maaş alabileceği bir iş sahibi olmasına yardım etmek daha iyidir.
Halkın farkındalığını arttıracak çalışmalar da en büyük yardımdır. Engelliyi tanıtan ve ona nasıl yaklaşılacağı konusunda bilgi veren her çaba önemli bir yardım demektir.
HAYVANLAR İÇİN HAYDİ İNDİRİN
Av. Senem Demirel Acar, HAYTAP
Sokak hayvanlarının tedavi, bakım ve kısırlaştırmalarından belediyeler sorumludur. Dolayısıyla sokağımızda yaralı ya da hasta bir hayvan gördüğümüzde öncelikle koruma altına alıp ardından belediyeye ulaşmamız gerekir. Belediye aracı gelene kadar hayvanın başında bekleyerek, geldiğinde teslim edip bir protokol numarası alırsanız, daha sonra bilgi almanız da kolaylaşır. Birçok belediyenin ne yazık ki 7/24 hizmet veren veterinerlik hizmeti yok. Acil durumlarda yapacağımız şey, en yakın özel kliniğe hayvanı ulaştırmak olmalıdır.
Özellikle ilkbahar aylarında çok sayıda annesiz yavru kedi ihbarı gelir bize. Annesinin olmadığını düşünerek yavruyu almak hatadır. Bir süre yavruları ellemeden annenin gelmesi beklenmelidir. Eğer siz yavruyu ellerseniz, kokunuz ona geçer; anne kedi geldiğinde yavrusunu tanımaz. Yavruları ellemeyin ancak yol kenarından almak gibi mecburi bir durumda bezle tutun. Uzunca bir süre beklediniz ve anne gelmediyse yavrulara nasıl bakılacağını bir veterinerden öğrenin.
Yaralı kaplumbağa, yabani bir kuş ya da bir tilki, tavşan da çıkabilir karşınıza. Bu tür hayvanları en yakın Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürlüklerine götürmeniz ya da nerede olduğu bilgisini vermeniz gerekir.
Bir hayvana zarar verildiğine şahit olursanız fotoğraf veya video kaydı yapıp Emniyet Genel Müdürlüğü’nün HAYDİ birimine ihbarda bulunun. Tüm cep telefonlarına indirilebilen HAYDİ uygulamasıyla can dostlarımızın uğradığı haksızlıklara karşı bir tıkla ihbarda bulunabilirsiniz.
SOKAKTA KALMIŞ, EVSİZLER İÇİN YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
Ahmet Türker, Çorbada Tuzun Olsun Derneği
Sokakta kalmış, evsiz bir çocuk, engelli, kadın ve yaşlı gördüğünüzde telefonla 183’ü arayıp ihbarda bulunabilirsiniz.
Madde bağımlısı bireylerin tedavi sürecini Yeşilay Danışmanlık Merkezi yürütüyor.
Psikososyal desteğe ihtiyacı olduğunu belirten kişiler, İBB’nin danışmanlık merkezine yönlendirilebilir.
Sokakta kalmış mülteci bireylerle karşılaştığımızda Hayata Destek ve Sevgi ve Kardeşlik Vakfı’na bildirin.
Evsiz bireylerin sağlık ihtiyaçları olduğunda 182’den kişinin hastane randevusu oluşturulabiliyor.
Maddi destek talebinde bulunduklarında İstanbul Valiliği’ne yönlendiriliyor.
Engelli veya yaşlılık maaşı alabilmeleri için bulundukları bölgenin kaymakamlıklarına başvuru yapılabiliyor.
Korona olan ve sokakta yaşayan bir evsiz tespit edildiğinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile iletişime geçebilirsiniz.
Gıda için belediye aşevleri, Çorbada Tuzun Olsun Derneği, ŞefkatDer, Hayata Sarıl Lokantası’na yönlendirilebilirsiniz.
Barınma ihtiyaçları için ŞefkatDer ve Erdemliler Dayanışması Derneği’yle iletişime geçilebilir.
Temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için Çorbada Tuzun Olsun Derneği’ni (0533) 373 76 23 numaralı telefondan arayabilirsiniz.
İş bulunması için İBB İstihdam Ofisi ile iletişime geçilebilir.
ŞEHRİNİZDEKİ SEVGİ EVİ’NE GİDİN
Burak Emre Kadak, UCİM psikolojik danışmanı
Şehrinizdeki Sevgi Evleri, Çocuk Evleri, Çocuk Destek Merkezleri gibi kurumlarla iletişime geçebilirsiniz. Bakanlık bünyesinde ve kurum bakımında olan çocuklar için bağış kabul ediliyor. Kitap, enstrüman, resim ve spor aletleri gibi bağışlar gelişimlerine katkı sağlar.
Uzmanlığınız varsa gerekli izinleri alarak çocuklarla sosyal, geliştirici, eğitici-öğretici faaliyetler yapabilirsiniz. Yaş düzeylerine göre çocuk hakları, iletişim, kişisel bakım, özbakım gibi dersler verip birlikte resim, spor ve diğer sosyal faaliyetleri yapabilirsiniz.
Yine izin alarak huzurevlerini düzenli aralıklarla ziyaret edebilir; kurumdaki uzmanın görüşüyle yaşlı bireylere fayda sağlayacak etkinlikler gerçekleştirebiliriz.
AFAD
15 yaşını doldurmuş ve TC vatandaşı olan herkes temel AFAD gönüllüsü olabilir. Destek AFAD gönüllüsü eğitimlerine katılabilmek için de 18 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. Başvurular e-devlet üzerinden alınıyor.
AFAD gönüllülük sisteminde 6 tane uzaktan eğitim var. Uzaktan eğitimleri tamamlayan 18 yaşını doldurmuş gönüllüler, 10 günlük saha eğitimine katılabiliyor.
Afet ve acil durum hallerinde öncelikle gönüllülerle iletişime geçilir. Gönüllüler çadır kurulumundan yardım dağıtımına kadar pek çok operasyonda görev alabilir.
DARÜLACEZE’DE KALANLAR ANLATIYOR
CAN SIKINTISI BAŞA BELA
Canan İpekoğlu (70)
3-4 aydır Darülaceze’de kalıyorum. Kanal D’de santral görevlisiydim, emekli oldum. Burada her şeyimiz tam ama can sıkıntısı başa bela. Örgü örmeye başladım. Tek isteğim bir bilgisayarım olsun. Haberlere, açık oturuma, spora bakarım. Biz burada en çok ziyaret edildik mi mutlu oluyoruz.
Cevat İlhami Kaya (90)
İki sene önce geldim buraya. Trafik kazasında sağ bacağım kırıldı. Sekiz ay boyunca tavanı seyrederek yattım. Buraya gelince ayağım yere bastı yoksa ben çoktan ölmeye razı olacaktım. Daha önce okuyan, yazan, bilgisayarın başından ayrılmayan bir insandım.
Fatma Güler (85)
Üç yıldır buradayım. Beyim ve üç oğlum da vefat edince geldim. Eskiden sadece Kuran okuyordum, artık beni burada görevlendirdiler, şal da dokuyorum. Torunlarım gelip beni ziyaret ediyorlar. Benim bütün ihtiyacım bu; torunlarım gelsin, gençler gelsin. Ziyaret etsinler ailelerini, en önemlisi bu.
BÜYÜK BEDEN KIYAFETTEN İLACA HER TÜR BAĞIŞ OLUR
Murat Aydın, Darülaceze bağış kabul birimi
429 yaşlı sakinimiz var. Pandemiden sonra kademeli olarak ziyarete açtık. İlk olarak birinci dereceden yakınlarıyla görüştürüyoruz. Pandeminin seyrine göre misafir kabul edeceğiz.
Devletimizden 1 lira almadan kendi kendimize yetiyoruz. Bizim için maddi yardım daha önemli.
Giyim-kıyafet yardımı yapmak isteyenler; buradaki yaşlılarımıza çoğunlukla büyük beden olmak üzere gömlek, kazak, tişört, ayakkabı, iç çamaşırı ve eşofman takımı gönderebilirler.
Eğer gıda getirmek isterlerse gelen yiyecekleri mutfağımıza alıp değerlendiriyoruz.
Evlerindeki büyüklerinin kullandığı ilaçlardan ellerinde kaldıysa bize getirebilirler.